Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Kasım '09

 
Kategori
Güncel
 

Domuz Gribi Aşısı Oldum..Stop... Hayattayım..Stop..

Domuz Gribi Aşısı Oldum..Stop... Hayattayım..Stop..
 

Acıtmıyor!!!


Herşey bir anda olup bitti!

Hiç kimse kargaşalık yalnız Türkiye’de var demesin.

Daha geçen haftaya kadar “Ne? Aşı mı? Nein. Danke!” diyen ben, evvelki gün itibariyle aşılanmış bulunuyorum.

Çok değil, iki hafta öncesine kadar H1N1 uzaklardan takibettiğimiz bir haberdi. Amerika’daymış, Avrupa’ya atlamış, Ukrayna’da yerleşmiş, Almanya’da yayılıyormuş derken, bomba birden patladı: İki cadde ötemizdeki okuldaki çocuklarda görüldüğünden sınıflar tatil edilmiş!

Eczanelere koşuldu, dezenfektanlar alındı, el sıkma ve öpüşme yasakları devreye girdi.

Resmi ağızlardan, aşının doktor ve hastahanelere dağıtıldığı haberi geldi, aydınlatıcı broşürler posta kutularını doldurdu. Ve iki hafta sürecek ilk aşı kampanyası başlatıldı. Önce sağlık çalışanları, ardından riziko grupları aşılanmaya başlanılacaktı.

Riziko grubunda mıyız? Yoo! Öyleyse yaslanalım arkamıza, C vitamini ne güne duruyor? Elimizi de yıkayacağız ya durmadan. Yeter işte.

Sonra yeni bir haber: “Bazı yerlerde kurulan aşı merkezleri dolup taşıyor! Millet kuyruklarda! Herkes aşı oluyor.”

İyi de, hani önce riziko grupları aşılanacaktı? Şimdi niye herkes?

İsviçre’ nin idari yapısını tam bilmeyenler, anlamayabilirler. Efendim burada yerel idarelerin özerkliği büyük harflerle yazılmıştır. Bir konu merkezi idareden çıkıp, yerel idarenin kararı altına girince de, farklı uygulamalar çıkar ortaya. Sonuçta bazı yerlerde herkes aşılandı ve oralarda aşı maddesi ilk günde tükendi. Bu tükenme diğerlerini ateşledi ve onlar da diğer merkezlere yığıldılar. Madde oralarda da tez vakitte bitti. Bu arada aşı olması gerekenler aşısız kaldı ve ille de olması gerekmeyen herkes aşılandı.

Bu kargaşada eşim de doktoru tarafından aşılandığından, aldı mı beni de bir düşünce! H1N1 her taraftan hücum ediyor, üstelik de aşı tükendi! Ya aşı tekrar getirilip de bana ulaşıncaya kadar, virüs elini daha çabuk tutarsa?

Gerçi bir yandan H1N1 ‘in son derecede nazik ve anlayışlı bir virüs olduğu, insanı hafifçe okşayıp biraz sohbet ettikten sonra, yine kibarca çekip gittiği filan anlatılıyor ama, insanın aklında, başka haberlerde anlatılan, ciğerleri yanmış hastalar kalıyor tabii.

Çekinerek doktoruma telefon ettim, aşı ihtimali ne zaman olabilir diye. Hemen gelin demez mi? Meğer ona aşı ancak bir gün önce ulaşmış ve yeni başlamış aşılamaya.

Böylece aşıma kavuştum. Gerçi ilk gece kolumda uyuşma oldu. Bir hayli endişelendim ama sonra üstüne yatıp uyumuş olduğumu farkedince rahatladım.

Sonra biraz başım ağrıdı, sonrasında kendimi soluklarımı sayar, nabzımı kontrol eder bulunca anladım, aşının yan tesiri insanı hastalık hastası yapması!

Burada gazeteler idarelere ateş püskürüyor. Aşı olayının tam bir kaosa dönüştürüldüğü yazılıyor, sorumlular eleştiriliyor.

Bu arada benim yeni anne olan yardımcım ve bebeği, gittikleri sağlık merkezinden boş döndüler, aşının tekrar getirilmesini beklemek zorundalar.

Tanıdıklarım şaşkın. Kimisi doktorlarının tavsiyesi üzerine aşılandılar. Kimisi ne yapacağını tam bilemiyor. Doktorlar bile hemfikir değil. Bir arkadaşımın doktoru biraz beklemesini tavsiye etmiş.

H1N1 ‘in başka bir yan tesiri, yarattığı çelişkilerle dolu güvensizlik ortamı. Galiba her yerde böyle bu.

Evet, aşı oldum.

İyiyim valla.

Ölürsem haber veririm!

Bu blog Milliyet.com.tr sitesinden 18300 kez görüntülenmiştir

 
Toplam blog
: 165
: 1414
Kayıt tarihi
: 03.08.07
 
 

Uzun yıllardır yurt dışında yaşıyor. İsviçre'de Adalet Bakanlığı'ndaki mesleği yanında tiyatro ya..