Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Eylül '10

 
Kategori
Siyaset
 

Dönülmez akşamın ufkundayız...

Dönülmez akşamın ufkundayız...
 

Hakkâri’de çok acı bir olay yaşadık...

Dokuz vatandaşımız hain bir tuzağa kurban gitti...

Şimdi herkesin kafasında bir kuşku oluştu, bunu kim veya kimler yaptı diye...

En üst makamlardan, en alt makamlara kadar görüş belirtenlerin beyinlerinde bir kesinlik yok...

Köşelerinde bu olayı gündeme taşıyan köşe yazarlarının da çok yönlü kuşkuları var...

Eskiden olsaydı olay hemen bir örgüte yüklenirdi ve işlem tamamlanırdı...

Bu durum ezberleri bozmaya yetti...

Şimdi söylemlerle birlikte içimizdeki kuşkular daha çok arttı ve bir güvensizlik ortamı oluştu... Beyinler yeni bir anlayışı yaşama geçiriyor.

İmralı’nın da bu konuda verdiği mesajlar, tam anlamıyla kafa karıştırıyor... İran veya başka bir ülke demesi, PKK’ya sızmış Jitem demesi, görüşmeleri bombalamak isteyenler demesi de kafaları iyice karıştırmış durumda...

Dileğimiz, artık böyle acı olayları yaşamayalım. Aynı acıları yaşarsak, aynı kuşkular, farklı söylemler yine yaşanacaktır. Bu durum toplumlar arasındaki olumsuzlukları daha derinleştirecek, duygusal kırılmalar olacak ve çıkmazlara girmiş olacağız...

Güneydoğu’da okullar Boykot ediliyor. Anadil’de eğitim isteniyor... Bu, Kürt açılımının geldiği bir noktadır..

Artık geriye dönülmesi olanaksız bir yola girdik...

Kültürel özerklik artık rahatlıkla konuşuluyor... İşin kültürel özerklikle bitmeyeceği de biliniyor... Bunun daha sonraki aşamaları da var...

Avrupa ülkelerinin elçileri, parlamenterleri, siyasileri, Güneydoğu Anadolu Bölgesinde cirit atıyorlar...

Binlerce yıldır birlikte yaşamış, aynı sevinçleri üzüntüleri birlikte yaşamış, son otuz yılda yaşadığı acılara rağmen duygusal bir kırılmanın içine girmemiş iki toplum sorunlarını yabancılara ihtiyaç duymadan da çözebilmelidir...

Artık her şey rahatlıkla konuşuluyor, tartışılıyor... Bunca yıl yaşanan acıların sona ermesi için neler yapılması gerekiyorsa yapılmalıdır. Artık geriye dönüşü olmayan yeni bir yola giriyoruz... Geleceğin yolu; sağduyu ile toplumları mutlu edecek belki de bağları daha da güçlendirecek şekilde yeniden yapılanmadan geçiyor... Anadille eğitim dahil, kültürel özerkliği içine alan bir yapılanmanın zamanıdır... Bu bir süreçti, bu süreç son sekiz yılda daha çok hızlanarak günümüze kadar gelmiştir...

Artık dönülmez ufkun akşamındayız... Yarın sabaha, daha güçlü daha sağlıklı, daha mutlu birliktelikle uyanmak istiyoruz...

 
Toplam blog
: 1410
: 1053
Kayıt tarihi
: 04.11.06
 
 

Emekli öğretmenim ve  emeklemeye devam ediyorum.  Emeklilik yaşamın sonu değil, yaşama yeni amaçl..