Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Şubat '10

 
Kategori
Spor
 

Dostluğa bir halka daha...

Bir tarafta düşme tehlikesi yaşayan Ankaragücü, diğer tarafta ligde zirveye tutunmaya çalışan ve kupada ilerleme şansını mucizeye bırakmasından dolayı en azından üst gruptan kopmamaya çalışması gereken Bursaspor.

Ortada bir 3 puan vardı, kim alırsa işine fazlasıyla yarayacaktı. İki tarafın da beraberliğe sportif açıdan üzüleceği fakat sosyolojik anlamda beraberliğin kayıp sayılmayacağı bir maçtı bu.

Maç öncesi Bursaspor ile ilgili endişem haftaiçi oynadığı ve hırpalandığı maçın sonucunda moral ve fiziksel bozukluğun bu maça yansıyabileceği idi. Bursaspor ceza sahasındaki dönen topları karşılayamadığı için ardarda goller yemiş, yenilen her golden sonra oyundan daha da düşmüş, rakibin Fenerbahçe olması sebebiyle toparlanmaya fırsat bulamamıştı. Bursaspor gol yedikten sonra keskin düşüşler yaşamaya meyilli bir takım, buna Kayseri’de daha önce de şahit olmuştuk.

Ankara’daki ilk 10 dakika bana endişelerimde ne kadar haklı olduğumu görme fırsatı verdi. Bu sezon ilk 11’de nadiren yer bulan İbrahim ve Tuna tandeminin ilk dakikalarda ceza sahasındaki dönen toplardaki bocalamaları Bursaspor’a haftaiçindeki gibi bir fatura çıkartabilirdi.

Bursaspor sahaya klasikleşen 4-2-3-1 formasyonu ile çıktı. İlkyarı öyle bir futbol vardı ki, iki takım da skor için duran top organizasyonlarına bel bağlıyordu. Modern futbolun skor anlamında futbola en büyük hediyesi olan duran toplarda iyi organize olan ekipler maça önde başlıyor ki Bursaspor da bu ekiplerden birisi. Bursasporun diğer bir silahı da kanat akınları, nitekim yeşil-beyazlılar bu sezon attığı gollerin yarısından fazlasını duran top ve kanat organizasyonlarından kaydetti.

Maçın ilk üçte birlik zaman diliminde duran top organizasyonları dışında kaydadeğer herhangibir tehlike yoktu. Gole yönelik ilk tehlike maçın 2. üçte birlik zaman diliminin başında Turgay ile derinlemesine bir pasla geldi ki Turgay kaleci ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda skoru üretemedi. Devrelerin son çeyreklerini daha üretken oynayan Bursaspor önce Batalla ile bir frikikten yararlanamadı. Devrenin son dakikasında Volkan’ın direkten dönen plasesi Bursaspor’un şanslı bir gününde olmadığını kanıtlar gibiydi.

2. devrede Ankaragücü’nün Vassell ile çift forvete dönmesi, dolayısı ile orta sahada eksilmesi Bursaspor’un orta sahadaki hakimiyetini arttırdı ve Volkan’ın sağ kanattaki dinamizmi ile kanat organizasyonlarında daha etkili görüntü vermesi sonucunu doğurdu. Yeşil-beyazlılar gerek kanat ortaları, gerekse faullerden kaynaklanan duran toplar ile maç sonuna kadar pozisyon kovalasa da skor üretmeyi başaramadı.

Bursaspor ligde skorer bir ekip fakat böylesi kısır geçmeye aday mücadelelerde ki bilhassa savunma disiplininden kopmayan ekiplere karşı başarılı olabilmesi gol pozisyonu organizasyonlarını çeşitlendirebilmesine bağlı. Dikkatimi çeken en büyük handikap Bursaspor’ lu futbolcuların kaleyi cepheden yoklamamaları. Oysa ki yeşil-beyazlılar Ergic, Batalla, Ozan gibi bu noktalara deplase olup isabetli şut atabilecek oyunculara da sahip.

Maç bir Ankara ritüeli olan 0-0 sonucu ile bitti ve Bursankara dostluğuna koca bir “halka” daha eklendi.

 
Toplam blog
: 6
: 732
Kayıt tarihi
: 29.11.09
 
 

Tam anlamıyla bir spor tutkunuyum. Sporla tanışıklığım 1982 Dünya Kupası' na dayanıyor. İlk idolüm P..