Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Temmuz '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Dumansız günler

Dumansız günler
 

http://www.hikayeler.net/hikayeresim/sigara%20fatih.jpg


“İster zengin ol ister fukara, yemekten sonra yak bir cigara” sözü çoğumuzun sıklıkla duyduğu bir sözdü. Yakında bu söz ya tarihe karışacak ya da “ister zengin ol ister fukara, yemekten sonra yakma bir cigara” olacak.

Kapalı alanlarda sigara yasağı ilk uygulanmaya başladığında kamuoyunda büyük tepkiler oluşmuştu. Yasağın uygulanamayacağı, insanların bu yasağa uymayacağı söylenmişti. O günlerde yapılan yasal düzenlemelerde hukuki boşluklarda yok değildi. Örneğin, kapalı yerlerde sigara içme yasağına uymayanlara kim nasıl ceza verecek? Ve her şeyden önemlisi para cezasına çarptırılan kişi cezasını kime nasıl ödeyecek? Bu soruların o dönemlerde hukuki cevabı yoktu. Bu nedenle medyamız o günlerde sigara yasağının bulunduğu, hatta sigara içmenin yasak olduğu belirtilen tabelaların yakınlarında sigara içenleri görüntüler, bunlara neden ceza verilmediğini sorgulardı.

Yasal boşluklar zamanla giderildi. Ancak bundan daha da önemlisi vatandaşımız o dönemlerde bu uygulamaya sahip çıktı. Yer yer kural ihlali yapanlar olsa bile zamanla kapalı yerlerde sigara içme yasağı yerleşti.

Hatırlayın o günleri. Sigara içinler sigara içmeyenlere resmen “mahalle baskısı” yapardı. Eğer şehirlerarası otobüs yolculuğu yapıyorsanız ve yanınızdaki sigara tiryakisi ise vay geldi halinize. Yanınızda oturan tiryakiye “lütfen sigara içmeyin rahatsız oluyorum” demeye korkardınız. Diyelim ki kendinizde cesaret buldunuz ve dediniz. “Kardeşim rahatsız oluyorsan kendi özel otomobilinle git, ya da taksi tut.” derse ne yapacaksınız? Hadi gel, buyur buradan yak olayı yani… Adam hem kendini, hem seni hem çevresini zehirliyor hem de haklı oluyor. Daha da vahimi birde sana posta koyuyor.

O dönemdeki taksicilere ne demeli? Cam açılır, sol kol camdan sarkıtılır, müzik sonuna kadar açılır, bir tane sigara yakılır, bazen yolcuya da ikram edilir. Eğer sigara içmiyorsanız vay geldi halinize. Cesaretiniz varsa söyleyin taksiciye, sigara içmeyin diye. Hemen aracı sağa çeker, buyurun abi/abla siz başka arabayla gidin bile derdi.

Öğretmenlerin sigara içmesi de ayrı bir konu. Teneffüste öğretmenler odası kahvehaneden farklı olmazdı. Abartmıyorum, öğrenciler öğretmenler odasına girdiklerinde dumandan öğretmenlerini bulmakta zorluk çektikleri bile olurdu. Sonra bu duruma geçici bir çözüm bulundu. Ayrı sigara odaları açıldı vs. Ancak derste çocuklara sigaranın zararlarını anlatıp teneffüs zili çalar çalmaz sigarayı yakan bir öğretmen profili öğrencilere karşı ne kadar inandırıcı olabilir? Bu tutarsızlık karşısında öğrenci öğretmenlerinin anlattıklarına ne kadar inanır?

Çok şükür bu günler gerilerde kaldı. Eskiden sigara içmemek ciddi bir irade işiydi. Yüzünüze karşı üflenen sigara dumanlarına rağmen kendinizi ikna edip sigara içmemek için mücadele etmeniz gerekiyordu. Şimdi ise sigara içmek ciddi bir irade işi. Eğer herhangi bir kapalı mekanda çalışıyorsanız, şefinize ya da müdürünüze çaktırmadan ofisinizden ayrılacaksınız, açık bir alan bulacaksınız, sigaranızı içip tekrar işinizin başına döneceksiniz. Bu durum yazın hadi neyse bir şekilde halledilir. Ya kışın ne yapacaksınız? Müdürünü gözetle, sigara bul, ofisten ayrıl, açık bir alana çık, havalar soğuk olduğu için üzerine bir şeyler giy, sigaranı iç, tekrar ofise dön ve müdürüne yakalanmadan yerine otur. Ooo bir hayli zor ve zahmetli iş…

Tiryakilerin, “sigaradan alınan keyif bütün bu zahmetlere değer mi?” diye düşünmeleri gerekiyor. Gelin yol yakınken bırakın şu sigarayı, hem cebiniz kazansın, hem sağlığınız.

Haa bu arada bu yeni yasalar uygulanmaz, biz sigaramızı kapalı alanlarda içmeye devam ederiz demeyin. Biliyorsunuz kurallar devlet değil, halk sahip çıktığı sürece uygulanabilir.

Ve vatandaşlarımız da bu konuda bir hayli bilinçli artık.

 
Toplam blog
: 18
: 12485
Kayıt tarihi
: 08.11.07
 
 

Tokat'ta doğdu. İlköğrenimini memleketinde 100. Yıl İlköğretim okulunda, orta öğrenimini Atatürk ..