Dört Nala Sevişmek Lazım / Bir Limandır Cemal Süreya

Kırmızı bir kuştur soluğum.
Kumral göklerinde saçlarının.
Seni kucağıma alıyorum.
Tarifsiz uzuyor bacakların.

Kırmızı bir at oluyor soluğum.
Yüzümün yanmasından anlıyorum.
Yoksuluz, gecelerimiz çok kısa.
Dörtnala sevişmek lazım. (San/C.Süreya)

Çapkınca bir söylem,
Bir anlatıcının dilinde, kelimeler böyle bedenlenir işte.
Aşk yaşayan iki vücut, cinsel imkanları soyutlaştırarak idealize edilir herzaman.
Görünen yüzde anlatılan değildir, kelimeler.
Arkasına geçmeyi, birçok taraftan bakmayı gerektirir.
Aynı kalıplar, aynı ifadeler, aynı belirlemeler görünüyor gibi olsa da; derinlemesine anlamak lazım.

Erotik vurgu, cüretkar bir şekilde vardır; ama mahremiyet alanı, aşılmaz asla.
Bedenler, yüz ve gözlerden soyunduktan sonra, uzaklaştırılır herkes.
Özel anda, sadece iki beden kalır; başka kimseye yer yoktur orada.

Bir yandan, elma yiyorsun.
Bir yandan, sevgilerini sebil ediyorsun sıcak.

Ben de çıplağım, ama elma yemiyorum.
Benim öyle elmalara karnım tok.
Ben öyle elmaları çok gördüm, ohooo.

Bir yanda, esaslı kederler içinde gençliğimiz.
Bir yanda,.Sirkeci' nin tiren dolu kadınları.
Adettir, ağızlarını öptürürler.
Ayaküstü işlerin, görmek yerine.( Elma/ C. Süreya)

Çapkınlık devam etmekte, övünülmekte üstelik.
Cömert bir beden var karşıda ne de olsa, baştan çıkarıcıdır.
Öyle böyle bir cinsellik değil, bağışlar tüm benliğini kıpkırmızı.
Nasıl bir tutku, nasıl bir fırtına.
Bir sen, bir de ben.
Başka kimse bilmez, başka kimse yapamaz. En duygusal halimizle, arzuya inat.

"Hayatımda da, yazdıklarımda da cinsel duygu ağır basar. Bunun, böyle olmasını istediğim için değil. Zaten öyle olduğu için.
İnsan hayatının binlerce yıllık serüveninde iki temel öğe olmuştur: Açlık ve aşk .... Kenarda bir konu değil aşk ya da cinsellik...
Birde rastlantılar var. Bilir misiniz, Emmanuella filminin Türkiye'de gösterilmesinde, benim rolüm olmuştur. İçişleri Bakanlığı filimi yasaklayınca, Danıştay'a başvuruldu. Danıştay'da bilirkişiydim. Ben olmasaydım, o filim serbest bırakılmazdı.
Rastlantılar... Galiba, rastlantılara uygun bir adamım ben."(C. Süreya)

Güzel önemlidir. Güzele istekte önemlidir. Kadının bütün güzelliğini, kışkırtıcı bir şekilde ruha yansıtır.
Beden kusursuzluk içinde, öyle bir erotik etkinlik içindedir ki; bir seferde anlayamazsınız.
Her bir uzuv, kendi içinde büyük bir alemdir; paha biçilmez ve olağanüstüdür.
Aşkla birlikte, tutkuyla istenir bu güzellik. Gizli, yasa dışı, gizemli bir isteyiştir bu.
Öyle olmasını istemese de, zaten öyle olduğunu bilse de; ima dünyası içindeki birleşmeler, hep masumdur.
Yalnız iki bedene ait, saf birleşmeler.
İnsan hayatının temel serüveninin, bir limanıdır Süreya' da.

Bir de var sen, koynumda yatıyorsun.
Güzelsin, güzelliğin mutlak amenna.
Kızlığın masanın üstünde.
Kocana saklıyorsun.

Oysa koca da, ne benim kollarım var
Soy bir portakal, yedir bana dilim dilim.
Ben, uzun minareliyimdir doğma büyüme.
Ne yapıp yapıp, denizi görmek isterim. ( Şu da var/ C. Süreya)

Resim: Alfred Gockel