Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Nisan '10

 
Kategori
TV Programları
 

Dört Köşe Yazılar ve TV programları…

Dört Köşe Yazılar ve  TV  programları…
 

Zarlar dört köşedir.


Okuyanlar zevkten dört köşe olsun! Yıllar sonra okunduğunda da gerçekliğini yitirmemiş olsun. İzleyenler zevkten dört köşe olsun! İzlenenler her an anımsansın. Eğitici bir özelliği olsun. Paylaşıldıkça değerinin arttığı, doğruluğundan bir şey kaybetmemiş olsun. Var mı öyle köşe yazıları, TV. Programları? Sayıyla gösterilebilecek kadar az olduğunu düşünüyorum. Ne dersiniz?

Nedir “dört köşe yazı” lar? “Tavla zarı” gibi. Gerçekleri gösteren, doğru bilgi içeren, yıllar geçse de aynı zevkle okunan - akıl süzgecinden geçirilmiş, dinlendirilmiş demli çay gibi, demek istenenin açıkça belirtildiği, yuvarlak, muğlak ifadelerin olmadığı yazılardır. Çala-kalem yazılan, anlık duyguları ifade eden, güncelliğini bir-iki gün sürdürebilen, belli bir konu üzerinde belli bir kesimi ilgilendiren, bir - iki paragraflık yazıları “dört köşe” diye tanımlamamız uygun olmaz.

Nasıl eğitim üzerine yazılan yazıların – görüş ve düşüncelerin yanı sıra - kanun, tüzük, yönetmelik, yönerge ve genelgelere dayandırılması gerekirse; tarihî yazıların da belge ve dokümanlarla desteklenmesi ve arşiv çalışması yapılarak, kaleme alınması gerekir. Büyük önderimiz Atatürk’ün her sayfası gerçekleri belirten büyük eseri “Nutuk” da olduğu gibi.

Köşe yazılarında elbette yazar, kendi görüş ve düşüncelerini de belirtecektir. Ancak, yazısının “dört köşe” olması için, ikna edici olduğu kadar, gerçekleri de – yalın, doğru ve doğal - olarak ifade eden bir yazı olması gerekir. Yazının dört köşe olup olmadığını da elbette okurları değerlendirecektir.

Kanımca bir yazının “dört köşe” olması, içeriğinin olduğu kadar imlâsından, dilbilgisine uyumluluğu, akıcı ve sade bir dilinin olmasından okuyanların kolayca anlamasına, sürekli ve çok sayıda okuyucuya hitap etmesine bağlıdır.

Aynı şeyi genel olarak, “TV. haberleri” için de söyleyebiliriz. Yapımcılar, izlenme rekoru kırılsın diye saçma–sapan, sinir bozucu, gırtlak patlatan, “az sonra” sloganı ile tekrar tekrar gösterilen bıktırıcı görüntülerle, eskiden sabırsızlıkla beklediğimiz, arar olduğumuz “ajans” dediğimiz “oturaklı ve ciddi” “Ana Haber Bültenleri”ni ne yazık ki “Magazin Programında Haberler” haline getirmektedirler. Dört- dörtlük haber bültenlerini benim gibi sizler de özlediniz mi?

Çoğu televizyon kanallarındaki birbirinin kopyası “TV. dizileri” ve “evlilik programları” için de aynı şeyi söylemek mümkün. Dedikodudan başka bir şey üretmiyorlar. Eskiden dönüp-dolaşıp aynı şeyleri günlerce tekrarlayan, “sabun köpüğü” dediğimiz, topluma yararı olmayan, hafif “Brezilya” dizileri vardı. Bizimkiler onları aratmaz oldu. İzlenme rekoru kıracaklarını düşünen yapımcılar, “özel servislerle” evlerinden alıp, ceplerine de harçlıklarını koydukları, sabah başka, öğleden sonraları başka kanallarda boy gösteren “stüdyo figüranlarıyla”, saatlerce izleyenleri kandırdıklarını sanmaktadırlar. Günümüzde, o kadar çoğaldılar ki, ipin ucunu kaçırdıklarını düşünüyorum.

Zevkten “dört köşe” olup izleyebileceğimiz televizyon programlarını ve bir solukta okuyacağımız “dört köşe yazıları” da dört gözle bekliyoruz.


Sevgiyle kalın. Saygılarımla.

Ali İhsan ÖZÇAKIR

MEB. Bakanlık Başmüfettişi (E)

e-mail: aliihsanozcakir@hotmail.com

 
Toplam blog
: 172
: 4867
Kayıt tarihi
: 07.04.09
 
 

50 yıllık eğitimciyim. İngilizce öğretmenliği ve Bakanlık müfettişliği yaptım. Bunca yıllık eğiti..