Dört direkli ülke

Bir ülkenin kalkınabilmesi, ileri seviyelere ulaşabilmesi ve bütün sorunlarının çözülebilmesi için şu dört ayağın sıkı sıkıya sağlam olması gerekir.

1.Ayak; Yasalar:

Yasalar bilimsel olmalıdır. Delik deşik ve akşamdan sabaha değişmemelidir. Hele günümüzde insanlık bunca deneyime sahipken hatasız kanunlar yapılabilmelidir. Açık, net ve yoruma kapalı olmalıdır.

Yasalar katî olmalı ve taviz verilmemelidir. İhlal eden olursa cezası caydırıcı ve yaptırımı ağır olmalıdır. Cezanın bedeli karşılanamayacak türden olmalıdır.

2.Ayak; Eğitim:

Her diploması olan eğitimci olamamalıdır. Eğitimci olabilmek için özel statüye sahip olunmalıdır; fiziki yapısı, diksiyonu v.s. çok önemlidir.

Eğitimciler çok iyi eğitilmeli ve eğitimciler de kendini çok iyi eğitmelidirler. Günümüzde eğitimciler kendilerini eğitmemişler ki gençliği eğitsinler. Asıl sorun buradadır. Yasalar şöyle böyle olsa bile eğitimciler kendilerini eğitmiş olsalardı yine sorunlar çözüme doğru yol alacaktı; çünkü dünün eğitimcilerinin eğittiği insanlar bugünkü yasaları hazırlayanlardır nihayetinde.

Ayrıca, eğitimcilerin özlük hakları tatminkâr olmalı. Eğitim esnasında, eğitimcinin aklı birtakım ekonomik ve sosyal sorunlarla boğuşmamalıdır.

3. Ayağı; Ahlak:

Kim, ne iş yaparsa yapsın ve ne kadar bilgili olursa olsun mutlaka ve mutlaka dürüst olmalıdır, ahlaklı olmalıdır. Vicdanları sağlam olmalıdır. Eğitilenler ve eğitenlerin de öncelikli olarak manevi değerleri sağlam olmalıdır.

Kişi, neye inanırsa inansın, hangi manevi değere sahip olursa olsun, hiç fark etmez. Önemli olan manevi yapısının sağlam olmasıdır. İnsan önce bu değerlerle yüklenmelidir; çünkü insanın insan yapan içindeki o inanç duygusu dur, adalet duygusudur, sevgidir ve sorumluluktur. Yani insanın içi boş olmamalıdır. Aksi halde kişi yaptığı işe hile karıştırır.

İşte bugün örneklerini her alanda göre biliyoruz bunun. Bilim adamı olmuş, idareci olmuş, bürokrat olmuş, eğitimci olmuş, asker olmuş ve iş adamı olmuş vs. ama yaptığı işlere hile karıştırmış yasalarca usulsüzlüğü tescil edilmiş ve birçoğu cezasını çekiyor. Kimileri, vatan sevgisinden bihaber ve ülkesine ihanet etmiş; teröre bulaşmış.

4. Ayağı; İstihbarat:

Ülkenin istihbarat gücüdür. Hele bizim gibi bir ülke olunca istihbaratı çok daha güçlü olmalıdır; çünkü Mustafa Kemal’in de hitabede söylediği gibi, açık anlamıyla; devletin üst birimlerine kadar gelmiş, hatta eğitim sisteminin başına gelebilmiş olabilir. Bu kişiler devletin eğitim sitemini yozlaştırarak bozabilirler. Bozguna uğratabilirler. Bunlara karşı uyanık olmak gerekir.

Dahi bilim adamı Prof. Dr. Oktay SİNANOĞLU’nun da dediği gibi, “ Bir ülkeyi yok etmek için önce diliyle ve eğitim sistemiyle oynamak yeterlidir”. Nitekim bunlar her zaman oynanan oyunlardan biridir.