Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Temmuz '13

 
Kategori
Kitap
 

Dönüş

Dönüş
 

Başbakan ‘Her iyiliğin, güzelliğin Osmanlı’dan, her kötülüğün ve çirkinliğin Cumhuriyet’ten kaynaklandığına inanıyor. ..Bugünün idarecileri, zamanın bir ustalık harikası olan Sultanahmet Camii’ni aşamamışlar.’ Kitaptan.

Eşcinsel ilişkiyi ‘Gizli Anların Yolcusu’nda eden ağzından, ‘Bora’nın Kitabı’nda edilgen, üçlemenin son ayağı ‘Dönüş’te ise edenin eşi ile edilgene âşık kızına/iki kadına anlattıran Ayşe Kulin’in (on beşinci) son romanı.

Öykü önceki romanlara yaslandığı için katmanlar oluşturulmuş bir kurgu izlenimi veren Kulin’in yaşama eleştirel bakışı, kitap içi eleştiri (3 puan): ‘Her an deprem bekleyen bir şehirde’ (s.12) ‘ülkede hukuk kalmadığından, adaletin gerçekleşeceğine dair pek ümidim yok’ (s.196)

Anlatımda geçmiş ve yaşanmakta olan ‘an’ iç içe dile getirildiği için duygusal yoğunluk yakalayan Kulin’in söylemleri (3 p): ‘Ölmeyi seven insanlardır Türkler.’ (s.111) ‘hasta bakanların hastalanma lüksü yoktur’ (s.212)

Kurgu gereği sıkça rüyadan yararlanan (0.2 p) Kulin, ‘Dönüş’ü yüzde 37.9 (45 – 39.1)* diyalogla yazmış. (4 p) Sayfada ortalama 4.2 (-  –  4.7) paragraf yapılmış. (0 p)

Merakı, coşkuyu romanın tüm bölümlerinde üst düzeyde tutmasını bilen (7 p) Kulin’in yazın diline işlevsellik katan ayrıntısı (6 p): ‘Fikirlerine karşı dursanız, tavrı çıkıveriyor bir davranışınızda, gözlerinizin rengi başka olabilir ama bakışınız ona andırabiliyor. Anne, kızında devam ediyor’ (s.267) Aceleye getirmeden böyle güzel ayrıntılar yakalasa, şahaser bir yapıt ortaya koyacak.

Romanına aldatan kadın yaratma işlemine ‘Gizli Anların Yolcusu’ndan sonra, modaya ‘İskender’le Elif Şafak’ da katılmıştı… ‘Dönüş’te günah çıkarır gibi ‘kocamı aldattım. Bir kere oldu ama bin kere pişmanım. Çok ağır ödedim suçumun bedelini. (tabi o vakit böyle bir söylem yoktu) Aynı gün oğluma araba çarptı.’ dedirten Kulin, romanı yüzde 14.4 (14.9 – 15.5) yabancı sözcükle yazmış. (10 p) Benöyküsel anlatım yapılmış. Temiz bir dili var. Dilde yenilikçi olduğu söylenemez.

Halk diliyle edebiyat yapılacağını bilerek yazan Kulin’in alımlı çalımlı güzel sözleri (7 p): ‘şans, parlak pullu bir balık gibi kucağıma düştü.’ (s.13) ‘şarap bardağının şişman camını kavramak ya da sıska bacağından tutmak daha keyifli.’ (s.181)

Hoş Olmayan söz: ‘Senin gibi bir adamın bir erkeğe âşık olabileceğine hâlâ inanamıyorum!’ (s.245)

Kuşak farkından dolayı ortaya çıkan anne kız, baba kız ilişkilerini (çatışma: 6 p) dile getiren Kulin, atasözüne sayfada ortalama 0.0136 (0.0241 – 0.016) kez yer vermiş. (0.1 p) ‘Yalancının mumu yatsıya kadarsa, anneninki de işte buraya kadar.’ (s.48) ‘İngilizlerde bir söz vardır, kediyi merak öldürür, derler.’ (s.105) 

Kahramanları kültürlerine göre konuşturan Kulin, deyimi sayfada ortalama 0.8 (1.1 – 1.3 ) kez kullanmış. (5.6 p) ‘..öğrenmesin diye Ali’nin külahını Veli’ye giydirdiğimi’ (s.68) Genç kuşağın kullandığı deyimler: ‘bir hafta boyunca dikmiştim antenlerimi’ (s.39) ‘Ben seni buldum baba! Rol çalma benden!’ (s.126)

‘Doğruları mahalle baskıları tayin ediyorsa ..doğru düşündüğünden, yaşadığından emin olmalıyım’ diyen Kulin, sorulara sayafada ortalama 1.6 (3.5 – 2.8) kez yer vermiş. (4.8 p) ‘Yaşanan her hayat, ucuz ya da edebi bir roman gibi değil mi, zaten?’ (s.214)

Yananlam veya sözcükle yakaladığı imgenin (ucu imgeye varan) tümce sonuna noktalama yapmayan Kulin, yananlamı sayfada ortalama 0.6 (1.1 – 1.3) kez kullanmış. (4.2 p) ‘Biz ana – kız, hüsran denizinde iki mutsuz balığız’ (s.102) ‘Trafik polisi hafta içinde nadasa yatıyor’ (s.259)

Yöresel bilinmeyen söz/sözcükleri açıklayan Kulin, benzetmeye sayfada ortalama 0.8 (1.2 – 0.7) kez yer vermiş. (3.2 p) ‘Urla ve çevresi yarım kalmış hüzünlü bir şarkı gibi yerleşirdi’ (s.177) Rahmetli Baba’m da aşağıdaki deyimi kullanırdı… ‘Yediklerimiz midemde lök gibi duruyor’ (s.194)

İmar Kanunu’nun 11 maddesinde ‘Ağaçlandırmaya verilen hazine arazileri, imar planıyla başka amaca ayrılamaz’ diyen Kulin, iç çözümlemeye sayfada ortalama 0.0203 (0.0081 – 0.06) kez yer vermiş. (0 p) “Gelmiş olsaydı, ona ‘Dünyada hiç kimse inandıramazdı, senden gayrı birinin başında oturup, yaşaması için kendimden geçerek dua edebileceğime,’ diyecektim.” (s.67)

Absürt ve argolu sözlere bu romanında pek yer vermeyen Kulin, eğretilemeyi sayfada ortalama 0.8 (1.7 – 1.4) kez kullanmış. (2.4 p) ‘Babamı ayarlarken beni anneme kullanmış cadı!’ (s.33)

Gülmeceyi sözcüklerle yakalama ustalığı gösteren Kulin, okurunu sayfada ortalama 0.0203 (0.0161 – 0.021) kez gülümsetmiş. (0.2 p) “ ‘Hazan hüznü çöktü yine,’ demişti anneannem bir keresinde. Galiba dokuz on yaşlarındaydım. ‘Hazan ne? Hüsnü kim?’ diye sormuştum.” (s.101)

İlk bölümlerde betimlemeyi unutan Kulin, sayfada ortalama 5.4 (7.7 – 1.5) satır yapmış. (1.1 p) ‘Çakır keyiftik. Şöminede çıtırdayan odunların sesiyle ateşin yüzümüze vuran kızıllığı romantik, samimi bir hava yaratıyor, içimi ısıtıyordu.’ (s.182)

‘Eyfel Kulesi’nin çirkinliğine dayanamayarak şehri terk eden sanatçılar olmuş’ diyen Kulin, ruh çözümlemesini sayfada ortalama 0.8 (0.8 – 0.6) kez yapmış. (2.4 p) ‘Arkamızda ve önümüzde koca bir hayat var. Ben yarısından çoğunu yaşadım sen ancak dörtte birini. Birbirimizi anlayamazsak, sadece bize kalanı değil, yaşanmışı da yakarız, çok yazık olur.’ (s.202)

Ellili yaşlardaki kahramanları bir kuşak yaşlı gösterip konuşturan Kulin, imgeye sayfada ortalama 0.4 (0.8 – 1.1) kez yer vermiş. (3.2 p) Genç kadın yazarlarımız imgeyi daha çok seviyor… ‘Ayrıca kimin ilk aşkı mutlu sonla bitmiş ki…’ (s.102)

Dönüş’te kendi şiirlerine yer vermeyen Kulin, bilinççakımını sayfada ortalama 0.044 (0.0523 – 0.033) kez kullanmış. (0.2 p) ‘On dakikayı bile bulmadı çiçek sulamam. Allah vere dedim içimden, arabama bir ceza bileti konmamış olsa.’ (s.21)

‘Her canlıya yapılan her türlü haksızlık benim canımı yakar’ diyen Kulin, terime sayfada ortalama 4.4 (5.5 – 6.1) kez yer vermiş. (13.2 p) “yerleşim bölgelerine iki kilometre mesafede dikildikleri takdirde, ‘wind syndrome’ denen hastalığa neden olduklarını” (s.197)

Göz ıslatan kurguyla romanını bitiren Kulin, sosyal konu çözümlemesini sayfada ortalama 1.2 (1.1 – 0.8) kez kullanmış. (3.6 p) ‘..kimin ahlakına göre? Arabistan’a gidiyorsun, kadının saçını göstermek ahlaksızlık. Afganistan’a gidiyorsun, yüzünü göstermek yasak! Hollanda’ya gidiyorsun, çıplaklık serbest, iki kadın ya da erkek birbiriyle evlenebiliyor’ (s.189)

Genç kuşağın kullandığı deyimlere de yer veren Kulin, içmonologu sayfada ortalama 0.0068 (0.02 – 0.047) kez kullanmış. (0 p) ‘Yakında dedim, kendi kendime, Eda anlayacak yaptığı yanlışı ve bitecek bu çile.’ (s.246)

İlhami’ye ‘şefkatle, merhametle onun acısını dindirmek, teselli etmek niyetiyle sarıldığım bir anda’ Bora’yla ilişkide bulunduğunu yazan Kulin, ikilemeye sayfada ortalama 0.6 (0.8 – 0.1) kez yer vermiş. (1.2 p) ‘Annem sinirli sinirli dolanıyordu odada. Fısır fısır konuşuyorlardı.’ (s.30)

Çağın yeni iletişim aracı mesaj/iletiden (mektup: 0.5 p) yararlanan Kulin, bilinç akışı düşünmeye sayfada ortalama 0.0375 kez yer vermiş. (0.1 p)   

Dönüş romanına sanatsal değer katan terimlerin değerlerindeki düşüşe bakılırsa aceleye getirilmiş izlenimi veren Kulin, pekiştirmeyi sayfada ortalama 0.2 (03 – 1.7) kez kullanmış. (0.6 p) ‘börtü böcekle yeni bir dil’ (s.242) ‘neden palas pandıras çıkıp gittiğimi’ (s.170) Son pekiştirmeyi İngiltere’de eğitim görmekte olan genç bir kız söylüyor.

Romanlarını telif hakkını çeşitli yardım kuruluşlarına bağışlayan Kulin, sıfata sayfada ortalama 6 (4.5 – 6.3) kez yer vermiş. (12 p) ‘Urla tepelerinde bir evin var! Şimdi aşağı ineyim, sen de biraz dinlen güzel kızım.’ (s.133)

Yüreği yurt sevgisiyle atan Kulin, montaj tekniğinden sayfada ortalama 0.035 (0.0202 – 0.019) kez yararlanmış. (0.4 p) “Ne demiş Türk büyüğü Süleyman Demirel: ‘Dün dündür, bugün bu gündür.’ ” (s.243)

Düşüngülü Eşletiri kriterlerine göre Ayşe Kulin’in ‘Dönüş’ romanına 105.2 (137.1 – 127.8) puan verildi.En yaman eleştiri kıyaslamaktır!.. Düşüngülü Eleştiri, son söz değildir. Romanları türlerine göre kıyaslamayı size bırakıyorum.  Muzaffer Koçer’in ‘Gökçek Ölmemiş’ 110.9 p, Nurgün Erdinç’in ‘Kan Kırmızı İhanet’ 85.3 p, Muammer Yüksel’in ‘Cennet’ 94.5 p, Orhan Pamuk’un ‘Masumiyet Müzesi’ 96.2 p, Çetin Yiğenoğlu’nun ‘Kırmızı Koku’ 105.6 p, Yavuz Bahadıroğlu’nun ‘Kırım Kan Ağlıyor’ 76.8 p, Ahmet Ümit’in ‘Bab1 – ı Esrar’ 121 p, Hasan Hüseyin Gündüzalp’in ‘Yuğ’ 118 p, Ayşe Kulin’in ‘Umut / Hayat Akan Bir Sudur’ 109.4 p, Canan Tan’ın ‘En Son Yürekler Ölür’ 115.4 p, Elif Şafak’ın ‘Aşk’ 118.1 p, Ayfer Tunç’un ‘Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi’ 102.2 p, Sinan Akyüz’ün ‘Sevmek Zorunda Değilsin Beni’ 91.3 p, Ece Temelkuran’ın ‘Muz Sesleri’ 130.2 p, İnci Aral’ın Sadakat’ine 122.1 p, Oya Baydar'ın 'Çöplüğün Generali'ne 104.2 p, Tolga Gümüşay’ın ‘Hiç Kimsenin Kenti’ne 105.9 p, Ahmet Ümit’in İstanbul Hatırası’na 117.8 p, Sinan Yağmur’un Aşkın Gözyaşları / Tebrizli Şems’e 84.8 p, İskender Pala’nın Şah ve Sultan’a 112.6 p, Sürayya Köle’nin ‘Yakası Kürklü Yeşil Parka’ 107.9 p, Sinan Akyüz’ün ‘Piruze / Şam’da Bir Türk Gelin’ 102.9 p, Zülfü Livaneli’nin ‘Serenad’ 118.6 p, Nedim Gürsel’in ‘Şeytan, Melek ve Komünist’ 124.3 p, Elif Şafak’ın İskender 126.5 p, Ayşe Kulin’in Gizli Anların Yolcusu 127.8 p, İskender Pala’nın Od / Bizim Yunus romanına 95.5 p, Ahmet Ümit’in ‘Sultanı Öldürmek’ 142.7 p, Sinan Akyüz’ün İncir Kuşları 95.2 p, Celal Çalık’ın Naziler İstanbul’da 82.6 p, İskender Pala’nın Efsane / Bir ‘Barbaros’ 102. 6 p, Ayşe Kulin’in Bora’nın Kitabı 137.1 p, Ece Temelkuran’ın Düğümlere Üfleyen Kadınlar 146.6 p, Ahmet Altan’ın Son Oyun romanına 97.2 puan verilmişti. Dönüş / Ayşe Kulin / Remzi Kitabevi / 295 s.

*- Parantez içindeki değerler Ayşe Kulin’in ‘Bora’nın Kitabı’ – ‘Gizli Anların Yolcusu’ romanlarına aittir.

Ali Akdemir

03. 07. 13

Çukurova

 
Toplam blog
: 172
: 425
Kayıt tarihi
: 15.07.09
 
 

Ali Akdemir, Adana tarihinin en büyük sel felaketini yaşadığı 21. 02. 1948 tarihinde doğdu. Edebi..