Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Eylül '12

 
Kategori
Güncel
 

Döndüm arkadaş, var mı diyeceğiniz?

Döndüm arkadaş, var mı diyeceğiniz?
 

Uluslararası Teknolojik Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı (UTESAV) tarafından düzenlenen “Teknoloji, Medeniyet ve Değerler-II” konulu Düşünce Fırtınası toplantısında ortaya atılan “İslami Bisiklet” tartışması, günedemi altüst ederek birinci sıraya oturdu..

Yıldız Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Alparslan Açıkgenç, her teknolojinin, ait olduğu medeniyetin değerlerini taşıdığını belirterek, “Bakış açısı önemli. İslami bir bisiklet üretilebilir. İslam'a göre ameller niyete göredir. Allah'ın rızasını gözeterek ve insanlara faydalı olması öncelenerek üretilen bir bisiklet İslami bisiklet olur” dedi.
Gaziantep Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Türkay Dereli de “Boyası insan sağlığına zararlı olan bir bisiklet İslami olamaz”  buyurdu.

Ardından Yıldız Teknik Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bedri Gencer ise teknolojinin neden İslamisi'nin üretilmesi gerektiğini şöyle anlattı: “Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete' sözleriyle insan teknolojinin esaretine girdi. Teknoloji insanın asli yapısını, fıtratını değiştirmeye başladı. İnsanın asli yapısını değiştiren teknoloji ve onun ürünleri İslami olamaz. Mesela naylon halılar, özellikle çocuklara negatif elektrik yüklüyor ve onları huzursuz ediyor. İlerleyen yaşlarda bu kalıcı rahatsızlıklara sebep olabiliyor” dedi.

Emekli İlahiyatçı Prof. Dr. Süleyman Uludağ ise “Teknoloji geliştirme gibi yetkinliklerde milletler arası farkı fazla büyütmemek lazım. Çünkü insan yapısı her yerde aynıdır. Zaten teknoloji dediğimiz şey de bir milletin ve medeniyetin ürünü değildir. Her millet ve medeniyet bir başkasından alarak kendi teknolojisini geliştirmiştir” dedi.

Gelelim Dr. Hüseyin Çırpan’ın dediğine: “Teknolojinin vatanı yoktur, ancak alet üretmenin kültürden bağımsız olduğunu da düşünmüyorum. Buluşların neye hizmet ettiği önemli… Şu anda tüm dünyada 'Ne olacak bu insanlığın hali' diye tartışılıyor. Bunu dikkate almak lazım” buyurdular…

Bu hocalarla neden “Dindar” gençlik yetiştirilmesi gerektiğini çok anlıyor ve bugüne kadar bu konuda yazdıklarımı geri alıyorum. Bir başka anlatımla “Dönüyorum” arkadaş…

Bisikletin “İslami’si” olursa, demek oluyor ki Başbakan’ın kullandığı makam aracının da “İslami’si” olması gerekiyor. Halen kullandığı aracın üretimi başlarken “Besmele” çekilmiş mi, belli değil.

Dahası, her gün “İş yerinden” yani Ankara’dan, “Evine”, yani İstanbul’da Kısıklı’ya giderken kullandığı “Makam uçağı” yapılırken besmele ile başlanmış mı?

Bunlar meçhul…

O zaman n’apacağız?...

Elbette çocukları 66 aylıkken okula başlatıp, bu hocalarla üstün zekâlı “dindar” bir nesil yetiştireceğiz ki, teknolojinin de “İslami” olanını bulup uygulayabilelim…

İşte bu gerçekler (!) ışığı altında “Eğitim” ile ilgili bugüne kadar yazdığım eleştirel yazılarımı geri alıyor ve “Dönüyor”um arkadaş…

Var mı diyeceği olan?

Haaaa… Bak şunu da es geçmeyelim… Yeri üretim yapan bisiklet firmalarımız var. Onlara lafımız yok.

11 EYLÜL 2012
İBRAHİM PEKBAY

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..