Dün Akşam D-Marin'de Maxim Vengerov'u dinledim.

Dün gece yani 25 Ağustos gecesi 9. D-Marin Turgutreis Uluslararası Klasik Müzik Festivalinin ikinci gecesi idi. Bir gece önceki gibi gene konser başlamadan Marina'da büyük meydanda kurulan konser alanındaki yerimizi almış heyecanla konseri beklemeye başlamıştık.

Konser C.S.O nun harika yorumladığı F.Tüzün'ün Türk Kapriçyosu adlı eseri ile başladı. Daha sonra sahneye kemancı Maxim Vengererov geldi. Maxim Vengerov, Şef Rengin Gökmen yönetimindeki C.S.O ile P.İ.Tchaikovsky'nin op. 35 Keman konçertosunu seslendirecekti. Olay benim için çok heyecan verici idi. Çünkü ben küçük kızımın bir yaz masterclassı için  gittiğimiz Fransa Lyon'da 1994 yılında bir dostumuzun hediyesi bir cd ile tanımıştım Maxim Vengerov'u. O zaman daha yeni duyulmaya başlamış çok genç bir kemancı idi. Lyon'da yaşayan ve noter olarak görev yapan, Burcu'yu hamisi olarak destekleyen Macar dostumuz bize bu cdyi hediye ederken 'Birgün Burcu'nun da iyi bir kemancı olması'dileklerini de söylemişti.

Bir yıl sonra 1995 yılında Paris'e eğitim için gittiğimizde haftalık konser dergisinde Salle Playel konser salonunda Maxim Vengerov'un konserini  okuduğumda hemen biletleimizi alıp konsere gitmiştik. İşte yıllar önce büyük bir zevkle dinlediğimizi bu harika kemancı, bu gece bizim şehrimizde çalacak ve biz onu dinleyecektik. Ayrıca Maxim Vengerov birkaç yıl once bir kaz ageçirmiş ve keman çalışmalarına uzun sure ara vermişti. Bu gece onun bu uzun sureli yarılığından sonra ilk konser verdiği gece olduğu için de çok önemli id. Ayrıca Maxim Vengerov'un bu gece program da beni çok etkilemişti. Bu gece Maxim Vengerov ,Tchaikovsky'nin op 35 Keman Konçertosunu yorumlayacaktı. Kızım Burcu Göker 2008 yılında girdiği Calgary Senfoni Orkestrası Konçerto Yarışmasını bu eserler kazanmış ve aynı sene Calgary Senfoni Orkestrası eşliğinde bu eseri yorumlamıştı.

Konserde Maxim Vengerov bu eşsiz eseri yorumlarken bir an gözlerimi kapattım. Ben de Burcu'nun  Kanada'daki o konserini izlemiş ve hatta videoya almıştım. Gözlerimi kapadığımda Burcu'yu siyah tuvaleti ile Calgary Senfoninin önünde gördüm. Saçlarını savurarak eseri yorumluyordu. O an onu ne kadar çok özlediğimi hissettim. Bir yıldan fazla zamandır görmediğim yavrumun özlemi içimi kavurdu. Evet Burcu yllar once Macar dostumuzun dilediği gibi iyi bir kemancı olmuş. Dünyanın en iyi Üniversitelerinden birinde doktorasını yapmış, öğretim üyesi olarak görev almış ve birçok konserler veriyordu ama benim özlemime ne demek lazımdı. Bunun bedeli bu kadar mı ağır olmalıydı.

Neyse ağlamadan Maxim Vengerov'un yorumunu dinledim. Maxim Vengerov, yıllar içersinde biraz yaşlanmış, epey kilo almıştı ama gene harika çalıyordu.

Konserin ikinci bölümünde ise C.S.O, A.Dvorak'ın YeniDünya Senfonisini yorumladı. Gene acı bir tesadüf bu eser de Burcu'nun bir çok Orkestra ile çaldığı bir eserdi ve ben bunu ayrı ayrı bir çok Orkestradan defalarca dinlemiştim. Sanırım bu gece kader bana kızımı hatırlatmak için bir oyun oynuyordu. Ağlamamak için kendimi zor tutarak bu harika Srenfoniyi de büyük bir zevkle dinledim.

Gece konser bittiğinde ruhan epey yorgun fakat, mutlu  ayrılırken salı gecesi olacak konserlerde buluşmak üzere diye kendi kendime söz verdim.

Bugün İstanbul Devlet Opera Balesin'den emekli bir şancı arkadaşım son 4 konserde bana arkadaşlık etmek üzere geliyor. Çok mutluyum.Onunla konser izlemek büyük zevk olacak sanırım. Özellikle çarşamba akşam üzeri gün batım konserinde sahne alacak olan Leyla Gencer ödüllü Mısırlı şancı Fatma hanımı merakla bekliyorum.