Dostun eli...

Beyaz bir güvercin süzüldü bulutlardan, sen düştün yine aklıma. Duru bir su yanağıma süzülürken özleminin aleviyle dağlandı gönlüm. İnsan görmediği yüzü özler mi deme hiç. Hele duymadığı sesi dinler mi hiç deme. Kulakların duyması şart değil hissetmek için,  

Sesin yüreğime dokunur düşlerimde… Uzaklar bahane değil ki sevmek için. Sevgi ülkesinin sınırları yoktur çünkü. Yürekten hissetimi insan dostun dokunuşunu, sınır kapılarında vize yoktur artık. Sen ve ben…Bu dokunuşun en gerçek kanıtıyız değil mi? 

Artık nasıl başlamıştı diye düşünmüyorum. Bunca zaman sonra önemi kalmadı. Seni bulmuş olmak, senin dostun olmak çok daha önemli benim için. 

Hani tökezleyip düşeriz toprakların içine. Bazen pes ederiz hayatın savrulan şamarında. Yanağımızda yediğimiz tokadın acısıyla kaderimize lanet ederiz. İşte tamda bu nokta da dermanı olmuştun yüreğimin. Ellerimden tutup çekmiştin o tozun toprağın içinden. Ben tamam bitti dediğimde inatla başımı yukarı itmiştin. Yanağımdaki acıyı silip atmıştın yürekten dokunuşunla. Benim hayat öpücüğüm sendin sonuçta. 

İşte dostluk budur. Birbirine sahip çıkmaktır. Şen şakrak, lay lay lom laflarla gün geçirmek değil. İyi günde, kötü günde belki de ölüm bizi ayırana kadar. Belki değil, kesinlikle böyle olmalı. Hiç tereddüt etmeden sırtımı sana dayayabilmektir dostluk. Hayatı paylaşma kısmında gerçekten paylaşmaktır, öyle lafla değil. 

İşte mangal gibi bir dostluk budur, tıpkı bizimki gibi. 

Bulutların arasından süzülen güvercin selam söyle Papatyama. 

GÜVERCİNİN SELAMI 

Bir güvercin uçurdum İstanbul semalarından. 

Ak bir güvercin kanadında minik bir papatya. 

Kuyruğuna gönlümü ekleyerek. 

Heybesine sevgilerimi doldurdum,  

Her bir teline selamlarımı iliştirerek. 

Bir güvercin uçurdum Boğazın serin sularından,  

Papatyama sevdamı götürsün diye 

Dostluğumun elini verdim sana ulaştırsın diye,  

Gözlerine yerleştirdim gözyaşlarımı 

Sevinçten avucuna döksün diye 

Bir güvercin uçurdum Ankara yollarına 

Sıcak sohbetime davet için,  

Tatlı düşlerimi verdim paylaşmak için,  

Mısraları fısıldadım kulağına,  

Sana şarkılarımı söylemesi için. 

Bir güvercin uçurdum İstanbul semalarından,  

Bugün doğan Papatyamı öpsün özlemle,  

Şöyle göğsüne yaslanarak 

Ve İyi ki doğdun diyerek … 

Mutlu yıllar dilesin bütün sevgimle… 

by SELVA