Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Mart '09

 
Kategori
Öykü
 

Donmuş mu?

Donmuş mu?
 

I BÖLÜM

Daha üç gün önce greyder gelmiş kapanan yolları açmıştı. Şimdi yine kar yağıyordu. Bu hiç de hayra alamet değildi. Yine yollar kapanacaktı. Aralığın başından beri iki aydır köyün yolu sadece iki kez açılmıştı. Karneleri hazırlayacağım diye bu yol açılmasında da şehre inememişti. Son üç senenin tecrübesi ile iyi ki eşini ve çocuklarını memleketine göndermişti. Öğrencilerinin getirdiği ekmek, biraz tereyağı, biraz peynir vardı. Pencerenin önünden çekildi. Sobanın üstünde kaynayan çaydanlığa çay koymak için mutfak dolabına baktı. Kabın içinde bir pişirimlik çay vardı. Onu demliğe doldurdu. Kahvaltısını yaptı. Saate baktı yedi buçuktu. Yarım saat sonra öğrenciler gelirdi. Kendi imkânları ile okuldan paralel çektiği kontörlü telefonun ahizesini kaldırdı. Çevir sesi yoktu. Hatlar büyük ihtimalle yine arıza vermişti. Okulla lojman bitişikti hemen yan tarafa gitmek için kapıyı açtı. Şiddetli bir tipi, buz gibi hava yüzüne vurdu. Bir anda ilikleri donmuştu.

—Aman Allah’ım diye kelimeler dökülüverdi ağzından. Kapıyı zorla kapattı, botlarını giydi, ceketini başına geçirdi. Sonra kapıyı açıp, koşar adımla yan taraftaki okulun kapısına ulaştı. Üç, beş saniyelik anda bile dışarıdaki hava dayanılacak gibi değildi. Doğru giriş de, küçük odaya yöneldi masada ki telefonun avizesini eline aldı. Kulağına götürdü çevir sesi yoktu. Bir iki kez kapatma mandalına basıp elini çekti.

Çok cızırtılı bir çevir sesini duyunca Derinkuyu Köyü'nün telefonunu çevirdi. Çok cızırtılı olmasına rağmen telefon çalıyordu;

—Alo ... diye cılız bir ses duydu.

Sesinin çıktığı kadar bağırarak;

—Ben Öğretmen Fevzi çocuklar okula gelmek için çıktılar mı?

—Alo sesin anlaşılmıyor…

Devam edecek…

 
Toplam blog
: 371
: 835
Kayıt tarihi
: 14.02.09
 
 

Adalet önce kendimizde başlamalı ve haksızlıklar sorgulanmalı  ve hataların, afetlere dönüşmeden ..