Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Eylül '15

 
Kategori
Deneme
 

Dostlarımızı seçerken menfaat ya da ondan faydalanma düşüncesi olmalı

Dostlarımızı seçerken menfaat ya da ondan faydalanma düşüncesi olmalı
 

Dostluk biraz katlanma, ben niye elin adamının/kadının kuru kuruya kahrını çekeyim ki. Üstelik dostluk bazen uzun yıllar sürebiliyor. Dostum diye karşılıksız, menfaatsiz boş boş çok da gerekli olmayan varlığını üstelik mecburmuşsun gibi yıllarca taşı dur.

Hayatta bir çok dostun arkadaşın oluyor… Hayatına giriyorlar. Onlar için bir şeyler yapıyorsun. Bana göre buradaki menfaat duygusu pek de yanlış değil. Zaten menfaate dayanmayan dostluklar uzun sürmüyor. Hiç kimse dostum diye beş kuruşluk faydası olmayan Hacı Fettah’ı sırtında taşımaz. Bence dostluk fedakarlıktan çok karşılıklı menfaate dayanmalı. Daha sağlam olur. Menfaat devam ettikçe dostluk da devam eder.

Fakat benim bu cinliğimi anlıyorlar mı ne kimse benimle dost olmuyor. Ya da onlar da menfaat dostluğu kurmaya çalışıyor, bakıyorlar ki bende bir şey yok… Onu bunu bilmem arkadaş, merhaba dediğin kimsenin sana verecek bir şeyi olacak. Onun için güzel kadınlarla dost olmaya çalışıyorum ki ileride belki sevgilim olur. Zengin/artı cömert insanları seçiyorum. Fazla akıllı insanları seçmiyorum çünkü foyam çabuk ortaya çıkıyor.

Pınarın suyu senden yana akıyorsa menfaat dostluğu güzel bir şey… Biz hep “alana” odaklanmışız ama dünya veren/vermek dağıtmak isteyen insanlarla dolu. Onlar da ondan hoşlanıyorlar. Hubyar’ın kazanı bitmezmiş, yiyici de gerek.

Şu dürüst nevaleler olmasa çarkımız ne güzel dönecek…”Dostluk/aşk bahane, amacın benden yararlanmak, hastir eşoğlu!” Akıllı kadınları oldum olası sevmedim çünkü onlardan hiçbir şey alamadım; hemen de anlıyorlar ya! Muradıma erdikten sonra anlasa ne güzel olacak. Para, aşk filam doğrudan istesen olmuyor… Sanki evlenecekmişiz gibi kılı kırk yapıyor. Üç günlük dünya, günümüzü gün etsek diyom!

Korkut’un böyle yamuk yanları var… Bana da hep akıllılar rast geliyor… Aksilik param güzelliğim de yok. Tatlı dil bir şeye yaramıyor. Adam ağzına bal sürüp işi hallediyor. Senle olacağına 250 liraya bilet alıp Cem Yılmaz’a gidiyor. Ya da bizim bir romantiğimiz vardı, adını unuttum. Biraz güzel biraz paralı olsam malı götürürüm. Sen rahat durmazsın diye Allahülazim vermemiş. Zaten böyle şeyler isteyene/ihtiyacı olana değil istemeyene veriliyor. Ben çapkınların şahı saç tellerini tek tek sayarken adam kadını ahırdaki inek gibi görüyor. Ve onun ahır dolu, biz ise samanlıkta Halime bekliyoruz!

Bizde bir şeyler var değil mi, güzellik, aşk, para, bunu birilerine vereceğiz; öbür tarafa götürecek halimiz yok, cimrilik etmesek diyorum. Bende ne varsa hepsini alın, helal olsun ama siz de benim gibi olun ki benim gibiler açıkta kalmasın. Ya bu yararlanma duygusu sanıldığı gibi karaktersizlik değil. Nolmuş yani bazılarıyla ona kıyak olsun diye dost ol. Ben kadın olsaydım garibanları sevindirirdim şahsen hahahaha! Diğerlerinin zaten var. Ben veren insanları çok seviyorum. Dostluk böyle olur. Dağıtacaksın ki dağıttığın sürece dostların hep yanında olsun.

 

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..