Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Kasım '10

 
Kategori
Öğretmenler Günü
 

Dr. Murat Hacıoğlu’na: Öğretmenlik Üzerine ‘Özlü’ Sözler, ‘Boş’ Sözler Olmuş!

Dr. Murat Hacıoğlu’na: Öğretmenlik Üzerine ‘Özlü’ Sözler, ‘Boş’ Sözler Olmuş!
 

Sevgili Doktorum,

Sabah, telefona düşen bir mesaj sesiyle uyandım. Dini ve ulusal bayramlarda, önemli günlerde beni unutmayan bir öğrenci velisinin mesajıydı gelen.

Sonra, bilgisayardan gelen mesajlara baktım.

“Öğretmenler Günü Kutlu Olmasın” başlıklı yazınızın yayımlandığı uyarısı, “Habercim”den ulaşmış bana.

Açtım, okudum.

Elinize, dilinize sağlık!

Yılda bir kez, o da “zoraki” anımsanan günlerden biri olan “Öğretmenler Günü” ile ilgili, farklı bir bakış getiren, güzel bir yazıydı. Bizim bu “gün”ün, sizin “Tıp Bayramı”ndan farkı ne, diye düşündüm.

Bir fark bulamadım.

Yorum yazarken, baktım uzayacak iş, yorum niyetine bu yazıyı yazıyorum.

*****

Resmi ağızlardan çıkan, yavan, içerik yoksunu, o demeçler yok mu, “gün”ün olması gereken anlamını da yok ediyor. Sanki dalga geçiliyor. Tiyatro sahnesinde “rol” kesiliyor gibi...

Gerçekte olsa, bir “Yuhh!” çekersiniz, olur biter.

“Yuhh!” da hafif gelir, ağırı da, çok ağır olur!

En iyisi, ciddiye almamak!

İçtenlik taşıyan, resmi ağızlardan çıkanlardan bin katlı değerli sözlere, eşin dostun dileklerine önem vermek!

*****

Dün gece yayımladığım yazımda, ben de farklı bir açıdan, “ben” eksenli, baktım 24 Kasım’a.

En güzeli, resmi ağızların uzağından, resmi ortamlardan uzakta, gönlünce “felekten bir gece çalmak” misali, bir arada orada olmak, vakit geçirmek.

Bulunan/ uydurulan, sonra da içi boşaltılan, günün asıl sahiplerini dışlayarak, “gün”, “bayram” kutlamanın bir anlamı olmasa gerek. Üstelik, o kadar “gün”, “hafta” var ki, bu gidişle, takvimler değişime uğrayacak, “takvim açılımı” yapılacak neredeyse!..

*****

Sevgili Doktorum,

“Boş” sözde üstümüze yoktur.

Bu, bizim suçumuz değil, sıradanlıktan belli yerlere çıkanların, kendilerini toplumun üstünde görenlerin suçu...

Her şeyi, sıradanlaştırdılar, her şeyin içini boşalttılar, önde olması gerekenleri gerilere ittiler, başrolleri kendileri paylaştılar.

Toplum, sadece alkışlayan, görevli seyirci konumunda kaldı!

Böylesi bir ortamda, resmiyette, “Öğretmenler Günü”nü kutlasanız ne olacak, kutlamasanız ne olacak?

Öğretmenlikle ilgili “özlü” sözleri sıralamak, hele bunların resmi ağızlardan dökülmesi, “boş söz”den öteye gitmez.

O zaman şunu söyleyebiliriz:

Öğretmenlik üzerine ‘özlü’ sözler, ‘boş’ sözler olmuş!

Saygılar, sevgiler...

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..