- Kategori
- Kültür - Sanat
Dostlar seni unutur mu?
Bugün “Nevruz Bayramı”, “Dünya Ormancılık Haftası”nın başlangıcı, bugün “Dünya Şiir Günü” . Bugünü bayram tadında yaşamak isterdim. Bugünü şiir güzelliğinde yaşamak isterdim. Bugünü, bir orman gibi kardeşcesine yaşamak isterdim. Ama içim sıkılıyor, ruhum daralıyor. Bayramda kan dökülmesinden korkuyorum. Birilerinin yine bizi birbirimize düşürmesinden korkuyorum. Tutacak bir el, sığınacak bir liman arıyorum.
Bir ses arıyorum. “Bir ve beraber olalım, bölünmeyelim, parçalanmayalım, Atatürk'ün izinde, onun gösterdiği hedeflere doğru ilerleyelim, ”diyen bir ses…
Aradığım ses Anadolu’dan çıkıyor. Binlerce yıllık deneyimi, sağduyu ve hoşgörüsü ile her türlü oyunun üstesinden gelmiş Anadolu ses veriyor.
Bu ses, ekmeğini yediği, suyunu içtiği, havasını soluduğu toprakların kıymetini bilen, Halktan ve haktan yana, iyiden ve güzelden yana bir ozanımızın sesi…
Bu ses Aşık Veysel’in sesi…
Gelin hep birlikte, 34 yıl önce bugün aramızdan ayrılan Aşık Veysel’in sesine kulak verelim.
Aşık Veysel, 1894 yılında Sivas İli Şarkışla İlçesi Sivrialan Köyünde dünyaya gelmiştir. 7 yaşında yakalandığı çiçek hastalığı yüzünden gözlerini kaybetmiştir.
Babasının "avunsun" diye eline bir saz vermesini; “Kaderimiz böyleymiş. O dert başımıza gelmezse sazı kucaklamazdık belki, büyük felaketler ve ıstıraplar insanın içindeki gizli cevherleri çıkarır. Dağın içindeki cevherin meydana çıkması için onun bağrını deşmek lazım, ” diyerek izah etmiştir.
Önceleri kendi deyişlerini söylemekten utanan Veysel'i, Ahmet Kutsi Tecer tanımış ve onun deyimiyle dilinin bağını çözmüştür.
1965 yılında T.B.M.M tarafından “ANADİLİMİZE VE MİLLİ BİRLİĞİMİZE YAPTIĞI KATKILARDAN DOLAYI” özel bir kanunla vatani hizmet tertibinden aylık bağlanmıştır.
Veysel, TOPRAK üzerinde düşünür ve onu över.
Veysel'e göre TOPRAK; güven vericidir, cömerttir, Tanrı ile insanı birbirine yaklaştırır, insanı çalışmaya ve iyiliğe sevk eder, kutsaldır.
Bu fikirleriyle Yunus Emre'ye benzer.Yunus'a göre de toprak sabrın, merhametin, iyi huy ve tevekkülün kaynağıdır. Bir başka benzer yönleri de halkın içinden çıkıp, halkın içine ışık tutmalarıdır. Vahabzade'nin de dediği gibi “Yunus'un penceresinden Veysel, Veysel'in penceresinden Yunus görünür.”
Aşık Veysel Anadolu insanının sesidir. Anadolu insanı gibi kalkınmak ister, okumak ister, çalışmak, üretmek, ilerlemek ister. Yurdun değerlerini korumak ve geliştirmek ister. Bu isteklerini de öyle uzun, dolambaçlı sözlerle değil, "Çamlıbel suyu gibi serin, bir yudumda içilen bir dille" anlatmıştır.
Veysel, Türk milletinin etnik gruplarıyla bir bütün olduğunu ve birlik içinde kalkınma düşüncesini savunmuştur.
“Kuran’a bak, İncil'e bak
Dört kitabın dördü de hak
Hakir görüp ırk ayırmak
Hakikatte yüz karası.”
diyen Veysel, mezhep ayrımcılığına da şu sözlerle karşı çıkar.
“Bu alemi yaratan bir
Odur külli şey'e kadir
Alevi Sünnilik nedir
Menfaattir varvarası”
Birlik içinde kalkınma ve Atatürk'ün izinde gitmeyi hedef gösteren Veysel, bu düşüncelerini şöyle dile getirir:
“İtimat edersen benim sözüme
Gel birlik kavline girelim, kardaş
Birlik, çok tatlıdır, benzer üzüme
İçip şerbetini duralım kardaş
Yürüyelim Atatürk'ün izine
Boş verelim bozguncular sözüne
Göz atalım şu dünyanın hızına
Yürüyüp hedefe varalım, kardaş”
Büyük usta, halk aşığı, Veysel son nefesinde “Birbirinizle, konu-komşunuzla iyi geçinin, dirliğiniz-düzeniniz bozulmasın, herkesin günahı kendine, sevabı kendine, birliği, beraberliği bozmayın, ” diyerek doğup büyüdüğü köyde ruhunu teslim etmiştir.
21 Mart 1973 günü, şimdi adına müze olarak düzenlenen evde, Hâk'a yürüyen, tasavvufi görüşle insanın ölmezliğine inanan ve,
“Muradı, maksudu hepsi yalan
Ölümü dünyada hakikat gördüm.”
diyen Veysel, öldükten sonra da sesi yankı bulduğu için ölümsüzler arasına girmiştir.O da bunun farkındadır,
“Aslıma karışıp toprak olunca
Çiçek olur mezarımı süslerim
Dağlar yeşil giyer bulutlar ağlar
Gökyüzünde dalgalanır seslerim”
Veysel son demlerinde yazdığı şiirlerinin birinde şöyle demişti:
“Ben giderim adım kalır
Dostlar beni hatırlasın
Düğün olur bayram gelir
Dostlar beni hatırlasın”
Veysel'i saygıyla anıyor ve Veysel dostu ünlü Şair Ümit Yaşar Oğuzcan'ın mısralarıyla sesleniyorum:
“Doldurulmaz yerin senin
Dostlar seni unutur mu
Hiç sönmezdi nurun senin
Dostlar seni unutur mu?
Tertemiz bir özün vardı
Apaydınlık yüzün vardı
Söylenecek sözün vardı
Dostlar seni unutur mu?”
Mekanı cennet olsun.