Domuzlar körfezinden Poti Limanına...!

ABD ve SSCB, 1962 yılında Küba merkezli önemli bir kriz yaşamışlardı. ABD'nin SSCB uydusu Komünist Castro yönetimini devirmek için planladığı baskın, Domuzlar Körfezinde sulara gömülmüştü, uluslararası itibarıyle birlikte..

Ancak, daha sonra, casus uçakların yakaladığı görüntülerle, SSCB'nin, kendisini doğrudan hedef alan Nükleer başlıklı füzeleri Küba'ya yerleştirdiğini anlayan Amerika, bunların sökülmesini Sovyetlerden istiyor..Sovyet Rusya, bunu reddetse de sonunda Küba açıklarında karşı karşıya kaldığı Amerikan gücüyle çatışmaya girmeye cesaret edemiyor; geri adım atıyor..Tabii, Kübadaki füzelere karşılık Türkiyedeki Jüpiter füzelerinin sökülmesi karşılığında..Halbuki Türkiyede adına Jüpiter denilen ABD füzeleri olduğunu kimse bilmiyor..Adamlar anlaşamasa, kriz savaşa dönüşse, durduk yere füzeler bizim başımıza yağacak yani... Her neyse, kriz sonunda ABD' nin sağlam duruşu ve Sovyetlerin geri adım atması bir çatışma olmadan sona eriyor..

(Bir başka "Körfez Krizi" in daha yaşadık yakın coğrafyamızda.. ABD, kendi şımarttığı Ortadoğulu kovboyunu (Saddam), tokatlamak istemişti. Ama sonunda yine şamar bizim yüzümüzde şakladı.Sonunda adamı astılar ama bu defa da kanı yüzümüze sıçradı, sıçrıyor..)

Aradan 46 yıl geçtikten sonra, şimdi de benzeri bir kriz söz konusu iki ülke arasında. Yani tarih tekerrür ediyor sanki..Merhum Mehmet Akif, "Hiç ders alınsa, tarih tekerrür eder miydi.." diyor ya, biz bunu şöyle de söylesek olur; "Aptallar olmasa tarih tekerrür eder miydi hiç..!" Ama tarihin her döneminde aptallar olmuştur, yine var..!

Bu defa kriz sahnesi-ya da bahanesi- Gürcistan..Yani ABD' nin adamı..Kriz alanı Poti Limanı..Yine karşı karşıya gelmiş füze donanımlı gemiler..Ve yine, içinde olmadığı kavgadan, en zararlı çıkması muhtemel ülke; Türkiye..!

İlk faturayı ödemeye başladık bile; Rusya ihraç mallarımıza adı konmamış kota uyguluyor. Bizim tırları sudan bahanelerle bekletiyor. Ürünler eskiyor, mevsim kaybediliyor..Rusyadaki ithalatçılar da genellikle Türkler olduğu için, zarar iki taraflı yazıyor bizim için..!

Daha kötüsü de olabilir..Karadenizde ortaya çıkabilecek bir çatışma, doğrudan bize zarar verecek..! Gaz akışı kesilecek, belki yeni göçler olacak..vs..Türkiye'nin böyle globalleşen krizi önlemesi mümkün mü..! İki cami arasında kalmış beynamaz gibiyiz..Bir tarafta ezeli müttefik, Nato'nun efendisi ABD, bir tarafta en büyük ticaret partnerimiz, komşumuz Rusya..!

Bu nasıl bir talih ki, dünyanın hangi köşesinde kriz patlasa, ucu bize de dokunuyor..! Anlaşılan ya da anlaşılması gereken odur ki, Osmanlı gibi bir dünya devletinin bakiyesi olarak, kendi küçük köşeceğinize çekilip, suya sabuna dokunmadan yaşama imkanımız yok..! Ya, bu türlü krizlerin aktörü olacağız ya figüranı..! Türkiye büyük olmak ve büyük oynamak zorunda..Bunu sadece devlet olarak değil millet olarak da anlamalı ve ona uygun davranmalıyız..

Anlı şanlı tarihle övünmek iyi de, gün gelir, o anlı şanlı tarihi yeniden yazmanız gerekir. Geçmişin destanlarını dinleyerek uykuya dalmanın da bir sonu olacak elbet.."Bir destan da sen yaz.." diyen bir Tarih görebiliriz karşımızda..Yazabilir miyiz peki..??

Ah..Bre Osmanlı meğer sen ne büyükmüşsün...!