Dr.Sabiha Paktuna Keskin'e bir dur diyecek yok mu?

Ben blogumda hiç bir zaman doktor adı verip tavsiye / yerme yapmak istemedim. Şikayetim olduğunda bile isim vermeyi , doktorun onca yıl verdiği emek için daha dikkatli davranmayı tercih ettim hep.

Doktorluk zor bir meslek, çok meşakkatli bir eğitim ve zorunlu hizmet süreci var. Eğitim eşitsizliğinin yaygın olduğu bizim gibi ülkelerde okuması bir dert, devamında uzmanlık sınavları, zorunlu hizmet, uzun mesai saatleri başka bir dert. Herkesin doktor olmaya hem ruhen hem fiziken de uygun olmadığına inananlardanım. Ayrıca elini taşın altına koyup, can kurtarmaya Hipokrat yemini etmiş insanlara mesleklerini devam ettirmeleri için saygı duymak gerekir. Aldıkları eğitim ve pratikteki deneyimleri için de , bizim sağlığımıza olan olumlu katkıları için de minnettar olmalı.

Gel gör ki, pek çok doktorda daha ilk andan gözlemlediğin, hissettiğin hatta açıkça maruz kaldığın “tanrı kompleksi” çok daha bihaber olduğumuz bir durum değil. Genelde cerrahlarda daha yaygın olduğu söylenir, genelleme yapmak doğru olmaz der ve susarım. Ama tercih etmediğim yegane doktor tipi – hangi branşta olursa olsun- hastasına, danışanına ” benimki meslek, seninki ne sanki?” modunda yaklaşan insanlar. Tıp eğitimi almıyor olmak, kendi bedeni hakkında yürütülen fikre yabancı olmak demek değil. Çocuğunu doktora götürürken , en iyi doktor esas annenin doktorudur diye düşünenlere baş öğretmen edasıyla vaaz vermek hiç değil.

Çok uzun zamandır adını açık açık telaffuz ettiğim, bu tabire de cuk oturan biri;  Pediatrik Nörolog Sabiha Paktuna Keskin ile ilgili yeni ve şok edici bir ihmal haberini okuduk bugün . İnsan kabullenmek istemiyor, okuduğunu anlamamak için direniyor. Küçücük bir çocuğun ölümü , sebebi, kasıtlı ve kendini beğenmiş ihmalkarlığı ile yol açmış olabilme ihtimali ağır gelmiyor mu? Zamanında hakkkında ” meslekten men edilme” talebiyle ve ne yazık ki geçici uzaklaştırma almış bir doktorun, hem pediyatri, hem psikoloji, hem nöroloji, hem çocuk gelişimi hem yetişkin psikolojisi şimdi de narkoz uzmanı olmaya soyunmuş olması beni çok rahatsız ediyor.

Daha önce men cezası alan ( birkaç ay gibi kısa süreli ) bir doktor, neden ceza alıyorsa süreli alır hiç anlamıyorum. Böyle bir doktoru kanal kanal gezdirip, gazete- haber- makale okumayan ancak sabah programları, TV şovlarına düzenli bakan halkımızın anneleri için servis etmeyi uygun bulan yapımlar nerede şimdi? İlla birisi ölmeli mi diye serzenişte bulunan çok insan oldu. Sonunda dedikleri oldu… Bu ailenin kaybına kim ne yapabilir şimdi?

http://gundem.milliyet.com.tr/inanilmaz-saglik-skandali-iddiasi/gundem/detay/1791947/default.htm

Arkadaşlarımın arada sırada da olsa ona danışmanlık almak için götürdükleri çocuklar var. Konuşma, dil gelişimi vb. konularda tedavi için tercih ettiklerini duyduğumda çok büyük bir sıkıntıyla “aman ha!” demişliğim var. Var da ne oldu? Yetersiz kalmışım, daha çok vurgulamalı, üstüne basa basa konuyu dile getirmeli ve belki de gerekirse ” anneliğine karışma gibi algılansa da” dile getirmekten vazgeçmemeliydim. Bizimkilerden birine denk gelmemiş olması, başkasının acısının gerçekliğini azaltmıyor sonuçta.

Bu da bana ders olsun! Sabiha Paktuna Keskin, benim için nam-ı diğer SPK ‘nın daha önceki şaibeli durumlarını buraya eklemekle bitmez. Google amcaya sabiha paktuna keskin şikayet yazıverin dostlarım, çıkanları  bilen bilmeyene anlatsın…

Hiç olmazsa bunu yapalım. 

Dorikus.com

Twitter.com/SenaBrn

Facebook.com/Dorikus

 Dorikus.comDD