Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

kevser şekercioğlu akın

http://blog.milliyet.com.tr/kevser

10 Mayıs '19

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Dua

İnanılmaz bir acının empatisini yapmak bile nefesimi daraltırken, acının merkezi olan (Canımdan can) o anne yüreğine serinlik versin diye dua ediyorum Allah'a. O anne bile küçücük benim yaşım yanında. Bu yaşıma kadar çok ölüm yaşadım ama bu bambaşka.

Acı biberlerle katmerli bir yangın bu. Evladını kaybedenler cennete gidecekler der büyükler. Kim böyle bir sebeple cennet ister ki? Bu cehennem azabından oluşmuş, ateş tuğlalarından örülmüş duvarlarla yaşamak. Dünyanın güzelliğinin bile anlamı kalmıyor bu kayıp karşısında. Düşmanına bile olmasın diye dua ettiğin bir durum. Ama yaşanıyor işte! Bizim bilmediğimiz, bazı güçlü kişiliklere yaşatılıyor kader tarafından.

Hayatın tek gerçeği ÖLÜM. Biliyoruz ama kaybetmek ağır geliyor insan ruhuna. Sıralı ölüm versin denilir her zaman. Ölümün sırası varmış gibi. Her ruh kendi kaderini yaşıyor oysa. Hiç bir şeyin, hiç bir zaman bize ait olmadığını bilecek kadar büyüdüğümüzü biliyoruz. Bilmek asla hafifletmiyor acıyı. Gidenin melek geldiğini, melek olduğunu biliyoruz. Annesi de biliyor, ama bilmeler yetmiyor, o meleğin ellerinden alınmasına. Özlemin katbekat fazlası dayanılmaz bir acıya dönüşüyor gidişiyle.

Her duygu güzel farkında yaşanırken ama bu değil. Hep derim ya belki de ödül bu yaşadıklarımız diye. Ağır bedelli cennetlerde nasıl mutlu olur insan onu çözemedim daha. Mutlaka, geçerli bir denklemi vardır bunun da ama bilmiyoruz işte. Ne zaman bir ölüm geçse içimizden her şey altüst olmuyor, sıralı zannettiklerimiz karşısında. Ama bu öyle değil. Küçücük bir melekle ödüllendirilmiş bir hayat bambaşka bir kimliğe dönüştü, o meleğin gidişiyle. Her şeye rağmen iyi ki bana vermiş Yaratan seni kızım demiştir anneciği. "Allah'ım, benim kızım sana ne yapmıştı?" dese de  o da biliyor, o küçük melek Allahın emanetiydi bir süreliğine.

Emanet yaşamlarda emaneten yaşamak... Her şeyin yalana, boşluğa dönüştüğü bir karanlık ve kaybolmuşluk getiriyor bazı durumlar karşısında. Kuşların kanatlarını gök yüzünde tutan, balıkları suda yüzdüren Allah'ım, sana yalvarıyorum, yarattığın güzelliklerin hatırına evladını kaybeden anne babalara ferahlıklar ver, yaşama dayanma gücü, sabır ve onları yeniden hayata bağlayacak ve uzun sağlıklı ömürlü yeni melekler ver. Bir daha aynı olmayacak bakışları ama sen yine de güzellikleri görmelerini sağla ne olur. Bizim aklımızın almadığı şeylerin içinde kaybolmamız an meselesi. Senin ellerin değsin kayıplar yaşamış anne-baba yüreklerine.

Ağlayamamanın o nefessiz karanlığında nefes ol ne olur. Varlığının nasıl iyi geldiğini en iyi bilenlerdenim. Varlığın sayesinde katlandım yaşamaya. Hiç bir şeyin sahibi olmadığımızı biliyoruz ve verdiğin ölçüde seviyoruz gönderdiklerini. Evlat başka be Allah'ım.Verdiğin ölçüde sahip çıkmaya çalışıyoruz emanetlerine. Kalemi tutan el, boğazımızda ki nefes, ağzımızın içinde dönen dil senin. İsyan etmek değil bu haşa. Sahipmiş gibi göründüklerimizin hepsi senin. Her şeye tamam. Dayanma gücü ver ne olur, sevgileri, özlemleri kalsın ama bir soğukluk ver kayba uğramış yüreklere. Hayat kısa görünmekle beraber çok uzun bir mesafe aslında, rahatça yürüsünler yollarında, tekrar gülerek ve severek yaşamalarına izin ver ne olur.

Not: Kurban olduğum Allah'ım, bu yazı kesinlikle senin işine karışmak için yazılmadı. Ben bunları bana yazdıranı da biliyorum. Dünyada ki herkese de bize de, bizden sonra geleceklere de; doğruluk ve dürüstlük üzerine kurulmuş, bol bereketli, her açıdan sağlıklı, bizim bile bilmediğimiz güzellikler içinde, severek ve gülerek geçirilecek yaşamlar ver ne olur. Kayba uğramışların da yanlarında ol, ellerin üzerimizde olsun.

 
Toplam blog
: 374
: 869
Kayıt tarihi
: 15.01.07
 
 

1965 Akçakoca doğumluyum. Evli ve dört kız annesiyim, küçük bir kızın  anneannesiyim. A.Ü. Halkla..