Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Temmuz '15

 
Kategori
Deneme
 

Domat.. Nerede O eski Domatesler?

Domat.. Nerede O eski Domatesler?
 

Ismarlama domates o kadar olur. Yemek yapmayı seviyorum. Mutfağımda harikalar yaratmayı sonrasında mutfaktan eve yayılan o miss kokuları.
Yine işe koyuldum müzik eşliğinde. Olmazsa olmaz.
Çıkarmak üzere olduğum şaheserime son olarak domatesleri de ekleyip ocağımı kapatacağım. Bi güzel yıkadım kuruladım, önce en kırmızı ve kocaman olanını doğrayayım derken, kestiğim yerde bir karaltı gördüm. Hay Allah yine Pazara kendim gidememiştim. Ortadan ikiye kestim incelemek için resimde görüldüğü üzere sadece bıçağın ilk dokunduğu yer bu şekildeydi, şimdi bütün iştahım kayboldu işte. Diğerlerini de keserek kontrol ettim diğerleri sağlamdı ama sinmedi işte içime artık. O yemek de iştahla yenmedi sonra.
 
Nerede benim çocukluğumun o miss kokulu domatları? Rahmetli Anam ve Rahmetli Babacığımın toprak evimize bitişik olan bahçemizde yetiştirdiği o güzellikler.. Acıkınca bahçeye inmek, inerken de yanıma bir kapak yufka ekmeği, biraz da tuz almak yeterliydi. Kopar dalından tazecik domatı, sonra çiçeğinden yeni çıkmış taptaze patlıcanı koy yufkanın içine biraz maydanoz, bir yaprak da marul, tuz ekle biraz üstünden, şimdi yeme de yanında yat.. Burnumun direği sızlamadı desem yalan olur.. O bahçeyi ne çok özledim.. İçinde envayi çeşit sebze ve meyve ağacı bulunurdu. Bamyasından tut barbunyasına, pırasası lahanasına, baklası, biberi, salatalığı, soğanı, sarmısağı, semiz otu, turpu, yer elması bile bulunurdu.. Daha neler.. Şimdi bulunduğumuz apartmanlarda balkonda saksılarda maydanoz yetiştireceğiz diye uğraşıyoruz.. El kadar toprak olsa yeter. Balkonda domat yetişir mi? Denizli' nin sıcağında güneş yakıyor.. Hiç bahçedeki gibi olur mu? 
 
Şimdi pazardan alıyoruz, bakıyoruz kırmızı mı kırmızı, göze güzel görünüyor eve geliyoruz, ne kokusu var ne tadı ne de tuzu..Genetiğiyle oynanmış hormonlu Domatlarla yemeklerimizi tatlandırmaya çalışıyoruz.. Pazardan bizzat yetiştirici emektar insanlardan almaya gayret ediyorum.. Aldığımda ilk işim burnuma götürüp koklamak oluyor ama değil işte, o çocukluğumun domatları gibi kokmuyor. Mecburen haşere vs gibilerden korumak amaçlı ya da tarım ilaçları kullanıyorlar hal böyle olunca koklaya koklaya yiyemiyorsun..
Domates güzeli oldum bir ara, Likopen varmış çekirdeğinde kanser hücrelerini yok ediyormuş..Kanserleşebilecek hücrelere sahipsin İlerleyen zamanlarda Kanser adayısın dediğinde doktorum, yaşadığım şokla gözü yaşlı çıktığım hastaneden kendimi Bayramyerinde şu bitkisel ilaç satan eczane tarzı bir dükkanın önünde bulmuş, bir öneri üzerine çörek otu tozu ararken( çörek otunun hücre yenileyici özelliği var), derdimi anlatıncaya kadar da gözümdeki boncukları akıtmamak için mücadele etmiştim. Dükkan sahibinin bana rahatsızlığınız ne diye sorduğunda zar zor söylemiştim bana aradığım ürünün bulunmadığı ancak içinde likopen bulunan, işte ikisini alırsan şu fiyat üçünü alırsan kampanyalı falan gibi tarım bakanlığından onaylıymış da, işte efendim kanser hastaları alıyormuş da.. Şişe içinde kapsüller.. Öyle her bilmediğim şeyi de kullanamam huyum değildir.. Hele de konu ilaç olursa.. E Likopen en çok Domates de varsa en güzeli domatesin kendisini yemek değil midir? Ben bir doktoruma sorayım diyerek çıkıp uzun uzun yürümüştüm kendi kendime üzülerek..
 
Dağıldı mı biraz konu? Neyse Likopen demiştik Domateste var, o zaman kilo kilo domates, hem de miss kokulu pembe olanlarından, eşim, komşular, arkadaşlar eş dost alıp geliyordu ..İki, üç, dört, beş abarttığım da oluyordu. Bundan bir beş sene öncesinden bahsediyorum.. O günlerde bile güzel kokulu organik domatesler bulmak zordu.Yetiştirici çok az, uğraş verilmiyor eskisi gibi..Tarım da sekteye uğradı malum, herşeyin hazırına kaçıyoruz..Pazarlardan aldığımız şu görselde gördüğümüz domatesler bizi daha çok hasta etmez mi, hormonlu ve ilaçlı..Artan kanser rahatsızlıkları, hastalıklar hep bu hormonla şişirilmiş zamanı gelmeden piyasa çıkan ilaçlı, dışardan baktığımızda al beni diyen, içini açtığımızda bu şekilde bulduğumuz ürünlerden değil mi? İyi olacağız derken daha çok hasta olmayalım..Zaten içim de elvermiyor, ne yemeye, ne de çocuklarıma yedirmeye...
 
 
 
 
Toplam blog
: 42
: 1010
Kayıt tarihi
: 04.03.15
 
 

Kimi susar, kimi çok konuşur, kimileri de yazar... Yazan olmayı, sevincimi, öfkemi, kavgamı, üzün..