Dostluğu klavyelerde aramak

Gün boyu hep bir uğraş ve telaş içindeyiz. Bir şeyler bulmanın, bir şeyler elde etmenin, bir şeyler aramanın hep telaşı var içimizde. Zaman akıp gidiyor. Bir bakarsınız gün geçiyor, bir bakarsınız haftalar, aylar, mevsimler ve yıllar geçiyor. Ama bu telaş denen kavram bitmiyor. İnsanlar maddi ve manevi dünyaları içinde hep bir tutam mutluluk  arıyorlar. Ancak mutluluk çok ötelerde. Bir yedi renkli gökkuşağı gibi bizden çok uzaklarda.Aslında mutluluğun sınırsız boyutları gibi ona ulaşmak ve yakalamak mümkün değildir?  O gökkuşağını ,eleğim sağmayı  yedi renkli hale içinde görürsünüz, lakin ona ulaşmak çok  zor.

Değerli tiyatro sanatçısı Müşfik Kenter'ın  bu konuda bazı düşünceleri var. Bunları sevgili şair ve yazar dostum Erhan Tığlı Bey göndermişler. Ben de bunları severek okudum ve sizlerle burada paylaşmak istedim. Dostluğu, arkadaşlığı, vefa duygusunu, yardımseverliği, erdemliği, aşkı, barışı ve sevgiyi arayanlara selam olsun.Tabi değerli sanatçımız sevgili Müşfik Kentere'de...

Değerli tiyatro sanatçısı sevgili Müşfik Kenter’e buradan selam ve saygılar gönderiyor, Erhan Tığlı dostumuza da bu konuda bize bilgi verdiği için ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Şimdi sözü değerli sanatçımız  sevgili Müşfik Kenter’e bırakıyor, ona da sağlıkla uzun ömürler diliyorum: 

“ Hep bir yerlere, bir şeylere yetişme telaşındasınız değil mi?

 Hep bir yerlere, bir şeylere yetişme telaşındasınız değil mi?
 Hiç vaktiniz yok, "Fast live", "Fast food", "Fast music", "Fast love"...
 Dikte ettirilen "yükselen değerler", "in" ler, "out" lar...

Buna benzer bir odada, şanslıysanız gökyüzünü görebilen bir pencere ardında bitecek hepsi.
Dostluğu klavyelerinde, yaşamı monitörlerinde arayanlar, Size sesleniyorum!
Hangi tuş daha etkilidir ki sıcacık bir gülüşten ya da hangi program verebilir bir ağaç gölgesinde uyumanın keyfini?

Copy-paste yapabilir misiniz dalgaların sahille buluşmasını?
 İçinizi ısıtan gün ışığını gönderebilir misiniz maille arkadaşlarınıza?
 Sevgiyi tuşlarla mı yazarsınız?

Öpüşmek için hangi tuşlara basmak gerekir?
Ya da geri dönüşüm kutusunda saklanabilir mi kaybolan zaman?
Doğayı bilgisayarlarına döşeyenler, neden görmezsiniz bahçedeki akasyanın tomurcuklandığını?
Ve ıslak toprak kokusu var mıdır dosyalarınız arasında?

Koklamak, duymak, dokunmak, yok mu yaşam skalanızda ( gösterge çizgisi ) ?
Bilgi toplumu oldunuz da, duygu toplumu olmanıza megabaytlarınız mı yetmiyor
“ ?

Müşfik KENTER