Dört bir tarafından milliyetçilik akan ama, gene de okunması gerekli olan bir kitap

Ali Kemal Meram adında bir yazarın 'Padişah Anaları' adlı kitabını okudum.

 

'Padişah Anaları' adlı kitap 1977 yılında çıkmış. Benim okuduğum baskı, Toplumsal Dönüşüm Yayınları'nca 1997 yılında yapılmış dördüncü baskısını okudum. Kitap halen Toplumsal Dönüşüm Yayınları'ndan çıkıyor, son baskısı 2014 yılında yapılmıştır. Sayfa sayısı 672. Son baskısının sayfa sayısı 560.

 

*

 

Başlıkta da dediğim gibi, bu kitabın dört bir tarafından milliyetçilik akıyor. Faşistçe eleştiriler, hakaretvari, aşağılayıcı söylemler kitapta fink atıyor. Ama gene de okunması gerekli olan bir kitap, bu kitap. Çünkü, değerli bilgiler, gizlenen gerçekler, haklı eleştiriler de içeriyor, bu kitap...

 

Tek cillte 623 yıl ömrü olan bir devlet...

36 padişahın tamamı...

Tüm ayrıntılarıyla harem... valide sultanlar...

Fetihler, savaşlar, ezilenler, isyanlar, horlananlar, dışlananlar...

Osmanoğullarının hem ailesine,hem de halkına yaptığı zulümler... 

Kendi evinde, kendi ülkesinde sığıntı muamelesi gören, Osmanoğulları'nın dinle uyuttuğu, isyan edenlerini şiddetli zulümlerle bastırdığı, garip millet Türkler...

Babalarını, kardeşlerini, evlatlarını katleden padişahlar ve şehzadeler...

 

*

 

Ecdat...

 

Muhafazakârların ve milliyetçilerin kutsalıdır.

 

Türk Muhafazakârları ve milliyetçileri, ecdatları Osmanlı'yla hem onur duyarlar, hem de gurur...

Onlara göre ecdat, dünyaya nam salmış, yüzyıllar boyu üç kıtayı da adaletle yönetmiş, egemenliği altındaki insanları refah içinde yaşatmıştır... onun içinde ecdat Türklüğün, Türklerin bir şerefidir.

 

İşte bu insanlar için uyarı yapayım: Bu kitap sizi çıltırtabilir. Çünkü sevdiğiniz ecdada dair gerçekleri tüm açıklığıyla gözler önüne seriyor. Gerçi siz gerçeklere iftira, yalan demeye alışkınsınız, buna da öyle diyeceksiniz; ama gerçekler acıdır, acı olsa da iyidir, yüreğinizi ferahlatır, ruhunuzu asileştirir, bilincinizi ayıltır, aklınızı bereketlendirir...

 

Ecdatseverlerin tarih bilgileri maalesef gerçeklikten uzak, objektifliğin yanından bile geçmemiş, kötüsü atılıp iyisi alınmış, alınan iyilerde göklere çıkarıldıkça çıkarılmış şeylerdir.

 

Yani, ecdatseverler bu kadar gerçeği kaldıramayabilirler.

 

Ecdatseverler, size ecdat sevmeyin demiyorum, insan atasını tabii ki sever; diyorum ki, ecdadı bütün yönleriyle öğrenin, gizlenmiş gerçekleri görün, ondan sonra sevin diyorum, bildiğiniz şeylerin bazısı masal gibi uydurma diyorum.

 

*

 

Yazarın faşizan dili ve faşizan eleştirileri rahatsız edici, Osmanoğullarını her ne kadar eleştirsem de yazarın dilinin ve bazı eleştirilerinin haksızca olduğuna inanıyorum..Tabii bu, kitaptaki haklı ve doğru eleştirileri, gerçek bilgileri görebilmeme engel değil.

 

Yazar, kötülüğün soydan geldiğine inanmakta, 'şu bu dölü' ifadelerini kullanmakta, Osmanoğullarındaki çarpıklığın sebebini değişik milletlerin kadınlarıyla üremiş olmasına kadar vardıran içler acısı bir mantık yürütmekte...

 

Yazarın Şeyh Bedreddin ve Rumi hakkındaki fikirlerine de katılmıyorum. Onların milliyetçiliğe hayır demelerini, soy düşmanlığı olarak tanımlıyor.

 

Yazar bu kitabı çıkardığı yıllarda yeni yeni ortaya çıkan geçmişi özleyenlerin, ecdat sevicilerinin, ecdadı göklere çıkaranların durumlarını hayretle karşılıyor. yazar doksanlı yılların başlarında ölmeseydi de halen hayatta olsaydı, hayret ettiklerinin devlet politikası olduğunu ve nesillere aşılandığını görseydi, galiba kahrolurdu. Onun adına sevinçliyim. Görmeden ölmüş çünkü.

 

*

 

Kitabın eleştirdiğim yönleri de var diye okumamazlık etmeyin. Gerçek, doğru ve haklı yönleri de var.

 

*

 

Osmanlı'ya en çok isyan edenin Türkler olmasına rağmen, günümüzde Türkler içerisinden Osmanlı'yı özleyenlerin çok çıkması ne garip, değil mi?

 

Osmanlı Karamanoğluları'nın kökünü kazımasına rağmen, bugünkü Konya-Karaman çevresinde yaşayanların 'ecdat' denildiğinde Osmanlı'yı hatırlıyor olması ne garip, değil mi?

 

-Mustafa Yıldırım - 16.05.2016