Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Ağustos '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Düğünler

Malum yaz mevsimi, tatil dönemi, gurbetçilerimizin Türkiye’ ye izine geldikleri aylardayız. En önemlisi gençlerimizin evlendikleri mevsimdeyiz.
Her gün sayısı belirsiz düğün oluyor. Düğün oluyor ama düğünün nasıl olduğunu düğün sahibine sormak gerekiyor.

Dışı güler, içi ağlar haller yaşıyor çünkü çoğu. Düğünün böyle olacağını bilmezdim feryatlarını duydum.

Düğünün zevkinin felce uğramasına katkıda bulunanlar az değil ki.

Çok iddialı değilim ama gerçeği de gizlemenin anlamı yok diyorum. Düğün mü yapıyoruz yoksa başka şey mi anlamış değilim.

Düğünde darılır mı insan, düğünde toplumun huzurunda bağrışılır mı? Özel değil bunlar her düğünün vazgeçilmezlerinden.

Yuva kurmak için tüm fedakârlıkları sergileyen ailelerin, keyfini bozmak için özel yetiştirilse bazılarının yaptıklarını yapamaz.

Alış verişte ve tüm olumlu ve olumsuzluklara göğüs gererek son finale gelme anında dıştakilerin anlayışsızlıkları huzuru kaçırıyor.

İşte insanların kişiliklerini alenileştirmelerine vesile oluyor, bazı durumlar. Vay be demek bu insan böyle deseler inanmazdım diyenleri duyuyoruz.

Geriden görünce değerli kişilikler yüklediğimiz, kişileri tanıyınca o kadarlık olduklarını hiç düşünmemiştim diyen kişiler çok oldu.

İnsan evde neyse toplumda o, toplumda neyse evde o derim her zaman. Bazı kişiler şahsiyetlerini gizleseler de, bir şekilde toplumda ki insanlar, o tür çeşitli yüzlü insanların yüzlerini görüyorlar. Çoğumuz şaşırıyoruz.

Düğün adı üstünde neşenin, sevinmenin, dostluğun, uzağın yakını, yakının uzağı bir araya getirdiği dernektir.

Bu vasıf ancak saygı kültürünü hazmedenlere mahsus, bazılarına ise bu tür birlik beraberlik dernekleri, ayrışma, kavga yeri oluyor.

Çok basit konulardan insanlar birbirlerini yiyorlar. Düğün sahibinin zerre miskal etkisi olmadan huyu gereği bazıları neşeyi hüzne, sevinci kedere tebessümüm surat asmaya çevirmekteki tıynetini gösteriyor.

Düğün sahibinin ve çevresinin huzurunu bozmasa, yoksa adam uyuyamaz

Düğünlerin kazasız belasız geçmesinin yanında, tartışmasız geçmesini sağlayabilmek çok büyük başarıdır.

Düğünün tadını kaçıran kişilerin o meydana girmesine izin vermek istemeseniz daha büyük fitne meydana gelir.

Düğüne gelse söz dinlemezlik yapar, hayatta ki o sevimsiz, hodbin ruh yapısının çirkefliklerini sergiler.

Anne baba sözü dinlemez. Büyük küçük bilmez. En büyük sevinç yerine acı yaşatır.

Düğünlerin gerçek anlam kaymasını yakınlarımızın maharetiyle olur. Düğün sahibinin anlayışının yüzde biri çevresindekilerde olsa tadından yenmez.

Nerede? Güya iyilikseverlerimiz birinci derece yakınlarımız yapma yerine, yıkarlar anlatış yerine, inatlaşırlar. Somurturlar sanki kötülük yapılmış gibi kendisine.

Çok insan tanıdım sayılmaz, lakin tanıdığım kadarıyla, aykırı yapısı olan insana hangi makama oturtsanız hiç değişmiyor.

Koltuk veya okul tahsil kişiliğini çok etkilemiyor. Okumayla çokta insanlar olgunluğu yaşamıyorlar. Öyle olgun ve anlayışlı olursa düğün dernek problemsiz olur.

Bazılarının yaptıklarını duyunca üç yaşında ki çocukları hatırlıyorum. Hani çocuğunuza istediğini almasınız, almadığınız da darılır, yemek yemez, küser ya. Öyle yaşı büyük aklı küçük çok kişiler var dünyamızda.

Sakın düğün sahipleri her yaşı büyüklere güvenmeyin. Tatsızlık ruhlulara fırsat vermeyin. Düğün esnasında tartışmalarına asla izin vermeyin. Toplumda ki yerinizi yaralarlar.

 
Toplam blog
: 375
: 678
Kayıt tarihi
: 12.07.08
 
 

Mehmet Şener 1964 doğumluyum, Burdur-Gölhisar'da yaşıyorum. Doğum yerim Burdur/Atınyayla . Lisans..