Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Şubat '08

 
Kategori
Sağlıklı Yaşam
 

Dumansız Sevgi

Dumansız Sevgi
 

Sarıldığın, dost değil...DÜŞMAN


Alışkanlıklarımız yakın dostlarımız gibidir adeta. Aralarında, bize zararı dokunmayıp, tam tersine yaşamımızı renklendiren hatta güçlükler karşısında duruşumuzu sağlamlaştıranları da vardır; ilişkimizi sonlandırmak isteyip de bir türlü başarılı olamadıklarımız da...

Bırakmak istediğimiz; bize zarar verdiğini, sadece kendimizin değil, cümle alemin bildiği yalancı dostların başında, bağımlılık yaratan maddeler geliyor bana göre.

Eroin, kokain, alkol bağımlılarından iradeleri ve sevdiklerinin çabaları ile kurtulmayı başarabilenler olduğunu duyuyoruz.

Bu yalancı dostların en masumu gözüken sigara ise, diğerlerinden farklı olarak kullananla birlikte çevresine de zarar veriyor. Çevresindekileri pasif içici konumuna getirerek, kendisiyle birlikte onların ciğerlerinde de tahribata neden oluyor.

Sigara yasağının ülkemizde ciddi bir şekilde uygulanacağını sanıyorum.Ama bu yasaktan çok; toplumda sigara içenlerin, ikinci sınıf insan muamelesi görmeye başlaması , tiryakiler üzerinde etkili olacak diye düşünüyorum.

Televizyonda bir reklamda, baba ve oğul bir kanepede masal okuyorlar. Baba, masalı gerektiği gibi yorumlayamıyor. Ölmüş olan babasını hüzünle anıyor.”Şimdi sen olsaydın, torununa masalı, sen okusaydın ne olurdu” diyor. Sonra da sigaraya atıfta bulunularak “sevdiklerinizle uzun bir ömür sürmek istiyorsanız, sigarayı bırakın” mesajı veriliyor.

İşte, bu reklam, eşimin 30 küsur yıllık sahte dostu ile ilişkisini kesmesi için bir vesile oldu.

Büyük kızımız, bu reklamı her izlediğinde ağladığını söyledi bize.Ve babası ile birlikte bana da; vazgeçirmek için çaba sarfetmediğimden dolayı kızınlığını dile getirdi.

Şubat tatilinde kızım, babasının duman avcısıydı. Ve zafer kızımın oldu...İzmir’e dönerken de babasını canevinden vuracak sözü söyleyerek işi sağlama aldı..”Eğer tekrar içtiğini duyarsam hasta olurum, hasta olmamı istemiyorsan içmeyeceksin.”

“Her şey beyinde biter “ diyenler haklı...Eşim toplumsal baskının; yazılı, görsel basındaki sigaradan harap olmuş ciğer görüntülerinin etkisi ile “BIRAKMAK” düşüncesini beynine yerleştirmiştir mutlaka...Bir kıvılcım bekliyordu sanırım.O kıvılcım da kızımızın duyarlılığı oldu...

Ben de; şu, satışı yasaklanıp yasaklanmıyacağı henüz kesinleşmemiş elektronik sigara için eşimi iknaya çalışmıştım. Hatta ondan habersiz almayı düşünüyordum.Kızıma gerçekten minnet borçluyum. Sabahları oturduğumuz odayı, kış gününde bile sigaranın bıraktığı o nahoş kokuyu gidermek için havalandırmak zorunda olmuyorum. Sürekli kül tablası yıkamak, halıdan kül süpürmek de yok...Eşimle birlikte duman altı olduğumuz günler mazide kalır umut ederim.

Bu zararlı ve yalancı dostla yolunu ayırarak, kendi sağlığı ile birlikte bizlerin sağlığını da tehlikeye atmaktan vazgeçmesi hepimizi sevindirdi.

Sevgili tiryakiler ve tiryaki yakınları:

Kendinizi veya sevdiklerinizi “umutsuz bir vaka” olarak görmeyin.

Sizde başarabilirsiniz. Önce beyninize yerleştirin. Sonra yüreğinizdeki sevdiklerinizi ve kendinizi düşünün...

Hepinize kızımınki gibi dumansız, tertemiz sevgiler diliyorum.

Sağlıkla ve sevdiklerinizle birlikte kalın...

 
Toplam blog
: 307
: 1382
Kayıt tarihi
: 08.08.07
 
 

Emekli Türkçe öğretmeniyim.Şimdi Marmara Üniversitesi bünyesinde bulunan, Atatürk Eğitim Enstitüsü ..