Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Kasım '06

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Düğün alayı geliyor... Kaçın!

Düğün alayı geliyor... Kaçın!
 

Düğünlerden gerçekten çok sıkılırım. Beni sıkan düğünün abartılı hezeyanlarından daha çok düğüne gelen insanlardır... Telaşları mahveder beni, yorar, tüketir.

Bilmem kaç dakika kıpırdamadan oturularak fön çektirilmiş saçların kek kalıbından çıkmış hali bozulmasın diye başlar omuzla birlikte döner; boynun hareketi sıfırlanır. Sürekli sağdan sola, soldan sağa, salondan lavaboya, lavabodan lobiye akan, bitip tükenmek bilmeyen bir koşturmaca vardır. Yüzler gergindir. Ülkenin başında çok büyük bir dert varmış ve onlar da bu krizi çözmek için mekik diplomasisi uyguluyor gibi dururlar. Vızır vızır işleyen yüksek ve ince topuklu trafik, masaların arasında da mekik dokuyup, geçiş yolunu tıkar. Ailenin bilmem kaç yıldır görüşülmeyen büyüğüne yapılan "falanca teyzecim", "filanca amcacım" hitaplarına belden verilmiş bir bükülme eşlik eder. Eller o amcanın, teyzenin omuzuna hafifçe dokunurken karşıdaki büyüğün geçirdiği hastalığa, ona, buna, şuna yüzler ekşitilerek gecikmiş bir destek verilir. Ağlama halinden sıyrılmak, tıkanan koridorda yürümeye başlandığı anda son bulur.

Genç neslin içinden illaki iyi oynayan birileri çıkar. Pistte kendisine yer açılır, ablalar, abiler, amcalar çemberin dışında el çırpma oyunu oynarken, ortadaki oryantal izlenir. Kenarda köşede kalan, masasında sessizce oturanlar, kolları çekiştirilerek çemberin içine alınır. Çembere katılmamanın tek nedeninin çekingenlik olduğuna inanıldığı için gerekirse arkadan iteklenir ve eğlenceden mahrum kalması engellenir.

Erkeklerin mecburi taktıkları çok belli olan eğreti kravatları gevşer, eğlencenin kıvamı geldiğinde ceketler çıkarılır. Rakıdan kızarmış yanaklara, terden yapışmış saçlar ve ıslak izli koltuk altları eşlik eder. İki numara büyük gelen gömleğin kıvrılmış kollarından uzanan eller pantolon üstüne çıkmış göbekleri çıktıkları yere iteklemeye çalışır. Saatler ilerledikçe ucuzlaşan esprileri, terli yanaklarla verilen ıslak öpücükler tamamlar.

Kötü niyetli değilim. Düğün insanlarını olduğu gibi kabul ediyorum aslında. Gözüme batanlardan değil de, içimde hissettiklerimden rahatsızım.

Ofisteki kızlardan biri bir yerlere davetli galiba. Uzun saçlarına fön çektirip, dümdüz yapmış. Telaşlı adımlarına şimdiden başlamış. Boyun hareketsiz, başın dönüşü omuzla birlikte kalıp gibi... İçim daralıyor, rahatsızım. Giyinmek zorunda olduğumuzu biliyorum ama davranışlarımızın üzerindeki kostümleri bir çıkarabilsek... Sosyal yaşamla barışmaya düğünlerden başlayabilirdim belki.

 
Toplam blog
: 33
: 2040
Kayıt tarihi
: 07.07.06
 
 

Evli. Baba. Ailesine düşkün. Mühendis. Fenerbahçeli. Suya yazar.   ..