Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Ekim '06

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Dumura uğrattın beni Mithat Paşa!

Dumura uğrattın beni Mithat Paşa!
 

Ankara'da geçirdiğim üniversite yıllarımı; aynı zamanda okul döneminde yarı, tatil döneminde ise tam zamanlı, bir triko toptancısı firmanın muhasebe-finansman servisinde çalışarak değerlendiryordum. İşyerimiz Sıhhiye'de, Strazburg ve Necatibey Caddeleri'nin arasında kalan Hanımeli Sokak'ta idi. Türkiye'nin birçok ilindeki konfeksiyon mağazaları müşterilerimize toptan triko ürünleri pazarlıyor idik. Benim işim de daha çok muhasebe ve fazlasıyla da finansman tarafı ile ilgiliydi.

Özellikle Necatibey Caddesi, Kızılay ve Bakanlıklar şubeleri olmak üzere civardaki tüm bankalarla yoğun işlerim oluyordu. Ödemeler, havaleler, para transferleri, çek-senet tahsilatları derken banka personelleri ile adeta akraba gibi olmuştum. İşini çabuk bitirmek için biraz da gereklilikti bu tabi.

Birgün, yine bir dolu görev ve çanta ile çıktım firmadan. Yedi-sekiz ayrı bankada farklı işlerim vardı. Koştura koştura işlerimi halletmeye başladım. O banka senin bu banka benim girip-çıkıyordum. Sıradaki banka Akbank Necatibey Caddesi Şubesi idi. Hızla girdim içeri ve sıra beklemeye başladım. Uzunca bir süre sıra bekledikten sonra bankoya geldim ve tam isteğimi görevli memura söylemek için kafamı kaldırdığımda memurun arkasındaki portre dikkatimi çekti. Bu, resmini gayet iyi tanıdığım Mithat Paşa'dan başkası değildi. Öyleyse burası da Akbank değildi. Mithat Paşa; 19. yüzyılın sonlarında Ziraat Bankası'nın kuruluş temellerini atan şahsiyettir. Büyük bir şaşkınlıkla memura:

"Bu bizim Mithat Paşa değil mi acaba?" diye sordum.

"Evet, ta kendisi" dedi, tanıdık bayan gülerek.

"E öyleyse burası da Ziraat Bankası, Akbank değil yani" dedim yıkılmış bir halde.

"Tam üstüne bastın, kaldır ayağını çabuk" dedi büyük bir hata yaptığımı anlayarak.

"Bana müsaade Ayşe Abla, ben gidip Ziraaat Bankası'nda bir kuyruk daha beklemeliyim" dedim ve dumura uğramış bir şekilde çıktım. İşin garip yanı normalde girmem gereken banka da diğer caddede idi.

O günden beri ne zaman bir banka şubesine girsem gözlerim duvarlarda portre ararım. Ziraat Bankaları'nda Mithat Paşa, Koçbank'larda Vehbi Koç, Yapı Kredi'lerde Kazım Taşkent ile yüzyüze gelmek ve gülümsemek için. Sahi şimdi ne olacak? Kazım Taşkent ile Vehbi Koç yanyana mı duracaklar?

 
Toplam blog
: 898
: 3759
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

İzmir'de yaşıyorum.    Çok uzun yıllar öncesinden başlayıp, hiç ara vermeden bugünlere kada..