Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Kasım '07

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

DTP ile PKK arasında bir şey var mı, yok mu, anlaşılamadı

DTP ile PKK arasında bir şey var mı, yok mu, anlaşılamadı
 

En kötü karar, kararsızlıktan daha iyidir derler ya, en kötü çözüm önerisi de bence çözümsüzlükten daha iyidir. Deniz Baykal Kuzey Irak'la ilgili ilk kez tam bir siyasetçiye, bir muhalefet liderine yakışır şekilde değişik bir öneri sundu.

Hürriyet gazetesi bu haberi "Baykal'dan Kuzey Irak Sürprizi" manşetiyle vermiş. Demek ki kendisinden böyle bir şey beklenmiyormuş. Ana muhalefet lideri için bu acı bir tespit aslında.

Baykal'daki bu değişimde, yaklaşan seçimlerin etkisi var mıdır bilmiyorum, ama olduğunu tahmin ediyorum. Öyle ya, rakipsiz bir kongrede tek adayla seçime gitmek başka, karşınızda dişli rakiplerin olması başka.

CHP lideri Kuzey Irak ile ilişkilerin, sadece terör bağlamında tutulmamasını ve uzun vadeli hedefler için kurulmasını içeren öneriler getirdi: Iraklı gençleri okutalım, Kürtçe TV-Radyo yayını yapılsın, Irak’a düzenli su verelim, yeni sınır kapısı açalım vs.

Operasyon tek çözüm değil, kültürel haklardan daha fazlası gündeme gelmeli diyen Baykal’ın bu beyanatını Sabah gazetesi “Baykal’dan Kürt Açılımı” manşetiyle vermiş.

*****

Aylardır ülkeyi kasıp kavuran DTP-PKK ikilemi üzerine dolaylı da olsa muhalefetten ilk kez olumlu bir öneri çıkarken, Ankara’da yapılan DTP kongresinde seçimi şahinler kazandı.

Üniversite öğrencisi olduğu sırada PKK’nın İzmir gençlik sorumlusu olduğu iddiasıyla yargılanıp 10 yıl cezaevinde yatan Nurettin Demirtaş’ın genel başkanlığa seçildiği kongrede dikkat çekici gelişmeler yaşandı.

Milliyet gazetesinin, “DTP Sofya Modeli İstedi” manşetiyle verdiği habere göre, Bulgaristan’da Türk halkının hakları verilerek sorunun çözüldüğünü söyleyen Demirtaş, biz de demokratik özerklik ile çözüm istiyoruz, dedi.

DTP kongresinde tabi yine İstiklal Marşı okunmadı, tüzüğe özerklik talebi maddesi eklendi, Öcalan’ın kardeşi parti yönetimine girdi, yeni başkan tehditler savurdu, ama DTP’nin PKK ile bağlantısı var mı yok mu anlaşılamadı.

Star gazetesi bu çelişkiyi “Siyaset Dağa Teslim Oldu” şeklinde manşet yapmış.

Hani bir fıkra vardır, adam şüphelendiği karısını takip ettirir, biriyle buluştuğunu, bir eve girdiğini, hatta soyunup aynı yatağa yattıklarını bile tespit eder. Ancak burada ışıklar söndüğü için kendisini aldattı mı, aldatmadı mı anlayamaz ya, işte bu iş de aynen buna benzedi.

Her yaptığı yanına kâr kalan DTP, tek bayrak, tek vatan, tek ulus devri bitti demeyi de ihmal etmedi. Güneş gazetesi bu durum karşısında sadece “Lânet Olsun” diyebilmiş.

Diğer gazetelerde bir-iki sütunluk haberler halinde verilen DTP kongresiyle ilgili –küçük de olsa– en ilginç başlığı bence Vatan gazetesi atmış. “DTP’de Türk Dönemi Bitti.” Ne dönemi başladığını ben yazsam, belki de suç işlemiş olurum.

*****


Bizde yüzsüzlük sadece siyasetle sınırlı değil. İşte size Zaman gazetesinin manşeti: “Vergi Yüzsüzleri Devlete faizle 5 milyar YTL Borç Vermiş”ler. Bu habere yorum yazmaya gerek var mı? Her şey apaçık ortada işte… Sen devlete olan borcunu ödemek yerine, o parayı faizle devlete borç olarak ver… Bizim tüccarımız, (pardon, alınteriyle ekmeğini kazanan ve vatandaşlık görevini yerine getiren tüccarların hakkını yemiyelim) üçkağıtçımız, gerçekten işini biliyor

*****

Özdemir Sabancı suikastının masum yüzlü canavarı Fehriye’yi hiç unutamıyorum. Genellikle iyi insanların iyiliği, kötü insanların da kötülüğü yüzüne biraz yansır. Bu kızın suratında öyle masum bir tavır vardı ki, benim varsayımlarımı boşa çıkarmıştı.


İşte o Fehriye’yi Belçika Türkiye’ye iade etmeyi kabul etmedi. Üstelik yargılama sürecinde firar etmesine de göz yumdu. Şimdi o Belçika tutmuş Güler Sabancı’ya kraliyet nişanı vermiş.

Yeni Şafak gazetesi, “Fehriye Yerine Kraliyet Nişanı” başlığıyla verdiği haberde, Sabancı Holding Yönetim kurulu Başkanı Güler Sabancı’nın, ödülü alırken yaptığı konuşmada, kırgınlığını hatırlatmadan edemediğini söylemiş.

Posta gazetesi ise “Özür Gibi Nişan” başlığını kullanmış.

*****

“Ofiste, Lokantada, Maçta, Sigara Yasak.” Vatan gazetesinin manşeti böyle. Artık dolmuş, otel ve kafelerin yanısıra, açık havadaki eğlence ve kültür faaliyetlerinde de sigara içilemeyecek.

TBMM Adalet Komisyonu’ndan geçen tasarı kanunlaşırsa, okul, dersane, hastane ve cami bahçelerinde de sigara yasaklanacak. Türkiye gazetesi bu durumu “Sigaraya Ev Hapsi” manşetiyle dile getirmiş.

*****

Diğer gazetelerin manşetleri de şöyle:

Akşam gazetesi, ülkemizi ziyaret edecek Suudi Arabistan kralına verilecek Devlet Şeref Madalyası”nın niye verildiğini sorgulamak için “Allah Allah Bu Nasıl Sevmek” manşetini kullanmış.

Türkiye, ABD’nin Irak’a hibe ettiği silahların teröristlerin eline geçtiğini belgeleyince, Avusturya ve Almanya ambargo koymuş. Bugün gazetesi haberi “ABD’ye Glock Ambargosu” manşetiyle vermiş.

Cumhuriyet gazetesinde dünya piyasalarının düşen dolarla yükselen petrol fiyatları arasında sıkışıp kaldığını “Kriz Korkusu” başlığı altında anlatmış.

Radikal gazetesinde kıyafeti yönetmeliğe aykırı olan öğrencileri sıraya sokup denetleyen bir okul müdürünün haberini “Burası Okul mu, Toplama Kampı mı?” başlığıyla vermiş.

Takvim gazetesi kuraklık bahane edilerek fiyat yükseltilmesini “Toptan Zam” manşetiyle gündeme taşımış.

*****

Beşiktaş’ın farklı yenilgisinin ardından, Galatasaray da isimsiz bir takıma kendi sahasında yenilince, Fenerbahçe’nin galibiyeti daha çok değer kazandı. Bugünkü gazetelerde Hollanda basınından alıntılar yapılarak verilen övgü dolu haberler var.

Öte yandan Sabah gazetesi yazarı Gürcan Bilginç, Fatih Terim’e bir teklifte bulunarak, norveç’le oynayacağımız hayati maça, Fenerbahçe iskeletli bir kadro çıkarmasını önerdi. Şu anda formu, oyun düzeni ve başarılı performansıyla göz dolduran sarı lacivertli ekibin yabancıları yerine takviye edilecek birkaç oyuncuyla desteklendiğinde, Norveç’i yenebilecek bir ekip ortaya çıkacağını savunan Bilgiç’in önerisine Fatih hoca ne kadar sıcak bakacak, o da ayrı bir konu. Ancak –Allah göstermesin– alınacak kötü bir sonuçta Gürcan Bilgiç başta olmaküzere bu fikri destekleyen Fenerbahçeli yazarlar, Fatih Terim’i çok eleştireceklerdir.

Spor gazetelerinde ise Galatasaray yenilgisinin haberleri vardı birinci sayfada.

Fanatik “Bir Zamanlar Aslandı” diye sarı kırmızılarla bir nevi dalga geçerken, Fotomaç “Olmadı Gözüm” diyordu Kalli’ye… Fotospor ise 2-3’lük netice karşısında “Bu İşte Bir terslik Var” diye düşünüyordu.

Bugünlük de bu kadar. Yarın yeniden beraber olabilmek umuduyla….

 
Toplam blog
: 859
: 979
Kayıt tarihi
: 21.06.06
 
 

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu, ekonomik..