- Kategori
- Şiir
- Okunma Sayısı
- 66
Dört Gökçeler Adamı Filyos Caddelerinde

Gökçeler şakları (çocukları) derlerdi Filyos'ta onlara
Her gün 11 teniyle Filyos'a giderler
Hayri abinin kahvehanesinde oyunlarını oynarlar
2 treniyle köylerine dönerlerdi
Şimdi dördü de emekli yaşları altmışı geçti
Ruhi özelde satın almacı, Eyüp bankacı,
Remzi ve İsmail maliyeci idi.
Belediye yönünden yürüyorlardı çarşıya doğru yan yana
Nerdeyse yolu kaplamışlardı
Çocukluk ve gençlik arkadaşıydılar
Birlikte çok hatıraları vardı
İzzet Amca'nın kahvehanesinin yanında salaş bir oda vardı
Odada ne ararsan var, malzeme deposu gibiydi.
Bu odada kurdular çilingir masalarını
Kadeh tokuşturdular, dostluğa, sağlığa
Daha da arkadaşları vardı, Beytullah, Ramazan.
Sedat, Celal, kasap Mutaver, kasap muhittin,
Nuri abi, Fehmi,Alaattin, Yusuf, Kadir masa arkadaşlarıydı
Eyyüp'ün eşi ölmüş, Ruhi ayrı, Remzi boşanma aşamasında ayrı
İsmail'in ilk eşi ölmüş, ikinci eşiyle beraber
Okudukları ortaokula yaklaşırken İsmail ortaokul yıllarına gitti
Son sınıfta en arkada oturuyordu
Önde oturan kız arkadaşları geldi aklına
Bir isim aklına gelince duygu yoğunluğu yaşadı
Ağır ağır çıkmışlardı merdivenleri ama
Neşeleri de yerindeydi
Bakmıyorlardı yukarı ağlayarak
Masalarını yine kurdular Remzi'nin evinin balkonuna
Muhabbetin dibine kadar iniyorlardı
Eyüp anlattıkça anlatıyor,İsmail nerdeyse balkondan düşecekti gülmekten
Varın siz Cem Yılmaz'ı izleyin
Bizim köyde ne Cem Yılmazlar var
Ne zaman geçmişti o zaman
Saat gece üçü geçmişti.
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.

Anılarsız yaşanır mı hiç?Sessiz kalışları bir işkence gibi gelir insana.Zaman zaman toplanmalı yollara dökülmüş hatıralar!..Güzeldi!Elinize sağlık İsmail bey.Selam ve saygılarımla.
Abbas Oğuz 12.09.2017 12:38- Cevap :
- teşekkürler saygılar sayın hocam 12.09.2017 15:17