Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Temmuz '17

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

Dolunay mı, Deli Gönül mü?

Dolunay mı, Deli Gönül mü?
 

Salı günü rekabet günü, bir tarafta Dolunay, diğer tarafta Deli Gönül. Peki Dolunay mı, Deli Gönül mü ipi göğüsledi, hangisini doğru hamleler yaptı?


Malum, Salı günü rekabet günü.

Bir tarafta Star TV'nin Dolunay'ı, diğer tarafta Fox TV'nin Deli Gönül'ü.

E hal böyle olunca, bende dahil tüm dizi koliklerin merakı, "Dolunay mı Deli Gönül mü" sorusunun cevabına gark etmiş durumda.

Hemen söyleyeyim, 2. bölümde Dolunay'ın ezici galibiyeti var.

Yani hem Total hem de AB'de; 1, 2 ve 3. sıraya Dolunay oturdu.

Nasıl mı?

Dolunay, Dolunay tekrar ve Dolunay özet şeklinde.

Peki, Deli Gönül sıralamanın neresinde?

Total'de 4. sırada, AB'de de Güldür Güldür Show tekrarının ardından 5. sırada yer aldı.

Sonuç; günün kazananı Dolunay.

star tv

 

Buyurun bakalım, "Dolunay mı Deli Gönül mü" sorusunun madde madde cevapları

Dolunay saat 20:00'de başlıyor.

Deli Gönül saat 21:00'de.

Fox TV neden bu stratejide inat ediyor anlamak mümkün değil.

Saat 20:00'e Deli Gönül'ün hemen önüne, Dolunay'ın da tam karşısına  Şevkat Yerimdar'ın tekrarını koyarak ne bekliyorlar, anlayan beri gelsin.

Fox TV zaten Şevkat Yerimdar kanalına döndü. Ne zaman açsak o diziye denk geliyoruz.

Hafta boyunca dönen bir dizinin tekrar bölümünün Dolunay'ın karşısında hiç şansı olabilir mi?

Olup da, Deli Gönül'e seyirci getirebilir mi?

Cevap, tabi ki hayır..

Sonuç; saat 20:00 dedin mi, bende dahil izleyiciler hep beraber Dolunay'ın karşısına oturuyoruz.

Saat 21:00 olduğunda da yani Deli Gönül'ün başladığı saatte de, biz hala Dolunay'ı izliyor oluyoruz.

Kim başladığı diziyi, eğer eğleniyorsa zaping yapar ki?

İlk haftada yazdım hata yapıyorsunuz diye, bu haftada yazıyorum.

Önümüzdeki hafta maça Show TV'nin Rüya'sı da girecek.

Oradan da boyunuzun ölçüsünü alıp çıkarsanız, haberiniz olsun artık çok geç olmuş olacak.

Tekrarlıyorum; Deli Gönül'ün günü yanlış, saati yanlış.

fox tv

 

Dolunay'ı  öznesi "aşk" , Deli Gönül'ün öznesi "olay"

Evet, Dolunay 2. bölüm hikayesi, romantik komedi türünde bir diziden beklenmeyecek kadar olay üzerinden yürüdü.

Ferit'in abla ve eniştesi öldü.

Bulut ölümden döndü ve şu an yürüyemiyor.

Tüm bu olay örgüsüne rağmen her olay,  Nazlı ile Ferit'in aşkına hizmet etmek üzerine kurgulanmış.

Oysa Deli Gönül dizisinin, bence en büyük sorunlarından biri aşkın olmaması.

1. bölüm eleştirimde de yazmıştım, evlilik o kadar hızlı gerçekleşti ki, biz Mehmet ve Fatmanur arasındaki aşka inanmadık.

Dolayısıyla da 2. bölümde Fatmanur'un Mehmet'e ulaşmak istemesini, Mehmet'in Fatmanur'u öldüğü için özlüyor ve acı çekiyor olmasını önemsemiyoruz.

Öyle ya; daha birlikteliklerine inanmadan, aşklarına inanmadan, evliliklerine inanmadan, ayrılıklarına ve acılarına inanmamız nasıl beklenebilir ki?

Ayrılıklarına ekran karısında üzülmedik ki, bir araya gelme çabalarına inanalım.

Bu durumda da Tuvana Türkay'ın canlandırdığı Fatmanur karakterinin tek motivasyonu olan "sevdiği adama kavuşma" çabası sahnelerinin hepsi boşa çıktı.

Yani dizinin neredeyse yüzde ellisi, izleyiciye herhangi bir duygu hissettirmeyen boş sahnelere dönüştü.

Peki bu durumda geriye ne kaldı?

Mehmet'in kızı Şükran'ın elinden alınışı ve okulda başına gelen olaylar.

fox tv

 

Hayat zaten zor dert  istemiyorum diyorsanız Dolunay, hayatta dram da var diyorsanız Deli Gönül

Dolunay gülümsetmek odaklı bir dizi.

Yukarıda yazdığım dram sahneleri bölüm içerisinde oldukça kısa tutulmuş.

Öyle ki,  ölüm sahnelerinin ardından hemen 15 gün sonraya geçildi.

Ferit'in Nazlı'yı geri çağırması için bir nedene ihtiyaç vardı, bunun için de 1. bölümden itibaren Bulut Nazlı çengeli atıldı.

İşe de yaradı.

Önce Nazlı'yı Ferit'in evinden gönderdiler, sonra da çok fazla acıya boğmadan, mantıklı bir nedenle Ferit'e Nazlı'yı geri getirmek için motivasyon verdiler.

Deli Gönül ise tam anlamıyla dram.

Bu aslında bilinçli bir tercih.

Zira hikaye tamamen bu olgu üzerine kurulmuş.

İlk bölümde Mehmet ve Fatmanur'un nikahında patlama oldu, bu bölümde de Mehmet'in elinden Şükran alındı.

Hatta özel okul sahneleri bile aslında buram buram dram kokuyor.

Yani o dizide "varoş" denilen kız çocuğuna yapılan hamilelik testi oyunu ve sonuçları, can yakar cinsten.

Sonuç olarak; Deli Gönül izleyecekseniz, gülmeyi bırakın, gülümsemek bile haram hale geliyor, net bilgi.

Oysa bunu biraz dengeye oturtmak şart, zira arada seyirciyi rahatlatmak gerekir.

İlk bölümde teyzelerin diyalogları ne  kadar tatlı ve naifti.

Keza Antakya sınıf sahnelerindeki öğrenciler de...

star tv

 

Ritm istiyorsanız Dolunay, istemiyorsanız Deli Gönül

Bölüm boyunca çokça olay oluyor lakin nasıl başarıyorlar bilmiyorum ama Deli Gönül'ün ritmi hep çok yavaş.

Enerjisi çok düşük.

Dram anlatabilirsiniz lakin dramın da ritmini ayarlamak gerekir.

Zira sinema yapmıyoruz, televizyona dizi yapıyoruz.

Bu anlatım üslubu izleyicileri kesinlikle ve de kesinlikle ekranda zor tutar.

Dolunay'da ise diyalogların bile ritmi çok yüksek.

Genel olarak tenis maçı izler gibiyiz.

Ritm ile ilgili size verebileceğim en basit ve net bilgi, diyaloglar.

A karakterinin konuşup cümlesini bitirmesi ile B karakterinin konuşmaya başlaması arasındaki sürelere bakın.

Ne kadar kısaysa o süre; o kadar tenis maçı, o kadar yüksek ritm demektir.

Dolunay'da; hem senaryonun bu ritme müsaade etmesi, hem de yönetmenin destek atmasıyla ritm çok tatlı bir kıvama çekilmiş.

fox tv

 

İyi kareler görmek istiyorum diyorsanız Deli Gönül, standart yeter diyorsanız Dolunay

Sakın Dolunay'ın yönetmeni Çağrı Bayrak'ın kötü bir  iş çıkardığı düşünülmesin.

Zira şu ana kadar bir romantik komedi dizi için kurduğu dünyanın çok başarılı olduğunu düşünüyorum.

O dünyada tek hayır dediğim nokta, Ferit karakterinin şirket  odası.

Öyle bir evi ve şirket toplantı odası olan, modern, keskin ve sade hatlardan hoşlandığı her halinden belli bir karakterin, çalışma odası öyle olmaz.

Sonuç, yanlış tercih.

Deli Gönül'de ise tam anlamıyla her sahnede buram buram yönetmen görüyoruz.

Selim Demirdelen'in yönettiği ilk bölüm için de yazmıştım, Berat  Özdoğan'ın yönettiği bu bölüm için de aynı şeyi söylüyorum, her kare üzerine ince ince düşünülmüş.

Ben açıkçası özellikle 2. bölümü bu gözle izledim ve oldukça da keyif aldım.

Ha şöyle de bir gerçek var; sadece iyi resim görmek için izleyicileri ekran başına çekemezsiniz.

star tv

 

Rekabet severim derseniz Dolunay, olmasa da olur diyorsanız Deli Gönül

Dolunay'da arzu edilen kişi Nazlı.

Deli Gönül'de de Mehmet.

Nazlı için savaşacak ikinci karakter, Hakan Kurtaş'ın canlandırdığı  Deniz karakteri.

Hatırlarsanız, Kalp Atışı 2. bölüm yazımda değişmiştim, kötü ne kadar başarılı olursa, iyiler de o kadar parlar.

Dolayısıyla Deniz karakterinin başarılı olması, Ferit karakterini parlatıyor.

Burada da rekabet ne kadar iyi olursa, aşk da o kadar parlıyor.

Deli Gönül'de ise Türkan karakteri var.

Şimdilik rekabete girmedi ama girecek biliyoruz.

Rekabet fikri ilgimizi çekiyor mu?

Hayır zira ortada aşk yok.

Rekabete girecek kadın nasıl biri?

Sadece iyi biri. Hiçbir ekstra özelliği yok.

Bir televizyon karakterini sadece iyi biri yaparak, çatışma kuramazsınız.

Çocuk oyuncu performansı için Dolunay mı Deli Gönül mü?

Her iki çocuk oyuncunun da performansı çok iyi ama Deli Gönül'deki Şükran karakterinin, bomba olayı sonucu sessizliğe bürünmesi bence sıkıntı yaratıyor.

Tamam, İstanbul'a getirmek için bir nedene ihtiyacınız vardı ve bu nedeni kullandınız.

Ancak başka bir neden bulmalıydınız.

Zira Şükran, şu an Mehmet karakterinin elinden alındı ve devletin kurumuna konuldu.

Yani aslında en net duygularını anlatacağı, yürek yakacağı ve Mehmet'in çaresizliğinin altını çizeceği cümleler, Şükran'ın ağzından dökülmeliydi.

Ama onun yerine Deli Gönül Şükran'ı susturdu.

Büyük hata.

Dolunay'da ise destan yazan bir çocuk karakter var.

Bulut karakteri için hikayenin bir diğer bel kemiği de denilebilir.

Elinde tüm enstrümanları var ve sonuna kadar da kullanıyor.

Altını çiziyorum, her iki çocuk oyuncu da performans olarak muazzam.

Lakin her iki dizi arasındaki fark, senaryo açısından yapılan strateji hatası.

Yani ağabey ve ablalarının hatası.

fox tv star tv

Ve gelelim "Dolunay mı Deli Gönül mü" sorusunun bendeki cevabına.

2. bölüm ile benim cevabım netleşti, Dolunay...

İlerleyen günlerde bu sıralama değişir mi?

Belki.

Zira ben Deli Gönül'den ikinci bölümde ritm anlamında sağlam bir hamle bekliyordum.

Ama olmadı.

Deli Gönül'ü izlemeye tabi ki devam edeceğim.

Ama aşk anlamında hikaye iyice zayıflamışken, Tuvana Türkay'ın sahneleri etkisiz elemana dönüşmüşken, çatışmalar tam anlamıyla bir türlü kurulamamışken, sadece yönetmen seyretmek için bu ritmi daha kaç bölüm izlerim, gerçekten bilmiyorum.

Hele hele de  saat seçimi nedeniyle prime time'a Dolunay ile başlayıp, Deli Gönül'ü kayıttan seyrederken.

Dikkat!

Tren kaçıyor gibi...

*******************************************************

 

Televizyon, sinema, yaşam, patiler, ilişkiler ve sokaktaki hayat üzerine diğer yazılarımı okumak istiyorsanız, http://www.bibaksana.com.tr adresli bloguma uğramayı unutmayın. :)

********************************************************

Bana ulaşabileceğiniz linkler:

Bibaksana: http://www.bibaksana.com.tr/

Bibaksana facebook sayfası: https://www.facebook.com/bibaksanablog

Bibaksana instagram sayfası: https://www.instagram.com/bibaksanablog/

Bibaksana Twitter sayfası: https://twitter.com/bibaksanablog

Bibaksana Google+ sayfası: https://plus.google.com/+BibaksanaTrblog

Bibaksana pinterest sayfası: https://tr.pinterest.com/bibaksanablog/

Bibaksana linkedln sayfası: https://www.linkedin.com/in/bibaksanablog/

Bibaksana tumblr sayfası: https://www.tumblr.com/blog/bibaksana

 
Toplam blog
: 172
: 1971
Kayıt tarihi
: 08.06.06
 
 

Okur, gezer, izler ve yazar...                 ..