Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Mart '09

 
Kategori
Seçim
 

DSP İstanbul Büyükşehir Başkan Adayı Prof. Dr. Ahmet Vefik ALP (2)

DSP İstanbul Büyükşehir Başkan Adayı Prof. Dr. Ahmet Vefik ALP (2)
 

PROJELER'le kaldığımız yerden devam ediyoruz. İlk bölümün linkini aşağıda bulabilirsiniz...

http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=170452

*Sayın Ahmet Vefik ALP, İSTANBUL projelerinizden bahseder misiniz?

PROJE 3 G, KAPSÜL EVLER, TRANSMAR, ALTIN ÜÇGEN, HALİÇ SUALTI OTOPARKI, KUŞAKYOL

'PROJE 3G' ‘

İstanbul'da apartman daire adedi 2.000.000 civarındadır. Bunların en az yarısı tehdit altındadır. Çok malikli apartmanlarda güçlendirme teknik, ekonomik, hukuki ve pratik açılardan tercih edilmektedir.

Ancak maliklerin müteahhitlere para vererek apartmanlarını yenileme olanakları olmadığı gibi, mevcut yapıları imar hakkını doldurmuş olduğundan yeni yapılacak binada yapımcıya yapım masrafları ve müteahhitlik kârın karşılaması için dükkan veya daire de verememektedir. Yapılar yeniden inşa edilememekte, betonarme tabutlar gibi beklemektedir.

Müteahhitler eliyle binalarını yıkıp zemin etüdleriyle beraber yeni deprem yönetmeliğine göre inşa etmek, altına garaj ve sığınak koymak, ısı yönetmeliğine uymak, çevreci bina (az enerji, az karbon salımı) şartlarını yerine getirmek kaydıyle.

Eski deprem yönetmenliğine göre yapılmış betonarme apartmanlara bölgesine göre 1-2 kat ilave imar hakkı vereceğim.

İlave imar hakkının getirdiği imkan ile İstanbul parsel parsel kendi kendini yenileyecek, eski binalar yıkılıp müteahhitler tarafından yenileri yapılacaktır.

Yollar araçlardan temizlenecek, itfaiye ambulans sıkışıp kalmayacaktır.

Yeni binalar ile çevremize çeki düzen gelecek, enerji ve kaynak tasarrufu sağlanacaktır... Milli servete katkısı bulunan bir projedir.

PROJE 3G nin toplu uygulamalar için hazırladığım resimde görülen ‘GELENEKSEL APARTMANLAR’ özel merdiven tasarımıyla düz veya meyilli her türlü araziye proje değişikliği olmadan inşa edilebilecektir. İstanbul'u yenilerken yokolan yapı kültürümüzü canlandırmak istiyorum.

Malikler yeni, sağlam, çağdaş dairelere kavuşacaktır.

Durgun olan ekonomi lokomotif müteahhitlik sektörünün harekete geçmesiyle ivme kazanacaktır. İşsizlik azalacaktır.

Şehrimiz güvenlik ve estetik açılardan çağdaş düzeye ulaşacaktır.

İSTANBUL GENÇ, GÜZEL VE GÜVENLİ OLACAKTIR...

Deprem ve gecekondu: KAPSÜL EVLER

İstanbul genelinde konutlar ağırlıklı olarak 1965 yılında Kat Mülkiyeti Yasası ile tanımlanarak bahçeli evlerin yerine ‘KAT KARŞILIGI’ yapılan betonarme, çok daireli, çok sahipli apartman yapıları ile adedi 1.000.000 civarında tahmin edilen, bir kısmı betonarme birkaç katlı gecekondulardan oluşmaktadır.

İlkel ve depreme korumasız bir doku oluşturan gecekonduların tümüyle temizlenmesi gerekmektedir. Toplam apartman daire adedi ise 2.000.000 civarındadır. Bunların da yaklaşık yarısı teknik ömrünü tamamladığından ve depremde güvenli olmadığından hızla yenilenmesi gereklidir. Özetle, İSTANBUL'un eski ve/veya illegal konut stoğunu yenilemek için kısa sürede 2.000.000 ünite konut ünitesi üretmemiz gerekmektedir.

TOKİ'nin tünel kalıp sistemiyle inşa ettirdiği birçok açıdan tartışılan toplu konutlardan yaklaşık 3 kat daha hızlı, 3 kat daha ucuz, 3 kat daha kaliteli bir konut yenileme stratejisi için çalıştım, ‘KAPSÜL EVLER’ projesini hazırladım, ‘ENDÜSTRİLEŞMİŞ YAPI ÜRETIMİ’ ne geçtim.

Fabrikalarda sabit mobilyasıyla bant tekniğiyle zincirleme monoblok üretilen 25 M2 lik kapsül üniteler bir salkım gibi orta sirkilasyon şaftına vinç yardımıyla takılmaktadır. ‘DEPREM İZOLATÖRLERİ’ kullanılmaktadır.

25 M2 lik bir kapsül WC-Duş ve mutfakçığı bulunan bir stüdyo konut ünitesi oluşturmaktadır. 2 kapsül yan yana kullanıldığında 2 oda 1 salon 50 M2 daire olmaktadır. Kapsüller 3 lü kullanıldığında 3 oda 1 salon 75 M2 Lik daireler elde edilebilmektedir.

Blok yükseklikleri 12 kat ve üstü düşünülmektedir. Tek sirkülasyon şaftlı blokların her katında 1 adet 25 M2 lik stüdyo, 2 adet 50 M2 lik daire ve 1 adet 75 M2 lik daire bulunmaktadır. Bu dağılım bir lego gibi kattan kata değişebilmektedir.

Kapsüllerin oda duvarları istenildiği şekilde düzenlenebilmektedir.

Temizlenecek eski yapı ve gecekondulara kıyasla aynı alanda daha fazla ünite elde edilebildiğinden HAK SAHİPLER, NE BEDELSİZ KAPSÜL EV VERİLMESI MÜMKÜN OLABİLECEKTİR.

İstanbul'un geri kalmışlık simgesi gecekondu süratle temizlenecek, kent depreme hazırlanacak, lokomotif sektörü ivme kazanacak, işsizlik azalacaktır. İstanbul'da gecekondu ve evsiz insan kalmamalıdır.

1 kapsül 25 m2 STÜDYO 10.000.-TL 20 sene ayda 50.-TL

2 kapsül 50 m2 DAIRE 20.000.-TL 25 sene ayda 75.-TL

3 kapsül 75 m2 DAIRE 30.000.-TL 30 sene ayda 100.-TL

Transit ve Çevresel Ulaşım: TRANSMAR

TRANSMAR Pendik-Yeşilköy Otoray Yüzer Viadük Avrupa yakasında Olimpiyat Köy’den başlıyor, TEM le buluşuyor, yapılaşmış bölgeyi tünelle geçerek Mimar Dr. Ken Yeang’ın tasarladığı Avcılar Ekolojik Park’ın yanından geçiyor, Marmaray Metrosu ile bağlanıyor, Atatürk Havalimanının altında geçip denize çıkıyor. Yüzer ayaklar üzerinde 25 m yüksekten gidiyor. Boğaz açığında 70 m ye yükseliyor. Burada 1 er km lik 2 açıklıklı büyük köprüyü taşıyan 3 sabit ayak var. TRANSMAR Kınalıada’nın arkasında karaya basıyor ve burada servis ve kurtarma istasyonları yer alıyor. Acil durumlarda Adalardan boşaltma sağlanabiliyor. Tekrar 25 m yüksekten yüzer viadük olarak giderek Kartal-Pendik arasından karaya giriyor, Mimar Zaha Hadid tarafından tasarlanan Kartal gökdelenler bölgesi ile buluşuyor, Marmaray ile tekrar keşisiyor, yapılaşmış bölgenin altından tünelle geçerek Sabiha Gökçen Havalimanı’na varıyor ve buradan TEM ile tekrar buluşarak Formula-1 alanına uzanıyor. Yüzer Viadük üzerinden günde yaklaşık 100.000 araç Istanbul’u ‘bypass’ ediyor. Pilotsuz manyetik motorlu 250 km/saat hızlı ‘Raylı Mekik’ ile iki havalimanı arası 15 dakika sürüyor. Geçiş ücretini ortalama 10 YTL düşünüyorum. Proje 3 yılda yaklaşık 5 milyar US Dolar’a mal oluyor, 15-20 yılda kendini ödüyor. Benzer projelerde geri dönüş 30-40 yıl hesaplanıyor.

Yüzer Viadük’e yapısal olarak baktığımızda AHL den itibaren denizin sığ bölgesinde 9 km deniz zeminine basan ayaklar üstünde denizden 25 yüksekten gidiyor. Sonra 6 km uzunluğunda yüzer sistem var. Bunu büyük gemilerin geçişi için 65 metre irtifaya yükselen 1er km lik 2 açıklıklı 3 sabit ayaklı Büyük Köprü izliyor. 70 m yüksekliğindeki Büyük Köprü Yunanistan’ın Korent Körfezine inşa ettiği Rion-Antirion Köprüsüyle aynı teknolojide düşünüldü. Uzunluğu 3 km. Takiben tekrar 12 km yüzer sistem var. Kınalıada nın arkasında zemine basıyor. Tekrar 14 km yüzer-viadük ile devam ediyor. Kartal-Pendik arası karaya girerken tekrar 6 km sabit ayaklar üzerinde gidiyor. Böylece yüzer segmanlar 6km, 12 km ve 14 km lik 3 parçadan oluşuyor. Toplam proje uzunluğu 80, denizaşırı uzunluk 30+20 km = 50 km hesaplanıyor. TRANSMAR da gidiş 3, geliş 3 toplam 6 yol şeridi olacak, araçlar maximum 100 km/h, raylı sistem 250 km/h hızla seyredebilecekler.

Pendik-Yeşilköy Otoray Yüzer Viadük müstakbel Izmit Körfez köprüsü ve Çanakkale Köprüsü ile ‘Büyük Marmara Çemberi’ni oluşturuyor’. Bu 3 proje ile yalnız Istanbul’un değil tüm bölgenin ulaşım sorunu rahatlıyor.

Ancak bu projeyi anlayamayanlar, ‘deniz üzerinden 50 km geçiş olur mu.?’ diyenler bir gün ecnebiye gidip benzer deniz geçişlerini görünce ‘vay anasını’ diyorlar. ABD Norfolk ta 25 km lik Chesapeake, Danimarka-Isveç arası 17 km lık Oresund, S. Arabistan-Bahreyn arası 25 km lik King Fahd Causeway, Çin de 36 km lik Hangzhou ve 33 km lik Donghai, Kanada’yı Prince Edward adasına bağlayan 13 km lik Confederation Bridge, Tokyo Körfezi’nde 17 km lık Aqualine, Lizbon da 17 km lik Vasco De Gama, Malezya da 14 km lik Penang, Rio de Janeiro da 14 km lik Silva, Kore de 12 km lik Incheon Bridge, ve proje aşamasında olan Kızıldeniz Mendab Boğazında 29 km lik Yemen-Cibuti geçişi ile Danimarka-Almanya’yı bağlayacak olan 20 km lik Fehrman ve Katar-Bahrain arası 40 km lik su geçişleri bunlardan bazılarıdır. Bunlar zemine oturan geçişlerdir. Yüzer sistem su geçişleri ise ekonomik ve pratik olduklarından, depremden etkilenmediklerinden giderek önem kazanmaktadırlar. Off-shore petrol platformlarının teknolojisi kullanılan yüzer köprüler Japonya, İskandinavya ve ABD de hizmet veriyor. Temelleri yok, suyun kaldırma gücüyle ayakta duruyorlar. Haliç Köprüleri de yüzer sistemlerdir.

TRANSMAR ‘Pendik-Yeşilköy Otoray Yüzer Viyadük’ projem 2001 yılında Norveç’in o tarihte Avrupa Kültür Başkenti olan Bergen Şehrinde gerçekleşen Dünya Boğaz Geçişleri Kongresinde Başyapıt seçildi. Bilim kitaplarına girdi. Projemi tanıtmak için Bergen’e davet edildim, sunuştan sonra ayakta alkışlandım, çok gururlandım.

Kentiçi Ulaşım: ALTIN ÜÇGEN

Anadolu Avrupa yakası arasında seyahatin % 80 i artık Haliç'in kuzeyine, gelişen yeni iş alanlarımız Mecidiyeköy, Zincirlikuyu, Levent, Etiler, Maslak aksına gidiyor. Kadıköylülerin bu bölgeye gitmek için tüpgeçiş ile önce Yenikapı'ya gidip oradan Levent metrosuna binmeleri gerekiyor. Seyahat uzuyor, köprülerde yoğunluk devam ediyor.

Iİstanbul'da ulaşım sıkışıklığının bir nedeni de ulaşım akslarının sürekli doğu-batı yönünde olmasıi daireler sisteminin olamayışı. Bu durumu İstanbul'un coğrafyası zorlamış. Ancak, akılcı projelerle İstanbul'a dairesel ulaşım sistemleri getirebiliriz.

Üçgenin 2 kenarı zaten inşaat halinde: Tüpgeçiş ve Levent-Yenikapı metro hattımız.

‘ALTIN ÜÇGEN’ projesi SÖĞÜTLÜ-YENİKAPI-LEVENT metro üçgenini tamamlıyor. Metro İstanbul'u çemberliyor, SÖĞÜTLÜÇEŞME-LEVENT arasında son teknoloji olan 'DENİZALTI YÜZERTÜP' sistemiyle İstanbul metrosu 'DAİRE' olarak tamamlanıyor. En yoğun seyahat aksında rahatlama oluyor, Anadolu Yakasısından doğrudan LEVENT bölgesine ulaşılıyor. ÜSKÜDAR VE BEŞİKTAŞ ta duraklar var. ‘YÜZERTÜP’den araçlar da geçebiliyor, köprüler destekleniyor ve yedekleniyor.

Son yıllarda Offshore Petrol Platformları teknolojisinin gelişimine paralel olarak suyun kaldırma gücüne dayalı şamadıra sistemler öne çıktı. Deprem riski yok, ekonomik ve hızlı. NORVEÇ HOGSFJORD, ABD LAKE WASHİNGTON da bu sistemde geçişler planlıyor.

‘YÜZERTÜP’ yapımı süregelen tüpgeçiş olduğu gibi denizin 60 M dibine inmiyor. Suyun ortasından geçtiği için giriş çıkış rampaları düze yakın oluyor ve seyahat konforlu oluyor. Tünele girmek için çok uzaklara gitmek gerekmiyor. İstenirse kıyılardan giriş-çıkış olabiliyor. İki uçta büyük otoparklar yapılıyor. Araç-metro entegre oluyor. 'PARK ET METROYA BİN' sistemi kuruluyor.

Böylece, büyük onarım yapılması geciken yorulmuş ve doymuş olan Boğaziçi Köprüs destekleniyor. Ayrıca, acil durumlarda köprü kapanırsa ‘YÜZERTÜP’ yedekleme yapabiliyor.

Kültür ve Turizm: HALİÇ SUALTI OTOPARKI

3 İmparatorluğa başkentlik yapan tarihi yarımada ve GALATA-KARAKÖY de otopark sorunu en üst düzeyde, sokaklar oto deposu halinde. Tarihi dokuda otopark açılamıyor. 3 büyük medeniyetin yapıtları pislik içerisinde. Eski evler dökülüyor.‘MüZEKENT İSTANBUL’ projesi çerçevesinde, tarihi yarımadanın yayalaştırılmasıyla entegre olarak GALATA UNKAPANI köprüleri arasında 20.000 araçlık HALİÇ SUALTI OTOPARKI teklif ediyorum.

Benzeri 2 adet CENEVRE de var. İlki 1968 lerde yapıldı. Marmaray ile entegre olacak olan Taksim-Yenikapı metro hattı otopark içinden geçerek durak yapacak. Görüntüyü kirletecek, Süleymaniye'yi gölgeleyecek Haliç- Metro köprüsü yapılmayacak. İstanbul'un kalbinde otopark-metro buluşması ulaşıma rahat bir nefes aldıracak.

Tarihi yarındada yayalaştırılacak, tramvay ve küçük elektrikli araçlar olacak. Yollar, binalar temizlenecek, restorasyon, peyzaj ve aydınlatma projesi uygulanacak. Halk yerinde kalacak, ancak kötü imalathaneler gidecek, yerine kültür-sanat ağırlıklı atölyeler, butikler gelecek, folklorumuz vurgulanacak.

Özetle, tarihi yarımada bir arkeloji-tarih-kültür parkı olacak. Burada imparatorluk günleri yaşanacak. Faytonlar olacak, sultan, sadrazam, imparator geçecek, yeniçeri olacak. Bizans, Roma kültüründen de görüntüler yer alacak. Dünya burayı görmeye gelecek.

KUŞAKYOL

Birçok çağdaş şehrde olan bizde yok. Araçlar kentin çevresinde dönemiyor. Dairesel hareket yok. Anayollar, E-5, E-6 hep doğu-batı yönünde, Gebze’den gelip Trakya’ya gidiyor. Bu İstanbul'un coğrafyasından kaynaklanıyor. Ancak akıllı bir proje ile bunu aşabiliriz. Ulaşımı deveran ettirebiliriz. Lastik tekerlekli araçlar için 2. Tüpgeçiş'i yapalım. Çok yazdım çizdim, nihayet ihale yapıldı. Harem'de denize dayanan E-5 (D-100) Suya batsın, Yedikule'den çıksın. KUŞAKYOL surdışından kenti çemberlesin.

Dairesel güzergah HAREM - 2. TÜPGEÇİŞ – SAHİLYOLU – YEDİKULE – TOPKAPI -E5 HALİÇ KÖPRÜSÜ – ŞİŞLİ – ZİNCİRLİKUYU - 1.KÖPRÜ – ALTUNİZADE - SÖGÜTLÜÇEŞME-HAREM. ‘KUŞAKYOL’ da çağdaş toplu taşım da olsun. Araçlar İstanbul'u iki yönde kesintisiz dönsün, trafiği dağıtsın. Araçlar daire çiziyor, İstanbul'u çemberliyor, akıcılık sağlanıyor.

Bu bağlamda, ‘SALACAK-HAREM-HAYDARPAŞA KIYI ŞERİDİ’ de yeniden düzenlenecek, yük limanı ve çirkin görünüşlü vinçler, silolar, eskimiş HAREM OTOGARI kalkacak. Aydınlatma ve peyzaj uygulanacak, sahil yayalara açılacak, maina olacak, HAYDARPAŞA GARI kültür ve turizm amaçlı kullanılacak, müzeler, kongre salonları tasarlanacak.

Benzer bir kentsel tasarım ‘GALATA-FINDIKLI-KABATAŞ KIYI ŞERİDİ’ için hazırlanacak, bu kesimde Mimar Sinan Üniversitesi ve tarihi yapılar dışındaki binalar temizlenecek.

Komutanlar isterse Selimiye Kışlası ‘7’ yıldızlı otel ve kongre merkezi olacak.

* Son olarak ne söylemek istersiniz?

Seçimler ülkemize güzellikler, iyilikler getirsin... Yüce Allah hepinize sağlıklar versin...

:) Sayın ALP, zarif katılımınız için teşekkür ediyorum. İyi dileklerinize katılıyor ve iyi olan kazansın diyorum...

http://www.alparchitects.com.tr/

 
Toplam blog
: 1929
: 661
Kayıt tarihi
: 11.11.06
 
 

  Hayatı ciddiye almam, emeği çok ciddiye alırım. Dünyanın en vazgeçilmez üçlüsü; çocuklar, çiçek..