Doya doya aşkla yaşamak...

İnsanın en güzel yerindedir kalp, ne yazık ki benzinle çalışmıyor bu güzelim alet, benim bildiğim kalp sadece “aşkla” “sevgiyle” el ele yaşıyor.

İnsan sevmeyi öğrendiği gün yaşamaya başlamış demektir. O yüzden de sevginin kalpte inanılmaz ve paha biçilemez ölçülerde kıymetli yeri vardır. Yaşamak da kolay değil sevmek de…

Sevmek için cesaretin olacak yüreğin her zamankinden daha hızlı atacak, çiçeğe böceğe dondurmaya kandırmaya şarkıya sarkıcıya sanatçıya yazara âşık olacaksın, sevgilide aramayacaksın aşkı âşık olacaksın âşık…

Sevdalandığımız gün ruhumuz yıkılmıştır, büyümesi durmuş nefesi kesilmiştir. Kalp atınca sanıyor musunuz ki yaşıyoruz, âşık olmadıkça sevmeyi öğrenmedikçe yaşamış olmuyoruz ki…

Zaten yaşamak tek başına da olmuyor hayat tek tabanca çekilmiyor, illaki delicesine sevmek gerekmiyor, dostu yoksa dostluktan nasibini alamamışsa, sıcacık bir el tutmamışsa yumuşacık bir omuza kafasını yaslamamış küt küt atan bir sineye yüzünü dayamamışsa kalp atıyorsa bile kalbin sahibine yaşıyor denilemez ki…

Yaşam ve sevgi paylaşmak için vardır, sevmek fedakârlık ister vefa ister güven ister, bütün bunları bilmek için uygulamak ve yaşamak için önce sevmesini bilmek gerekir. Ayrılığın acısını vefasızlığın açtığı yaranın derinliğini görmesi lazım ki yaşadığını anlasın insanoğlu.

En güzel köşeye kurulmuş kalbimiz ağırlığı nedir ki, birkaç gramlık bir şey, ama hayatın tüm uzun raylarını o döşer hayatın içindeki tüm heyecanı o çeker serüvenleri hikâyeleri masalları o yaşar. Senin için ne zaman nereye gideceğini kimi seveceğine karar verir yön gösterir. Sevdiğini başköşeye oturtur yıllarca misafir eder. O yüzden akıl ve kalp hep el ele olmalıdır, her daim kalbinin sesine kulak vermelidir, o en iyisini en güzelini bilir.

Sevmek yürek ister cesaret ister emek ister, yüreğini ne kadar çok kullanırsan o kadar sağlamsın o kadar diksin demektir.

Kalp bu minicik bir organ aracına bakıyorsun bakım yaptırıyorsun, yapına suyuna bakıyor gözün gibi koruyorsun yalan mı? Kalp de yorulur bakıma ihtiyacı vardır, yediklerine içtiklerine dikkat edeceksin, kendini kin ve nefretten kötülüklerden uzak tutacaksın. Başkalarına özenmeyeceksin herkes kendi hayatını yaşar kalbinin ekmeğini yer bunu bileceksin.

Kimseye kabahat bulmayacaksın, başkalarında hata aramaktan vazgeçeceksin, insanın yaşadıklarının kendi seçimleri olduğunu kabulleneceksin. Ne yaparsanız yapın yüreğinizi kirletmemek için aklınıza gelen her türlü fedakarlığı yapmak özveride bulunmak zorundasınız, hiç tereddüt bile etmeyin ve tertemiz tutun…

Kalp rahatlıkla atmak içinde sevgiyi barındırmak en değerli olanlara sevgi verebilmek için temiz tutulmayı ister, kendisine değer verilmesini yeğler.

İnsanın büyümesi gelişmesi hatta akıllanması yaşadığı gördüğü deneyimlere tecrübelere bağlıdır, yürekte ruhun olgunlaşmasıyla tecrübe kazanır, Ruhu ayakta tutan ise sevgidir, sevginin başlangıcı gözlerde başlar ama en önemli anahtarı da âşık olmaktır. Âşık olun ve doya doya aşkı yaşayın.

Çocukluk aşkınızı hatırlıyor musunuz? Sakın gülmeyin ve hafife almayın, daha o ilk zamanlar da öğrendiğin kesinlikle hafife alınamaz sen o gün sevginin büyüklüğünü gördün, sana sevgini en çok hak edene vermen gerektiğini öğrendin, yaşadığın her anı duyduğun her koku sana hayat karşı gülümsemen gerektiğini anımsattı. Sana dedi ki aşkı öyle yerlerde ara ve bul ki başkalarına örnek ol, her önüne gelen de aşkı sevgiyi arama…

Kaldırın kafanızı, bakın etrafınıza âşık olacağınız o kadar çok şey var ki sevmeni gerekenler de öyle, sarılın olabildiğinizce sevmeye değer bulduklarınıza, içten ve samimiyetle, işte o zaman gerçekten yaşadığınızın farkına varacaksınız.

Ve bir gün gelecek gördüğünüz her aşık size yaşadıklarınız anımsatacak yüreğinizi bir kez daha ısıtmaya başlayacak ve siz yine aşkı doya doya yaşamaya başlayacaksınız, isterseniz buna “ikinci bahar” da diyebilirsiniz ama gördünüz mü kalp her şeyden vazgeçiyor ama sevmekten asla vazgeçmiyor değil mi?

Sevmeyi de çok seviyorum dostlarım atın içinizde nefretten kinden yana ne varsa, açın yüreğinizin kapılarını, işte o zaman hem sahip olduklarınızın hem de kaybettiklerinizin kıymetini daha iyi anlayacaksınız…

Yani severken gerçek anlamda yaşadığınızı bileceksiniz.

Eh bu kadar kelam yeter, ne diyelim başınıza kocaman bir aşk düşsün size bu dünyada verilecek en ağır ceza da çok sevmek ve sevilmek olsun…

En güzel en anlamı ve en fazla sevginin olduğu “An”lar sizden hiç ayrılmasın efendim…

Erdoğan Özgenç