Dostlarım nerdesiniz ya da en azından biriniz

Selam dostlar ya da selam dostum;

Böyle bir hitapla karşılanmak ya da karşılamak ne güzeldir. Acaba ne kadar zamandır bu hitaba muhatap olduk ya da hitap ettik bir dosta. Hani derler ya bizim eski zamanlarda şöyleydi yada böyleydi; diyorum acaba bizde mi onlar kervanına katıldık yoksa.

Evet artık bu günlerde bende diyorum dostlar nerdesiniz ya da biriniz bir dostum nerde? Bunun sebebi belkide yoğunlaşan dertleşme ihtiyacım olabilir kendi adıma. Şöyle bir kafe köşesi, bir söğüt altı, bir kır kahvesi ya da her neresi olursa olsun yeter ki dostum olsun. Şöyle okkalısından bir bakış, bir of çekiş ve dertlerin bir şarkı nağmesi yada bir şiir dizesi gibi dizilişi sıraya ve dosta gidişi. Dosttanda belkide özlediğimiz bir seni anlıyorum dostum bakışı, kafa sallaması, ya da bedenini bir anlama imgesi haline sokuşudur.

Peki bu arada akla gelen ve kaçırdığımız nokta dostu araken ya ben birilerinin aradığı dostsam ve benim beklediklerim benden beklenenlerse bak o zaman eskilerin tabiri ile külahları değişmek lazım, ya da koymak gerekir şapkayı öne ve düşünmek lazım bir kere daha. Evet yüzyüze gelmek gerek lazım olanla lazım olunanı farkedebilmek yada farkında olunabilmekle olan ilişkinin kendisiyle. Dostlardan beklenileni bir an önce kendimizin de bir başkasının dost ihtiyacını karşıladığımızı bilerek yaşamak ve farkındalıklarımızı artırmak işte bütün mesele bu.

Ah dostlarım ya da dost nerdesin olur o zaman dost arayanlar ya da dostum ben geldim gel halleşelim, dertleşelim ya da sadece oturup güzel olana bakalım çünkü dostlar aynı güzellikleri severler ya da kabullenirler.

Yer: Sümela Manastırı (Trabzon)