Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Aralık '09

 
Kategori
Siyaset
 

DTP-PKK-İmralı

Zor günlerin eşiğine geldik, dayandık. Sabah akşam sokak çatışmalarını, polisin gaz bombası çocukların ise buna karşılık taş atmalarını izliyoruz. Olaylar uzak bir ülkenin gidilmez yörelerinden değil, Türkiye'nin doğu kıyısından. Kendi insanımızın birbirine diş bilemesine yol açan süreç neden bu kadar çabuk ivme kazandı? Tüm bunlara Kürt Açılımı'nın ne oranda etkisi oldu?

Son sorudan başlarsak ABD destekli Kürt Açılımı, Dağlıca Baskını'ndan sonra 7 Kasım 2007 tarihinde Başbakan Erdoğan'ın -tıpkı yakın tarihte yaşanacağı gibi- Beyaz Saray'da Bush ile görüşmesinde şekillendi.PKK'ya karşı ortak mücadele ve anlık istihbarat karşılığında ABD tarafı, Türkiye'ye açılımın yol haritasını buyur etti. Kamuoyu yeterince hazırlanıp Amerikan askerleri 2011'de çekilmeden hemen önceyse harekete geçildi. Açılımdan maksat Kuzey Irak'taki Kürt Bölgesel Yönetimi'ne yeni bir hami kazandırmak idi. Oysa 1999 Şubat ayından bu yana PKK operasyonel gücünü yitirmişti.Ta ki ABD, Irak'ı yeniden işgal edinceye kadar. 1991 I.Körfez Savaşı'ndan beri fiilen özerkliğe sahip Kürt Yönetimi işgalden sonra -merkezi yönetime rağmen- devletleşme yönünde adım atmaya başladı. Dikkat ederseniz her ABD işgali sonrası PKK kuvvetlendi. Ordumuzun terör hareketini uzunca bir süre cephe mücadelesi olarak görmesi ve bizlerin Kürt Sorunu'nu sadece güvenlik açısından değerlendirmemiz savaşın kanlı ateşini ocaklara düşürdü.

Şu anda görünen manzara şöyle: PKK; ABD, DTP, Barzani-Talabani ve Kürt Açılımı aracılığıyla önce siyasallaşma, ardından meşruluğunu kabul ettirme ve nihai olarak Öcalan'ı siyasete geri getirme amacında yol almaya çalışıyor. 1990'ların başında HEP, sonra DEP, ardından HADEP ve en son DTP olarak siyasal hayata katılan etnik Kürt milliyetçiliğinin kendi insanının hayati sorunlarından öte sadece Abdullah Öcalan'ın infaz koşullarına odaklanması Türk milliyetçiliğini kışkırtmaktan öte bir anlam taşımıyor. Benim anladığım barış, demokrasi, insan hakları söylemleri altında DTP'nin gerginlik yaratmaktan öte bir amacı yok.

Gene aynı yere geleceğim. Açılımın hemen hemen bir sene öncesinde başlayan küresel ekonomik kriz hükümetin gardını düşürmüştür. Dış kaynağa bağımlı olan Türkiye'nin direnme gücü azaldıkça siyasi talepler önümüze birbir konuluyor. Kürt ve Ermeni Açılımları, Kıbrıs, AB Süreci... gerileyen ekonomimizle hayır cevabını siyasi lügatten kaldırdı. Darbe Belgesi, Ergenekon, Kafes, Kuvvet Komutanları bu süreçte psikolojik harbin iç kamuoyuna yansıyan yönleri oldular. Özünde, küresel rant paylaşımı ile kurulacak yeni düzenin doğum sancılarını tetikleyen kriz bizde sosyal alandaki çalkantılarla kendini gösterdi.

Halkın yaşam koşulları zorlaştıkça sefalete düşenler etnik milliyetçiliğe sığınmaya başladılar.Toplumun değer yargılarını taşıyan orta sınıfın gelir kaybına uğramasıyla bireyler düştükleri boşluğu ideolojik sapmalarla gösteriyorlar. Kürt milliyetçiliği anti tezini hortlatırken savaş zamanlarına özgü solgun yüzler saflarını belirlemeye başladı. Bireysel terörün, örgütsel terörün önüne geçmesi sayesinde huzursuzluğun ne kadar derin olduğuna şahit oluyoruz. Biz bir bombanın üzerinde oturuyoruz, haberimiz yok.

www.cnnturk.com

 
Toplam blog
: 93
: 472
Kayıt tarihi
: 09.06.09
 
 

21-07-1973 tarihinde İstanbul'da doğdum. M.Ü. İletişim Fakültesi Radyo-T.V. Bölümü'nden 1995 yılı..