Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Eylül '11

 
Kategori
Trafik
 

Duble yol mu, duble fiyasko mu?

Duble yol mu, duble fiyasko mu?
 

Dikkat, yol üstünde ev var...


Bu iktidar döneminde 15.000 kilometre duble yol yapılmış. İktidar mensupları bunu bir başarı olarak gösterip övünmektedirler. Ancak bana kalırsa yapılan bir “duble fiyasko”dan başka bir şey değil.

Neden?

Çünkü, bizzat yaşayarak, görerek bu sonuca ulaştım:

Geçen gün, Marmara, Ege, Akdeniz ve İçanadolu bölgelerini kapsayan 8 günlük bir gezi yaptım ve tam 4 bin kilometre yol katettim. Bu 4 bin kilometrelik yolun en az 2 bin kilometresi duble yoldu. Gördüm ki:

-Duble yollar daha çok düz arazilere yapılmış. Dağların, uçurumların bulunduğu yerlere yapılan duble yol miktarı oldukça az.

-Duble yollar yapılırken o bölgenin trafik akışı pek dikkate alınmamış. Çok az trafiğin olduğu yerlere duble yol yapılırken, yoğun trafiğe sahip birçok yere yapılmamış.

-Duble yolların hemen hepsinde yol yapım çalışmaları hâlâ sürmektedir. Bu çalışmaların önemli kısmı yol tamiratı ile ilgilidir. İnsan sormadan edemiyor: Bu yolların bazıları daha geçen sene ulaşıma açılmışken ne oldu da bu kadar çabuk bozuldu?

-Hiçbir duble yolda 50 kilometre kesintisiz gidilemiyor. Hemencecik karşınıza “Yol Tamiratı” olduğunu gösteren tabelalar çıkıveriyor.

-Duble yollar trafikte seyahat eden insanların can ve mal güvenliğini tehlikeye atan mıcırla dolu. Bu mıcırlı yollarda sıçrayan çakıl taşları arabaların camlarını kırmakta, kaportalarına zarar vermekte ve dahası açık olan camdan girip araç içindeki insanların yaralanma ve ölümlerine neden olabilmektedir.

-Mıcır, kuvvetli fren yaptığınızda aracı buzdaki gibi kaydırmakta, direksiyon hakimiyetini kaybettirmekte ve ölümle sonuçlanan kazalara neden olmaktadır. Nitekim bu seyahatim sırasında Kırşehir’in ilçesi Kaman ile Bala arasındaki duble yolda böyle bir kazaya bizzat tanık oldum. Özel araba ters dönmüştü, içi kan doluydu, orta yaşlarda bir adamcağız çömelmiş ağlıyordu ve cankurtaran sirenleri duyuluyordu. Tabi çok sayıda da izleyici vardı.

-Karayollarındaki mıcırları temizlemek çok mu zor? Makinelerle veya elle kullanılan süpürgelerle bu yollar temizlenemez mi? Karayolları bir yönetmelik değişikliği yaparak mıcırdan temizlenmemiş yollarda trafiği engelleyemez mi? Bana kalırsa mıcırla dolu yollarda araç trafiğine izin veren yetkililerin adam öldürmeye teşebbüs suçundan yargılanmaları bile gerekir…

-Karadenizdeki karayollarında “taş düşebilir, ayı çıkabilir” şeklinde uyarı levhalarının bulunduğundan bahsedilir. Yukarıda sözünü ettiğim bu yolda da şöyle bir uyarı levhası bulunmalı:”Dikkat, yolunuzun üstüne ev çıkabilir.” Çünkü duble yolda hızla giderken birdenbire tam yolun ortasında kocaman bir ev ile karşılaşıyorsunuz ve servis yolundan devam etmek zorunda kalıyorsunuz. İşin tuhafı bu yolda o ev geçen sene de vardı. Sanırım Karayolları ile ev sahibi mahkemelikmiş. Demek ki bir seneden fazla bir zamandır mahkeme sonuçlanmamış.

PEKİ OTOBANDA DURUM NASIL?

-Önce şunu söyleyelim: Otobanı para ödeyerek kullanıyorsunuz. O nedenle hizmetin daha kaliteli olmasını beklemek de hakkınız.

-Otobanı tercih edişimizin nedeni daha güvenli olması ve zamandan tasarruf sağlaması değil mi? Peki öyle mi? Hayır.

-Otobanın da birçok yerinde yol yapım çalışmaları var. Yol şeritleri sık sık azaltılıyor. Çünkü karşı şeritten gelen araçlara yol veriliyor. Kısacası bu yollara otoban değil de galiba duble yol desek daha doğru olurdu.

-Ankara-İstanbul otobanını kullanan bir sürücü 10 TL’ye yakın bir ücret ödüyor. Bu ücretin karşılığı olan hizmeti ise alamıyor. Yol tamiratı ve ağır vasıtaların rampalarda en sol şeritten gitmeleri nedeniyle bazen trafik duruyor, bazen de şehir içi trafiği hızında gitmek zorunda kalıyorsunuz.

-O nedenle bu ödediğimiz paraları geri alabilmek için mahkemeye başvursak, acaba olumlu bir sonuç alabilir miyiz, diye hukukçularımıza sormak istiyorum.

Son söz: 15 bin kilometrelik duble yol için harcanan 38-40 milyar (Eski para birimi ile düşünmek isterseniz 38-40 katrilyon) para ile belki daha az ama daha kaliteli yollar yapılamaz mıydı? Bu kadar çok parayı kimler cebe indirdi ve bu kadar parayı cebe indirenler gerçekten bunu hak etti mi?

 
Toplam blog
: 1081
: 980
Kayıt tarihi
: 30.07.10
 
 

Uzun yıllar çeşitli sitelerde Oruç Yıldırım adı ile yazı yazdım. Dört tane romanım ve çokca da de..