Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Aralık '06

 
Kategori
Eğitim
 

Dr. Reşit Galip' i bilmeyenler el kaldırsın..

Dr. Reşit Galip' i bilmeyenler el kaldırsın..
 

Bazen çocuklar görürüz ; büyümüşde küçülmüş, ne güzel konuşur. Bazen büyük adamlar görürüz; konuştukça bizi delirten, çıldırtan, insanlığımızdan utandıran. İnsanlar vardır kendilerini hiç düşünmemiş; hep başkaları, insanlık ve vatan için yaşamış. İnsanlar vardır çocukken bile emelleri, idealleri, parolaları olmuş. Severken bile onurlu. Ölürken bile cesur. Karanlıkların içinde aydınlık kalabilen insanlar. Meleklerin bile omuzlarında gözyaşı döktüğü, devletin mumunu evine getirmeyip karanlıklarda oturan insanlar. Kimi yedi kardeşine bakmış, bakarken sevmeyi unutmuş. Kimi eline ondördünde silah almış, aldığı gün vurulmuş bir cigara bile içemeden.

Bugün elinizde mikrofon, istediğiniz şehrin istediğiniz sokağına çıkın. Sorun insanlara. Bu ülke için beş kuruşluk hayır işlememiş mankenleri, herifleri, adamları şak diye bilirler. Akşama kadar iki tane delinin Televizyon'da birbirine küfretmesini hayranlıkla izlerler. Her seçimde gider en gerici, en anti-ulusalcı partiye oy verirler. Aydınlarımızında göğsü kabarır '' Halk gene müthiş sağduyusunu gösterdi'' diye.

Ama o insanlara Dr. Reşit Galip'i sorsanız. Uzaylı görmüş Uşağın köylüsü gibi bakacaklar iki kaşınızın arasına. Gözünüzde çapak arar gibi bakıp bakıp sallanacaklar sonra karşınızda. Diyecekler ki '' eee şey edemedim.''

Dr. Reşit Galip bu dünyada sadece 37 yıl kalmış. 20 Yaşında Doktor olmuş, İstanbul Üniversitesini bitirip. 22 Yaşında Yunanlılar Ege bölgesinde saldırıları artırınca Anadolu'ya geçip ''Müdafa-i Hukuk cemiyeti'' kurucularından olmuş. 28 Yaşında yani 1925 yılında Aydın Milletvekili olarak Millet Meclisine girmiş. Sıkı durun ; büyük Gazi Atatürk'ün sağlığında yani 1932 yılında 35 yaşında iken Milli Eğitim Bakanı olmuş. Sinesi bozuk olmayanlar, Atatürk'ün devrinde bakan olmanın ne demek olduğunu iyi bilir. Adamda aslan gibi yürek aranan zamanlar. Ve maalesef 37 yaşında, en güzel işlerin çağında, hayatının baharında ebediyete erişmiş.

1933 Yılında ''Üniversite reformuna'' öncülük etmiş. O ve ondan sonra gelen Milli Eğitim bakanları köy enstitülerinin alt yapısını oluşturmuşlar. Reşit Galip hiç Gucci giymedi. ''Çanakkale'de yenildik aslında'' demedi. ''Ben Bakanım'' yazan çoraplar giymedi. İmam-hatip diye diye bizi dünyaya rezil etmedi. Müfredata Atatürk devrimlerini, ulusalcı Türkiye'nin geleceğini yaratacak aydınlık ve evrensel bilgileri doldurdu.

İnternet'teki haber yorumlarını okuyorum. Birbirleriyle sığ, seviyesiz, örümcek teli cinsinden tartışmalar. Aklı olan düşünür, düşünen okur, okuyan acır be dostlarım. İçin için acır. Dağlar çiçek açar, Veysel dert açarmış. Hadi bakalım!

Dr. Reşit'leri öğretelim çocuklarımıza. O çocuklardan yeni Reşit'ler yetiştirelim. O Reşit'ler Milli Eğitim Bakanı olsun sonra. On bin kişilik bölge yatılı okulları açılsın. Zorunlu eğitim 12 sene olsun. 18 yaşını dolduran tüm kızlar sınavla fakültelere alınsın. Doğuda pala bıyıklı kart herifler evlenecek kız bulamasın. Aralıkta kızışmış kediler gibi bakınsınlar etrafına.

Ben bu kadar yazayım, siz kafanızda devam edin. Sonra bu yazıyada red med gelir, neme lazım!

 
Toplam blog
: 187
: 1260
Kayıt tarihi
: 02.10.06
 
 

İyiye ve güzele götürmeliyiz Dünyayı. Sürekli daha çok kazanmak, daha yukarıdan bakmaya çalışmak,..