Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Mart '09

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Dul olmak

Dul olmak
 

Bir çok kadın devir değişmesinde acıya da tahammülsüz hale geldi. Nedendi bu anlaşılamamışlık, oysa bir çoğumuzun tek istediği azıcık sevgi ve biraz daha ilgi değil miydi? Başta 'onları doğuranında kadın olduğu neden unutuluyor' diye hep sorduk durduk kendimize.Babalar o zamanlar anneyi ağlatırken, oğullar üzülmemişmiydi anneleri için?! Peki kendi hayatlarındaki kadını hırpalarken bu neden hiç akıllarına gelmedi, neden hiç kaybetmekten korkmadılar... Malesefki cevap çok açık ve belli. Çünkü konu aslında yine kadınlarda saklı korkular arasında dürülmüş durumda.

Geçmişte annelerimiz babalar dövsede, küfürde etsede, alkolik ya da esrarkeşte olsa onlardan vazgeçemedi, çünkü toplum baskısı altında ezilmekten korktular. Ailelerinin içinde 'geri dönmüşlük altında' büzüleceklerini düşündüler. Çocuğu da varsa artık onu kimse almazdı inancı vardı. 'Erimdir çekeyim' derken evdeki adamı yükselttide yükseltti. Bu daha çok dayak, daha rahat hovardalık ve daha çok alkol de hak tanıyordu adama. Çünkü kadını işkenceye dayanıklı ve asla da gitmiyor. Ondan daha ballısı olamazdı gerçekten.

Bunun yanında bunları çektikleri halde boşanan kadınları da anlamaz bizim kadınlarımız. Kendi yaşadıklarını düşünmeden yorum yaparlar, kadınca kıskançlıklarının içinde buna cesaret edebilmiş bir kadında sürekli eksiklik aranır. Kötü gözle bakılır. Bekar oğullar dul kadınlada evlenemez. Neden acaba, kız kullanılıp kadın olduğunda daha mı yaşlı görünüyor? Yoksa 2. el ürünler gibi ucuzluyor mu? Şurası kesinki babalardan çok anneler karşı çıkar ve sütlerini helal etmezler. İlla oğullarına cahil yeni yetme bir kız alıp burnundan getirmeyimi planlıyorlar bilinmez. Bunları onlarda bilemez. Bir savunma vardır, "kızı öpmeye kadını yapmaya görsünler" diye. Halbuki belki kocaları aylarca yatakta ona sokulmuyordur. Bu onu aldatması manasına mı geliyor. Haşaa, bu nasıl söz :)

Televizyon dünyasındayız. Annelerin dizlerine vurarak seyrettiği bir kaç dizi ismi sayacağım. Aliye, Binbirgece, Acı Hayat, İki aile...vb. Bu diziler de kadın duldur bir şekilde ve genelde hiç evlenmemiş bir erkeğe aşk beslerler. Oğullarının dul bir kadınla evlenmesine karşı çıkan anneler bu dizileri seyrederken hiç birinde eski eşine dönsün demedi. İzlerken ağladılar ve belki kendilerinden çok şey buldular. Bunu kabul etmeyen kayınvalidelere kızdılar ama kendileride aynıydı.

Yeni bir aşka ilaç gibi ihtiyacı olan dul yada boşanmış kişi ne yapmalıydı şimdi. Tekrar hayata tutunmak ne kadar kolay olabilirdi onun için. Hevesi kırılmıyor muydu, güvenini yitirmiyor muydu? Belki de kendileri bu insanı büyük bir depresyona hatta intihara sürüklüyordu. Müslüman bir devletiz ve peygamberimizin bile dul eşi olduğunu unutuyoruz.

Namusu nerede arıyoruz?

Sevinç Şarlı

 
Toplam blog
: 19
: 612
Kayıt tarihi
: 03.03.09
 
 

Yazmayla ve çizmeyle anlık duygularımı, hayali, hüsranı yada hayat felsefemi aktarmayı severim. ..