Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Mayıs '18

 
Kategori
Dostluk
 

Dostumcuğum'a

                       Canım Arkadaşım hem de CANIM,

            Güzel mektubuna güzel bir cevap yazmadan önce uzunca bir mail yazmak istedim. O kadar çok anlatmak istediğim şey var ki, mektup bir kitaba dönüşebilir. O zaman -benim berbat yazımla- senin okuman işkenceye dönebilir, benim de yazmam günler sürebilir.

            Hayatın gerektirdiği koşuşturmadan sıyrılabilip de kendimize fırsat yaratabildiğimiz anlarda birbirimizi anmamız -hep aklımızdayız da birbirimizin, ona şüphe yok- yani ulaşmaya çalışmamız son derece mutluluk verici. Bazen birilerine, bu insanların hak etmedikleri kadar, çok değer veririz. Ben de öyle yaptım arkadaşlarıma. Bana kızıyordun bazen, hatırladın mı? İnsanlara karşı anlayışlı ve sevecen olursam onların da bana öyle davranacağına inanıyordum.  Gösterdiğim kadarını almayı umdum hep. Alabildiğim de oldu ama, alamadığım daha çok.

            Ben de senin en çok, başkaları için ortaya atılıp kendini paralama özelliğini sevmiyordum. Ben Filiz’i olduğu gibi kabul edip sevdim. Arkadaşlığımızı bugüne kadar sorgulamadık, zamanı geldi diyelim. Bilmediğin çok şey var tatlım. Burcu neden Filiz’i tercih etti bilmek ister misin? Seni gördüğüm ilk zamanlarda, yani hazırlıktayken seni tanımayı istedim, çünkü seninle arkadaş olmak istiyordum. Sana yanaşamıyor, senden bir işaret bekliyordum. Bu işareti bana 2,5 yıl sonra verdin. Evet, bu bir çikolataydı, ama çok fazla anlam taşıyordu. Ailem dışında beni gerçekten düşünen tek insan olduğunu kanıtlıyordu adeta. Bana benim için önemlisin, seni kaybetmek istemiyorum diyordu. Yakınlaştıkça anladım ki yanılmıyorum, semi çözmeye çalıştığım 2,5 yıl boyunca düşündüğüm gibi, özünde iyi bir insandın. Ama, ötesi de vardı. En yakınım oldun; çünkü elimden tutuyor, beni dinliyor, bana hak veriyor, yeri geldi mi bana kızıyordun. Diğerleri sadece koluma giriyor, sadece ihtiyacım olan fiziksel yardımı yapıyordu o kadar. İçime girmeyi senden başka kimse istemedi. Zaman ilerledikçe senin bana, benim sana olduğundan daha fazla ihtiyacın olduğunu gördüm. Bu yüzden genelde dinleyen taraf ben oldum. Sonrasında mekanı, zamanı, dertleri, lokmamızı, sevgiyi … paylaşmaya devam ettik. İkimiz de birbirimizi yüzüstü bırakmadık, sıkı fıkı olduk. Sonunda dost olduk ve bunu tümüyle hak ettik..

            Eğrisiyle doğrusuyla benim gözümde Filiz’i tanımak ister misin? Aslında pek çoğunu biliyorsun, yıllık yazısında da yazmıştım. (Sahi, ne senin benim için yazdıkların, ne de benim sana yazdıklarımın tümü var elimde. Maille yolla onları tatlım.)

            Gözle görülür bir hırçınlığın vardı, bu giderek azaldı. Aşırı hırsın büyük bir azme dönüştü. Başarın hep çoğaldı. Yardımseverliğin, hatır bilirliliğin, dayanıklılığın, yaşama sevincinle değerin kat kat arttı.

İyi ki vardın

                        seni tanıdım

                        dostum oldun

                        beni unutmadın

            Başıma gelen en güzel şeydin Delikız.

        

 
Toplam blog
: 109
: 78
Kayıt tarihi
: 19.04.18
 
 

1980 Adana doğumluyum. 13 yaşında friedreich ataksisi hastası olduğum ortaya çıktı. İlköğrenimi A..