Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Ocak '07

 
Kategori
Dostluk
 

Dostları var mı insanın?

Dostları var mı insanın?
 

DOSTLARI OLMALI İNSANIN

dostları olmalı insanın,
aynen gemilerin limanları gibi
zaman zaman uğradığın
yükünü boşalttığın
dalgalar dininceye kadar beklediğin koynunda

sonra açık denizlere uğurlamalı seni,
geri döneceğin günü bekleme umuduyla
bazen rüzgara o açmalı yelkenini
yanağına konan bir öpücüğün coşkusuyla
halatlarını çözmeli
seni çok
ama çok özlemeli

dostları olmalı insanın,
ermiş, bilge hayatı ezbere okuyabilen
düşünmediklerini düşündüren
seni bir cambaz ipinde güvenle tutabilen
gerektiğinde senin'çün ateşi yutabilen

yolunu ışıtan ustan olmalı,
şekillendirmeyi öğretmeli hayatın çömleğini
sana vermeli soğuk bir kış gününde
üzerindeki tek gömleğini

şiirimi yazdığımda bunun internet aracılığı ile dünyayı dolaşacağı aklıma gelmemişti.Bu şiiri otuz yıl sonra mahalle arkadaşlarımla buluştuğum 05. Mayıs.2001 günkü toplantı için yazmıştım. Şiir o denli çok sevildi ki, bir gün TEMPO dergisinin Ankara ekinde bir lokantanın tanıtımında şiirimi gördüm. Ege lokantası, müşterilerine hesabı ödedikten sonra bu şiirimi poster olarak veriyormuş. İşin ilginç yanı şairini bilmeden, hemen telefon ettim bu şiir beniiiiiiim diye. Çok üzüldüler, bana bir poster hediye ettiler bundan sonra adınızı şiirin altına yazacağız dediler.

Hep düşünmüşümdür, ve kendi kendime sormuşumdur şiir mi güzel, içindeki duygular mı, neden bu şiir bu denli çok sevildi? Yanıtım şöyle" İNSANLAR DOSTLUĞU ÖZLÜYOR, DOSTLUK ÖYLESİNE AYAĞA DÜŞTÜ Kİ, BENİM ŞİİRİMDE BİR ÜTOPYA GİBİ SUNULAN DOSTLUĞA HASRET, ŞİİR UMRUNDA DEĞİL". Niçin böylesine bir özlem var insanların içinde. Oysa ne çok dayanışma ve arkadaşlık öyküleri anlatılır çocukken. Büyünce niçin şizofren bir dünya ile karşılaşırız. Öğrendiklerimiz ile gerçekler üst üste gelmez? Buna da yanıtım var " hız yüzünden" . Düşünün, insanlar yürüyerek bir yere giderken , bugün uzaya gidecek hıza sahip,. Yürürken dinlenme ihtiyacı çok fazla olduğu niçin sosyal ilişkiler daha çok oluyordu. Saatte yüz kırk kilometre hızla giden araba bile seyahat ettiğinizde, belki yalnızca bir kez mola veriyor ve sadece tuvalet ihtiyacınızı gideriyorsunuz.. Hız yalnızlığı artırdı, dostluk nostalji oldu.

İstanbul’da akşam yemeği randevusu verdiğimiz zaman, saat 21.00 veya 21.30 diyoruz, bu durum hafta sonlarında 22.00 ye kadar uzuyor. Hem trafik sıkışıklığı, hem iş yeri uzaklığı bir arada olmayı zorlaştırıyor.

Tanımadığınız insanlara dost olmaya çalışıyorsunuz, bu da insani bir durum. İnternetten mesajlar geliyor, “şu hesaba para yatırınız tedavi görmek için ölmemek için ihtiyacımızı var, ihtiyacım var, ihtiyacı var” şeklinde , sonra bunların bir kısmının dolandırıcılık olduğunu anlıyor üzülüyor, ve gerçekten yardıma ihtiyacı olanlara da yardım etmiyorsunuz. Dilencilikler bu tür dostlukları da önlüyor.

Aslında bu kadar dost aramamızın sebebi bana göre yaşam organizasyonumuzun bozukluğudur. Yaşam ise her zaman söylerim bir sosyal sigorta sistemidir, gelişmiş bir dünyada bu sosyal sigorta organizasyonu dostunuzdur, hasta olunca ambulansla yetişen, güvenliğinizi sağlayan büyük bir dost organizasyondur. Böyle bir organizasyon kurulamayınca, güvensiz, bireysel dostluklara özlem duyarsınız.

Dostlar aynı zamanda bir rehabilitasyon merkezidir, dostluklarla yaşayan topluluklarda, psikolog ve psikiyatrlar para kazanamazlar, ama şimdi kazanıyorlar, para veriyorsunuz sizi dinliyorlar. Mahalledeki teyze , amca , ağabey yok artık. Veya dost dediğiniz kişi, başınızı omzuna koyup en derin sıkıntılarınızı anlatabileceğiniz ve sizleri ferahlatacak olan.

Kendimize de dost olabilmemiz gerekir ki, başkalarına dostluk yapabilelim, kolay mıdır kendimize dost olmak.

Kişisel dostluk yoksa, psikolog ya psikiyatra verecek para yoksa bu sefe dostluğu, cemaat veya gruplarda aramaya başlayıp kimliğinizi onlara teslim etmeniz de olasıdır. Bu bir esarettir aslında, ama oralarda bulunanlar bunu ait olmaktan kaynaklanan bir güç kazandırdığına inanır ve rahatlarlar. Faust’sunuzdur o yerlerde, ama farkında değilsinizdir. Çünkü amaçlarınızdan biri de sizin farkındalığınızı sağlamaktır.

Uzar gider bu sohbet. Ama başlıktaki sorum hala geçerli. Dostları var mı insanın?

 
Toplam blog
: 283
: 1304
Kayıt tarihi
: 04.12.06
 
 

Nükleer fizik doktoru, şiir yazmaya çalışıyor, kalite yönetim sistemleri danışmanı, öykü deneme yaza..