- Kategori
- İlişkiler
Dozu yüksek bir aşk
UMUDUMUN GÖZLERİ
Bu gece,
Dozu yüksek bir SEN aldım.
Yine sevdalandım, bu gece
Sensizliğin hüsranı damarlarımda dolaşırken,
Sensizlik kırizinden komaya girdim.
Kurtar BENİ;
Bu gecenin sihirli koynundan,
Bu AŞK'ın büyüsünden.
Öyle bir sevdalandım ki, ne kurtuluşu var, ne sonu.Habire sürüklenip duruyorum bir diyardan, bir diyara...
Dün gece yine bilinmez bir kentin ıssız bir mahallesinde derme çatma bir baraka evinde sevincimizin hazzını yudumluyorduk. İçimizde azıcık bir korku, büyük bir mutluluk, bazen mutluluktan duyulan acının sendromu vardı.
Odamız dağınık , yıkık, virane bir evdi.Bize sorarsanız dünyanın en mükkemmel eviydi.Gözüm evin dizaynında değildi, sadece GÜLFEMLE beraber olacağımız, hayellerin , umutların sağınağında ıslanacagımızın anın, yaşamanın tasarımındaydık.
O muhteşem gözlerine bakarak esir olacagım anı , avuçlarını kavraya bilecegim , her an nefesini alacağım bir yer arzusundaydım. Ve o yer darma catma olan o yıkık evdi, sevincimizin, umudumuzun ve mutluluğumuzun eviydi.
İkimizde hayatta sevinci geç yakalamıştık.Bir çok deneyimlerden sonra; sonunda o beni, ben ise onu bulmuştum.
Her günümüz biraz daha sevinçli, umutlu geçiyordu...
Sonu görülmez bir yola biletimizi kesmiş, belirli aralıklarla duraklarda molalar verip tekrar eskisinden daha dirayetli bir şekilde yola devam ediyoruz.Bu sefer mutluluk trenini kaçırmama adına birbirimize öyle bir kennetlendik ki, ayrılmamız zor olacak...
Unutulmuş, yok olan AŞK'ı ben buldum. Bulma adına mısralara sığındık ve...
Tek arzumuz;
Şu kahrolası dünyada
Bir günümüz olsaydı da;
Denizin derinliklerinde olsaydı.
Issız çöllerde,
En kuytu köşelerde,
Hatta cehennem ateşinde olsaydı.
Yeter ki bir günümüz olsaydı.
SEVGİLERİMLE. HOŞCAKALIN VE DOSTCAKALIN...