Dönünce ne olacak (Bir tarafta PKK, diğer tarafta silahlı müslüman teröristler)

DÖNÜNCE NE OLACAK?

Devlet kavramı artık yerle bir olmuş vaziyette, görkemini de önemini de kaybetti.

Devlet Baba dediniz mi dururdunuz eskiden,

Devlet adamı olmak ne büyük işti, devlet adamıyla karşılaştınız mı kırk kere düşünürdünüz…

Ya devlet memuru denilince neler neler gelirdi aklımıza, hatırlar mısınız sağlam koca ve eş adayları devlet memurlarıydı, sallabaşını, al maaşını tekerlemesi de buradan gelir…

Ama şimdi ne yazık ki önüne gelen kafa tutuyor, aklına esen aşağılıyor tık yok, ipini koparan ortalıkta desem yalan olmayacak inanın…

Devlet Doğu ve Güney doğu da hepten yok olmaya mahkûm edildi bildiğiniz gibi. Şimdi oraların büyük bir kesiminde meydan eşkıyalara kalmış vaziyette, bu açıkça görülüyor…

***

Barış Süreci diye bir kavram sokuldu hayatımıza, terör bitecek silahlar susacak, analar ağlamayacak, şehitler gelmeyecek teraneleriyle…

PKK eli silahlı hatta eli kanlı bir terör örgütü, yıllardır bu ülkenin kanını emdiler. Milyarlarca doları heba ettiler binlerce genç şehit edildi…

Hükümet “akil adamları” öne sürerek bir barış süreci başlattı, içeriğini hala kimse bilmiyor. Dediklerine göre;

PKK teröristleri salahlarıyla birlikte sınırların dışına çekileceklerdi.

O günlerde ben bir yazı yazmıştım, yazımda PKK nın bir yere çekildiği yok SURİYE nin altını oymak için hepsi SURİYE de demiştim…

Kızan da oldu söven de ama gerçek aynen böyleydi. Şu anda şehit cenazeleri gelmiyorsa sebebi de budur, PKK’lı teröristler Türkiye’nin SURİYE ile olan sınırlarının tamamında bulunan yerleşim yerlerini ele geçirmekle meşguller. Yani yeni komşularımız PKK teröristleri ve Kürdistan oluşumları olacak gibi görünüyor…

***

Demokratikleşme paketi diye bir üfürük ortaya atıldı bildiğiniz gibi, şu sıralarda da Başbakan tek başına “demokratikleşme paketi” üzerine çalışıyormuş. Tek başına, demek ki diğerlerinin beyni çalışmıyor.

Bunca milletvekili bakan ne işe yarıyorlar ki? Anlaşılan hepsini toplasanız bir Başbakan etmiyorlar…

BDP Genel Başkanı Demirtaş da geri çekildiği söylenen teröristler için şöyle bir ifade kullandı ilk günler de; “onların nasıl gittiği değil nasıl dönecekleri önemli,” dedi. Kimsenin zoruna da gitmedi umurunda da olmadı.

Gerek İmralı canisi gerek yakınları gerek BDP li vekiller eş başkanlar demokratikleşme paketi hayata geçirilmediği takdir de, diyerek devleti hala tehdit etmeye devam ediyorlar, tık yok…

Suriye devlet Başkanı Esad işin kolayını bulmuş, sınırları PKK’lı teröristlere bırakmış, kırk yıldır belini kıramadığımız belayı sarmış başımıza böylece…

Burada ilk soru şu geliyor aklıma; Esad ani bir dönüşle bunları sürerse ülkemizin içine ne olacak durumumuz bilen var mı?

***

Bizim ülkemizde çok garip guruplar var, tamamı dindar görünümünde olan ama elinden silahı hiç bırakmayan guruplar. Ne tuhaftır ki tamamı iktidar yanlısı…

Bu gurupların bir kısmı Suriye de Esad muhalifi örgütlerin emrinde çalışıyorlar bir kısmı ise Başar Esad’a destek olmak üzere oradalar…

İktidarın bizzat desteklediği Özgür Suriye ordusu yapısı ise tam bir muamma…

Şimdi ikinci soru aklıma takılıyor; Suriye de bir şekilde normalleşme başlarsa bu ülkeler elbette kuzu kuzu ülkeye ellerinde silahları ve “Müslüman” kanlarıyla dönecekler.

“Dönünce ne olacak” devlet tarafından nasıl davranılacak bunlara bilen var mı?

***

Bir tarafta giderek güçlenen ve büyüyen, silahlarını yenileyen bir PKK terör örgütü elemanları ki başında sonunda ellerini kollarını sallaya sallaya girecekler ülkeye…

Diğer tarafta da ise Suriye de Esad yanlısı ve karşıtı olarak çarpışan tuzu kuru dindar bir kesim var, onların da eli silahlı ve artık donanımlı…

Bu iki gurup ülkeye dönünce ne olacaklar, ne yapacaklar her şeyden önce bunlar için devlet ne yapacak bilen var mı?

PKK’yı bitirelim derken Suriye ye veya diğer Müslüman ülkelere çarpışmaya giden guruplar bundan sonra başka bir terör örgütü olarak karşınızda olacaklar bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın…

***

Bu ülke ve bölge çok şeylere gebe, hiç kimse bu yazdıklarımı lütfen hafife almasın. Ülkemiz bugüne kadar ne kaybettiyse ne çektiyse bu kafadan-kafalardan kaybetti ve çekti…

Defalarca yazdım yazacağım; Türban eylemleri ile başlayan süreç, Barış Süreci Suriye olayları ve PKK çekilme senaryoları düşünüldüğü kadar masum değiller, diye…

Bugünün iktidarı kuşatıldı artık adım atacak halde değiller, hele pasif duruma düşürdükleri TSK herhangi bir ülkeye kafa tutacak durumda hiç değil, PKK ile baş edememiş bir ordu düzenli ve güçlü bir ordu ile nasıl başa çıkabilir?

İktidar Taksim Meydanı ve Gezi Parkı eylemleri sonrasında başına gelecekleri çok iyi kavradı, bundan sonra daha tutarsız, korku dolu bir siyaset gütmek bazı oluşumlara sessiz kalmak zorunda, kimse kıvırmasın ve kendisini dev aynasında görmesin…

***

Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk, diyor ki;

“Çalışmadan öğrenmeden yorulmadan rahat yaşamanın yollarını alışkanlık haline getiren milletler;

Evvela haysiyetlerini sonra hürriyetlerini daha sonra da “istikballerini” kaybetmeye mahkûmdurlar…”

***

Son bir soru sorarak veda edeceğim sizlere. Gerek hükümet gerek istihbarat örgütümüz polis ve TSK, Suriye gibi Libya gibi Afganistan gibi Müslüman ülkelere savaşmak gerilla olmak çatışmak üzere giden Türk vatandaşlarının tam ve gerçek sayısını, kimler olduklarını biliyor mu acaba?

İyi pazarlar…

Erdoğan ÖZGENÇ