Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Ağustos '11

 
Kategori
Siyaset
 

Doların yükselişinin ardındaki gerçek

Doların yükselişinin ardındaki gerçek
 

Dolar aldı başını gidiyor… Avro ensesinin dibinde… 

Hayır… Ne Dolar bir yere gidiyor ve ne de Avro… 

Hiç kimse bir yerlere gitmiyor! 

- Türk parası düşüyor!.. 

Siyasetçinin dilinin arkasına sakladığı gerçek budur. 

Siyaset adamı gerçekleri hep ayakları üzerinde değil, baş üstü koyuyor masanın üzerine. 

Çünkü masa onun ekmek tahtasıdır. 

Çünkü masanın üzerinde onun çıkar hanesine yazılma imkanı olmayan hiçbir gerçeğin yeri yoktur. 

Türk parası uzunca bir süredir, genel/ gidişi “Hamdolsun” trendine ulaştırabilmek için naylon bir makyaj uygulanarak olduğundan çok daha yükseklerde gösterildi. 

Oysa bir para biriminin değeri, ancak öteki paralar karşısındaki değeri ile ölçülür. 

Türkiye’de yandaş medyanın diline doladığı gibi, Dolar yükselip, düşmemekte… 

Türk parası Dolar karşısında değer kaybetmektedir. Gizlenmek istenen gerçek budur. 

Eğer böyle olmasaydı [onların deyişiyle] Dolar’ın yükselişini, Avro, Yen, Sterlin ve diğer yabancı paralar izlemezdi. 

Eğer Dolar gerçekten yükselmiş olsaydı, bu yükseliş, sadece Türk lirası karşısında değil, diğer bütün yabancı paralar karşısında olurdu. 

Başka bir deyişle, Dolar’ın gerçek anlamda değer kazanması ya da kaybetmesi, Türk parası da dâhil, diğer tüm para birimleri karşısındaki duruşuna göre ifade edilebilir. 

Ama Türk medyasının önemli bir bölümü için sorun böyle değildir. 

- Dolar yükselmektedir!.. Bunun da nedeni Türkiye dışındaki bir ekonomik krizin etkileridir. 

Hayır, bu doğru değildir. 

Acı ama gerçek, Türk parası, Dolar dâhil tüm öteki yabancı paralar karşısında sürekli olarak değer yitirmektedir. 

Hükümet’in sürdürdüğü ekonomi politikalarının en başta gelen öğesi, Türk parasını olduğundan yüksek göstermek ve bu ayağını yere basmayan bu görüntüye yaslanarak, ekonominin yolunda gittiği izlenimini yaratmaktır… 

Bu sahte görüntünün yegane hedefi ise, yabancı para babasına Dünya’nın en yüksek faizini ödeyerek, spekülatif gezginci paranın bir dönem de olsa Türkiye’ye akmasını temin etmektir… 

Yabancı para Türkiye’ye yatırım yapmak için değil, yüksek faizli Devlet bonolarını satın alıp satmak, borsada değer üretmeyen alış/ verişler yapmak için gelmektedir. Ve bu niteliği ile de adına sıcak para denen spekülatif kağıtlar, Türk ekonomisini iliğine kadar sömürmüş, dibini kazımıştır… 

Ama benimsenen bu ekonomik sistem, gerçekte dar gelirli olmasına rağmen gözü yukarılara ve eli tüketime özendirilmiş olan vatandaşların, kredi kartı borçlarını, bir diğer kartı ile ödemesine çok benzeyen bir çıkmaz yol oluşturmuştur… 

Ama devlet erkânına göre, kendilerinden sonra, [hamdolsun] tufandır… 

Ve sonunda da tufan da, gelip Türkiye’nin kapısına dayanmıştır!.. 

Bursa’nın sanayi devi Sönmez’in iflası yetmemiştir. 

Denizli’nin milli sanayinin eriyip çökmesi yetmemiştir. 

Philips’in Tuzla’daki fabrikasını kapatması yetmemiştir. 

Trakya’da sadece geçen hafta içinde işten çıkartılan 30.000 işçi sayısı az bulunmuştur. 

Yeniden ülkemize yelken açan kriz yeni iflaslar, yeni işten çıkartmalar ve yeni kurbanlar istemektedir. 

İşte bütün bu koşulları birlikte değerlendirdiğimizde ortaya çıkan gerçek acıklıdır, serttir, acıdır. 

Dolar yükselmemektedir. 

Türk Lirası düşmektedir!.. 

Türk ekonomisi, üstü örtülemeyecek bir girdabın üzerine doğru hızla yuvarlanmaktadır. 

Ve bu açık gerçekleri, kuru-sıkı propaganda söylemleri ile ve “Hamdolsun” edebiyatı ile geçiştirmek [artık] mümkün değildir… 

 

farukhaksal@superonline.com 

 

LÜTFEN “TIK”LAYINIZ: 

www.soruyusormak.com 

www.dnm-ler.com 

www.kitlecizgisi.com 

 

 
Toplam blog
: 913
: 485
Kayıt tarihi
: 30.01.09
 
 

1942 yılının Şubat ayında Bursa'da (Mehmet Kemalettin'den olma, Emine İffet'ten doğma olarak) dün..