Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Nisan '09

 
Kategori
İnançlar
 

Dört harf, tek kelime; aile...

Bildiğiniz üzere; Toplumun temel taşı ailedir. Aile; anne, baba ve evlenmemiş çocuklardan meydana gelir. Ailenin temelini “Evlilik” oluşturur. Evlilik; bir erkekle, bir kadının nikah bağı ile meşru bir şekilde yuva kurmalarıdır. Aile olmadan millet var olmaz. Bir milletin gücüde aile kurumunun sağlam olmasına bağlıdır.

Milli varlık ve bütünlüğün devamında milleti millet yapan maddi ve manevi değerler vardır. Bunların dışında din, ahlak, örf, adet, gelenek ve görenekler gelir. Maddi ve manevi değerlerin korunmasında aile müessesesinin yeri ve kıymeti çok büyüktür. Aile hayatına önem vermeyen toplumlar, kısa zamanda yıkılmaya mahkum olmuşlardır. İnsan, öldükten sonra da neslinin ve hatırasının devamını ister. Bu ise ancak izdivaç yoluyla olur.

Allah-u Teala Kuran-ı Kerim de; “Ve zinaya yaklaşmayınız. Şüphe yok ki, o pek çirkin bir şeydir ve çokça kötü bir yoldur” (1) buyurarak İslam’da nikah dışı ilişkiler şiddetle yasaklanmıştır. Nikahsız birliktelikleri zina olarak tanımlamış ve bırakın zina yapmayı, zinaya yaklaşmayı bile men etmiştir.

Nikah insanlara mahsus bir meziyettir. İnsanları diğer canlılardan ayıran en önemli özelliklerden birisidir. Bugün nikaha ve bekarete karşı savaş açanlar, aileye ve insani değerlere karşı gelmiş olmaktadırlar. Nikahsız yaşamanın yaygınlaştığı toplumların ne hale geldikleri, aile dolayısıyla da sosyal yapıların nasıl dejenere olduğu ortadadır. Bu felaketin farkına varan bazı batılı düşünür ve devlet adamları aileyi güçlendirmek ve yuva kurup çocuk edinmek için çeşitli kampanyalar başlatmışlardır.

Bizim için Hz. Adem devrinden bugüne kadar meşru kılınmış ve cennette de devam edecek olan nikah ve imandan başka ibadet yoktur. Nikah Peygamber Efendimizin sünneti neslin baharı, erkek ve kadının şeref ve edebi, namus ve iffetin kalesi, insanı diğer varlıklardan imtiyazıdır. Evlilik öyle bir bağdır ki; Cennette bile devam eder. İnsanı aile yuvası kurmaya teşvik eden pek çok Ayet-i Kerime ve Hadis-i Şerifler vardır.

Allah-u Teala bir başka Ayet-i Kerime de; “İçinizden kendileriyle huzura kavuşacağınız eşler yaratıp, aranızda sevgi ve rahmet var etmesi, Allah’ın varlığının belgelerindendir. Bunlarda düşünen bir toplum için dersler vardır "(2) buyurmaktadır. Peygamber Efendimiz de; “Evleniniz, boşanmayınız, zira boşanma dolayısıyla Arş titrer, Talak (boşanma) ise meşru bir sebebe dayanmadığı müddetçe mübah olmaz” (3) buyurmuşlardır.

Başka bir Hadis-i Şeriflerinde ise; “Bir toplumun içinde fuhuş ve diğer sapık ilişkiler yaygınlaşırsa daha önceki toplumlarda görülmeyen bir takım hastalıklar onların arasında zuhur etmeye başlar” (4) buyurmakla birlikte bizler; çağımız vebası denilen AİDS vs... gibi bulaşıcı hastalıklara işaret ettiğini kolayca anlayabiliriz.

Sonuç olarak diyoruz ki; Ailede eşler karşılıklı anlayış ve hoşgörü içerisinde, sevgi ve saygı temeline dayalı bir beraberliği sağlayarak önce çocuklarına, sonra çevrelerine mutlu bir aile yuvası örneği sunmalıdırlar. Bu örneklerin çoğalması ve mutlulukların paylaşmasıyla artacak olan huzur dalga dalga insanları saracak ve bu insanlardan oluşan toplum, sevgi, saygı, hoşgörü ve paylaşımın hakim olduğu büyük bir aileye dönüşecektir. İnsanlık buna muhtaçtır. Dinimizde bunu emretmektedir.

Her ne kadar günümüzde sözde çağdaşçılıkla birlikte nikahsız birliktelikler ve aile kavramına karşı söylemler bir arada anılmaya ve topluma empoze edilmeye çalışılıyor ise de; gerçek anlamda çağdaş olduğunu iddia eden hiçbir kimse, aile ve nikah olgusunun aleyhinde söylem geliştirmeyeceği ve de günümüzde sözü edilen bu söylemlere de şiddetle karşı çıkacağı yadsınamaz bir gerçektir.

Mutluluk dolu ailelerde yetişen çocuklarımız geleceğimizin, yöneticisi, eğitimcisi vb... kademelerde ülkemizin geleceğinde karar vericileri, kısacası ulusumuzun yol belirleyicileri olacaktır.
Rabbim; hanelerimizi emirleri doğrultusunda yaşanan, Peygamber Efendimiz (S.A.V.)’in Sünnet-i Seniyyesi ile ihya olan haneler eylesin İnşaallah...


DİPNOTLAR:
1-
İsra Suresi, Ayet No: 32.
2-Rum Suresi, Ayet: 21.
3-500 Hadis, Hadis No: 127.
4-Sünen-i İbn-i Maceh, Kitap el Fiten Hadis No: 4019

 
Toplam blog
: 108
: 2366
Kayıt tarihi
: 05.04.08
 
 

1972 Haziranında  Eskişehir'de doğdum. Edirne'de ikamet ediyorum. Duygu ve düşüncelerimi yazıya d..