Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Haziran '06

 
Kategori
Dostluk
 

Dostluk

“Paylaşacak dostlarınız yoksa iyi şeylere sahip olmanın bir zevki de yoktur”

Ne güzel bir söz değil mi? Gerçekten de pek çok güzel şeye sahip olabiliriz ama bunların tadını çıkarmak için yanımızda birilerinin olmasını isteriz. Bizimle sevinen, bizimle üzülen dostlarımız varsa yanımızda kendimizi daha güvende ve mutlu sayarız.

Günümüzde pek çok kavram gibi “dost” da “dostluk” da içi boşaltılmaya çalışılan değerlerden oldu. Herkes herkese kolayca dostum diyebiliyor örneğin. Oysa paylaştıkları hiç bir şey yok . Belki bir içki masası muhabbeti, belki sadece birlikte izlenilen bir film ya da sadece gülmece... Buların hiçbiri dostluğun o sağlam binasını, yıkılmaz kalesini oluşturmaya yetecek harçlar değil elbette ki... Büyük ölçekli bir deprem beklemeye gerek yok, hafif bir sarsıntı bile yıkmaya yetecektir bu temelsiz dostluk çadırını...

Peki nedir bu dostluk dedikleri? Kim dosttur, kim değil? Sağlam dostluk nasıl oluşur? Gerçek dostumuz var mıdır? Bu sorulara herkesin kendince verecek bir cevabı vardır,en azından olmalıdır. Dostum dediğinizde içinizi titreten, biri mutlaka olmuştur hayatınızda.

Dostluk farklı tarifleri ve tanımları ile hepimizin kafasında bir yerlere oturmuştur. Herkes kendi dilince, kendi izanınca farklı söylemler de bulunabilir. Ama aslolan tek gerçek vardır ki, dostluk hayattaki en kıymetli hazinelerden biridir. Benim tarifimde ise dostluk farklı bedenlerde atan tek kalptir mesela. Aynı duyguları yaşarsınız, siz ağlarken onun gözünden akan yaşlar da sel olur, gülerken de kahkahaları kulaklarınızda çınlar. Dost aynadır bir şekilde de. İçinizin yansımasını göreceğiniz bir ayna. Bazen duymak istemediklerinizi duyuran, görmek istemediklerinizi gösteren bir ayna. Ama gerçek dost, sizi gerçeklerle karşılatırırken kendini arkada tutmaz, elinizi tutarak onlarla başa çıkmanızı sağlar.

Hepimizin hayatta pek çok acı ve tatlı günü olur. Paylaştıkça artan mutlulukları ve azalan acıları birlikte yaşarız. Bazen bir telefon sesi ile, bazen sıcacık nefesiyle yanıbaşınızda olan dostunuzdur. Dostluk küçücük bir sermaye ile çok büyük kazançlar elde edebildiğimiz karlı bir yatırımdır aynı zamanda, sadece sevgimizi ve içtenliğimizi verip karşılığında paha piçilmez kıymette güven, sadakat ve mutluluk kazanabiliriz.

“Dost” sözü zaman zaman kavram kargaşasına da yol açabilir, özellikle yaşımız küçük ve hayat tecrübemiz azsa. Örneğin bazen dostluğu yarenlik ile, ahbablık ile karıştırıp içinden çıkılmaz dertlere bulaşabiliriz. Dostluk uğruna emek harcamadan kolayca sahip olababileceğimiz bir hazine olmadığı gibi, bir bardak suda fırtına çıkaracak kadar da zayıf ve güçsüz değildir. Dostumuzu seçerken, çok dikkatli olmalıyız çünkü yapacağımız bu seçim bizim hayata karşı duruşumuzu ve yerimizi de belirleyecektir aslında. Sağlam dostlarla, güvenle hareket edebilir ve gelecekten umutlu olabiliriz.

Pek çok seçimi kendimiz yapamayız, ailemizi kendimiz seçemeyiz, akrabalarımızı kendimiz seçemeyiz, bunlar kan yoluyla bizlere sunulmuştur. Ama dostlarımızı ve arkadaşlarımızı kendimiz seçeriz. Bu çok önemli bir seçim ve büyük bir şanstır. Aklına, sağduyusuna, saflığına ve içtenliğine inandığımız kişileri dostumuz sayar ve onlarla hayatı paylaşırız. Bazen fizik şartlar olarak ona çok yakın olamayabiliriz ama biliriz ki, bir araya geldiğimizde kaldığımız yerden devam edebilecek kadar yakınızdır ona... Dostluğun kolları birbirimizi dünyanın bir ucundan bir ucuna kucaklayabilecek kadar uzundur çünkü...

Dost deniz kenarındaki taşlara benzer, önce tek tek toplar sonra birer birer denize atarız ama bazılarına da kıyamayız. Dilerim, dostlarımız için o kıyamadıkları kıymetteki taşlar biz olalım...

Çok sevdiğim bir şarkı olan “Arkadaş” ın dizeleriyle sözlerime son verirken, hepinize gerçek dostlarınızla birlikte sevgi dolu, mutlu yarınlar diliyorum.

Bir kıvılcım düşer önce büyür yavaş, yavaş
Bir bakarsın volkan olmuş yanmışsın arkadaş
Dolduramaz boşluğunu ne ana ne kardaş
Bu en güzel bu en sıcak duygudur arkadaş

Ortak olmak her sevince her derde kedere
Ve yürümek ömür boyu beraberce el ele
Olmasın hiç bu ta içten gülen gözlerde yaş
Yollarımız ayrılsa bile seninle arkadaş.....

 
Toplam blog
: 15
: 521
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

Kendimi bildim bileli yazmayı çok sevdim ben. Duygularımı en iyi ifade ediş şeklinin yazmak olduğ..