Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Mart '20

     
    Kategori
    Teknolojinin Geleceği
     

    Dört Gelecek

    Peter Frase’in, [1] “Four Futures, Life after capitalism” adlı kitabı, endüstrinin artan otomasyon, sınıf mücadelesi hiyerarşisi ve kaçınılmaz kıtlığın günümüzde bir gelecek endişesi olarak ortaya çıktığı duruma alternatif üretmek ve tartışma ortamını zenginleştirmek adına “spekülatif kurgu” metodunu yeni bir yaklaşım ve bakış açısı olarak deneyimliyor.
     
    İnsanın geleneksel bir düşünce olan ücret için çalışmak fikrinin ötesine geçebileceğini ve bunun yerine zenginlik ölçüsünün para yerine özerk boş zaman kullanımı ile kişisel tatmin olması gerektiği savunuluyor.
     
    Yazar, çok fazla Karl Marks ve Bilim Kurgu okuyarak bu kanıya vardığını belirtiyor [2]. İnsanlar bilim kurgu hakkında düşündüklerinde akıllarına uzaylı, fizik ağırlıklı, ütopik bilim gelir, aslında katı bilim kurgu, sadece bilimi temel alır ve fakat diğer bir model olan yumuşak bilim kurgu tanımı ise spekülatif kurgu peşindedir. Kendi yaklaşımının, sosyal bilim kurgu, yada sosyal bilim kurgu ve bilim kurgu karışımı olarak tanımlıyor.
     
    Günümüzde bireyler, ampirik araştırmalara dayanarak, yaşam koşulları, kendi anlayışları ve gelecekle ilgili umutları ile kendilerine has bir gelecek tanımı yapabilir, buna dayatılan sınırlamalar da gelecek tanımı diyebiliriz. Kitapda, spekülatif kurgu yöntemi, gelecekte ortaya çıkabilecek muhtemel problemlerin tanımını kolaylaştırmanın yanı sıra, bu problemlerin sonuçlarının ve olası çözümlerinin ne olabileceğini belirlemek üzere yaratıcı bir araç ve tartışma ortamı oluşturmak için ve bir alternatif olarak sunuluyor. Ve “somut, yakın geçmiş” denilen şeyin kendi ötesinde bir tanımının nasıl yapılacağını, ve gelecekte ne hal alacağını, ekolojik/kaynaklar eksenine, sınıf mücadelesi (class strugle)/politik boyut ekleyerek spekülatif kurgu ile araştırılmaktadır (Şekil 1'e bakınız).   
     
    Bu yaklaşım ile sosyoekonomik yapı “Kaynaklar” ve “Politika” olarak iki temel (yatay ve dikey) eksen arasında kurgulanıyor. Kaynaklar ekseninin bir ucu “kıtlık” diğer ucu “bolluk” ve Politika ekseninin bir ucu “ütopik eşitlik” diğer ucu “hiyerarşi/keskin sınıfsal ayrışma” olarak belirleniyor. Bu iki eksenin arasındaki alanı, eksenlerle etkileşim içinde olan varlıkların bulunduğu sosyoekonomik yapı oluşturuyor (Şekil 1'e bakınız.) Yazar, bu alanı dört eşit parçaya bölüyor ve spakülatif bir yaklaşımla diyor ki “Kapitalizm sonrası, küresel ekonomiler bu dört seçenekten birine evrilecektir, bunlar: (1) komünizm, (2) sosyalizm, (3) rantizm veya (4) yok edici.”
     
    Bu tanımlar ile, ekolojik eksenin bolluk ve kıtlık ucları arasında ile sınıf mücadelesi ekseninin ütopik eşitlik ve keskin sınıfsal ayrışma/hiyerarşi ucları arasında şekillenen ve “mülkiyet ilişkileri” ve “güç ilişkilerinin” alt dokusunu oluşturduğu spekülatif dört tür sosyoekonomik yapı kurgulanır, (Şekil 1'e bakınız.) Ve kapitalizm, yapay zeka ve robotlar gibi teknolojik yeteneklerle “istenmeyen emekten” kurtulmaya çalışırken, "Bu ilişkiler yönümüzü belirliyor olacak" diyor, yazar. Nerede konumlanacağız bizim elimizde demek istiyor.
     
    Dört geleceğin tanımlarına gelince...
     
    Marksizm anlayışın temel yaklaşımlarından biri “her bireyin kendi yeteneğine göre, her bireyin kendi ihtiyacına göre” olarak bilinir. [4] Yazarın tanımladığı Komünist bir gelecekte, sınıflar arasında ütopik bir eşitlik vardır, ve ekolojik bolluk (yeterli kaynak) bulunmaktadır. Bu ütopik bir toplumu tarif eder. Eğer seksizm, ve ırkcılık gibi sorunları kapitalist yaklaşımlardan ayırabilirseniz, bunlarla da baş etmek kolaylaşır ve ideal ütopik toplum yapısına daha fazla yaklaşılır.  
     
    Sınıflandırılmış toplumu eşitlikçi olarak adlandırmak (egalitarian), “bir dereceye kadar sınıf mücadelemiz (class strugle) var” diye ısrar etmek tartışma konusu ola gelmiştir. [5] Bu tür sosyoeknomik yapılarda kaynak yetersizliği oluştuğunda, sınıfların eşitliğinin varlığı kabul edilerek sosyalist gelecek kurgulanır.
     
    Rantizm (rentism yada mülkiyet hakkı, kira bedeli gibi) kavramı ise, yazarın çok sevdiğini söylediği Star Trek ve Karl Marx tipi toplum yapısının aksine komisyon ve kiraya dayalı bir mülkiyet ilişkisini tanımlar. Yani patent ve telif hakları gibi maddi olmayan duran varlıklara erişimden gelir elde etmek. Bu kavramda ağırlıklı olarak fiziksel mülkiyet yanında fikri mülkiyet haklarından söz edilir. Kapitalist toplum fikri mülkiyeti bir hak olarak görür aynı zamanda fikri mülkiyetin sınırları devlet eliyle çizilmiş, ülkelerin ekonomik güçlerini ve çıkarlarınıda gözeten bir ağırlığı vardır. Rantizm, hiyerarşinin etkinleştiği sosyoekonomik yapılar kaynak bolluğu ile desteklendiği zaman ortaya çıkmaktadır.
     
    Sonuncusu ve adından da anlaşılacağı gibi, en aşırı gelecek, yok edici (Exterminism) diye tanımlanır ve bu kavramın Edward Thomson’dan [6]  ödünç alındığı belirtilir. Yok edici gelecekte, emek yapay zeka ve robotlara havale edilir, otomatikleşir. "Kaynak kıtlığı söz konusudur, distopik bir toplum yapısı yaygınlaşır ve sermaye ile emek arasındaki karşılıklı bağımlılık ortadan kalkar. Devamında, çalışan ve emekçi kitlelerin, hızlanan otomasyon, artan yapay zeka ve robot kullanımı ile superfluous - lüzümsuz insan sınıfına dönüşümü, ve devasa işsiz kitlelerin bir tehdit unsuru oluşturmaya başlaması, çözümün onları yok etmek olduğu sonucuna varan distopik bir sosyoekonomik yapının doğuşunu işaret eder" denmektedir.
     
    İlgilenenler için, Azra Kohen, Aeden'de benzer bir sosyoekonomik yapının izlerini daha somut örneklerle başka bir pencereden sunuyor ya da Dan Lyons'un [7] Kurumsal Kobaylar'ı (Lab Rats) bu sosyoekonomik yapının mayasını açığa vuruyor. Bunları sıradan birsey gibi söylüyorum, ama tekrar okuduğumda, distopik bir topluma dönüştüğümüzü düşünüyorum ve çocuklarımızın geleceği ile ilgili içimi korku ile karışık bir ürperti kaplıyor.
     
    Kapitalizmin çöküşünün küresel toplumu nasıl etkileyebileceği tartışmalarına yeni bir boyut getiren kitap düşüncelerimize yeni bakış açısı sağlıyor. Türkçesi Koç Üniversitesi yayınlarından çıkmış.
     
    _________________________________________________
     
    [1] Jacobin dergisinin editörlerinden (leading voice of the American left, offering socialist perspectives on politics, economics, and culture) ve The City University of New York’da (CUNY) doktora öğrencisi -kitabın arka kapağından.
     
    [2] [3] https://www.youtube.com/watch?v=Zyyy65L0y84 (Youtube video)
     
    [4] http://bit.do/fjUCE (Wikipedia)
     
    [5] https://www.grundrisse.net/grundrisse22/tellingTheTruthAboutClass.htm - bu konu, "egalitarian society" ve "class strugle" farklı kaynaklarda farklı pencerelerden incelenmiştir.
     
    [6] Notes on Exterminism, the Last Stage of Civilization by Edward Thompson http://bit.do/fjvmm
     
    [7] a former technology journalist with Newsweek, marketing associate at HubSpot. http://bit.do/fkmwM
     
    Toplam blog
    : 1
    : 43
    Kayıt tarihi
    : 29.08.17
     
     

    Kişisel gelişim ..