Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Kasım '06

 
Kategori
Dostluk
 

Dost eli... Neredesin şimdi?

Dost eli... Neredesin şimdi?
 

Size hep destek olan, yaşadığı bunca acıya rağmen hep gülen yüzünü size gösteren, acılarını unutup derdinize deva olmaya çalışan bir dostunuz var mı? Hep delidolu, hep heyecanlı... Dünyaya karşı kalkanları en güçlü olan, hiçbirşeyi umursamayan hep gülümseyen biri... O kadar kayıtsızdır ki görüntüsü, sizi deli eder. Böylesine fırtınalı bir hayatta nasıl oluyor da hala hiçbirşeyi umursamadan yaşıyor diye hayrete düşersiniz. Belki de sırf bu yüzden, asla göremezsiniz sahne arkasındaki o ağlayan palyaçoyu...

Öyle güçlüdür ki, bir tanesinin bile sizi darmadağın edeceğini düşündüğünüz onlarca dertle tek başına savaşıyordur. Çocuktur, çocuk olmayı en büyük savunma mekanizması bellemiştir belki de kendine ama siz bilmezsiniz bunu. Hiç büyümeyecek dersiniz onun için oysa o çoktan büyümüş, yaşlanmıştır hatta. Ama bilmezsiniz. Sadece dertlerinize bulduğu çözümlerde görürsünüz o yaşlanmış yüreği, onun için bu kadar şaşırırsınız ya...

En çok sesi çıkandır o, en çok kahkaha atan... Bilir elbet susacağı zamanı. Sadece aşık olunca tutamaz o dilini. Aşıkken yaklaşılmaz yanına, her şeyi en uçta yaşayandır o. Coşkusu tüm dünyayı kucaklar adeta. Umursamaz dünyayı, kim ne derse desin, hiç çekinmez evrene haykırmaktan. Aşığım be, diye bağırır, var mı bundan ötesi! Aşık olduğu kişiye şanslı hissettirir kendini. Bulursa değecek birini hayatını adar ona. Bulutlarda yaşatır, bembeyaz bulutlarda. Uzaktaysa, her sabah sevdiğinin penceresine bırakır bir tane . Bembeyaz, pamuk gibi bir bulut. Çıksın ve dünyayı izlesin diye...

Hiç canınızı sıkmaz dertleriyle ya, aşıksa bir kere çözülüverir dili. Anlatır da anlatır. Bazen kıskanırsınız, bazen kızarsınız. Ama yine de dostunuzdur, biilrsiniz sizin kanayan yaralarınızı sarmak için ne denli uğraştığını, aşkınıza, derdinize ortak olduğunu... kızamazsınız.

Ayrılık acısını en içinde yaşar da bilemezsiniz. Anlatmaktan vazgeçince unuttu sanırsınız. Aldırmazsınız içindeki kavrulan yüreğe. Bilemezsiniz yastığına biriktirdiği sancılarını...

Öyle ya, hep gülendir o. Bir oyun parkında çığlık çığlığa bağıran ve oradan oraya zıplayan arsız bir çocuk... Geçicidir üzüntüleri, unutuverir sıkıntıları, değil mi ya?

Böyle bir dostunuz var mı, yanınızdayken gözlerinin içine bakın bir kez. Gözler yalan söylemez derler, doğrudur. Eğer gerçekten sevdiğiniz bir dostunuzsa, iyice bakın. Size göstermemek için içine akıttığı gözyaşlarını göreceksiniz, sevilmelere hasret ama kırılmasın diye sakladığı içindeki o çocuğun birine sevdalandığını ve onunla birlikte onu terkedip gittiğini...

Bakın yüzüne, en çok size ihtiyacı var şimdi. Bir dost eline...

 
Toplam blog
: 132
: 2482
Kayıt tarihi
: 24.09.06
 
 

Dünyayı, yaşamayı ama adam gibi yaşamayı, arkadaşlığı, dostluğu ve en önemlisi çocuğumu, müziğimi..