Dün benim doğumgünümdü...

Nihayet kara kasım gitti ve yerine yılın son ayı olan aralık geldi. İlk gününde de ben doğmuşum tesadüf :). Buna tesadüf dememin sebebi gerçekten de kasımdan ne kadar nefret ettiğimi bilirsiniz. Onun gidişiyle yeniden doğmuş gibi oluyorum, resmen de o gün doğmuşum işte.

Çok enteresan bir doğumgünüydü bu yılki. Hiç tahmin etmediğim kişilerden doğumgünü mesajları ve hediyeler alırken aramasına kesin gözüyle baktıklarım hatırlamadılar bile. Yani üzüleyim mi, sevineyim mi anlamadım. Neden ille de aramaları lazım, onu da bilmiyorum. Alt tarafı o gün annemin sancısı tutmuş ve doğmuşum. Bunu her sene kutlama haline getirme sebebimiz ne, hiç bilemiyorum.

Akşam, bir süre sahne aldığım ama şu anda çalışmadığım mekan Şamdan' a gittik. Kiminle mi? Tabii ki bu cennet bahçesinden çiçek bahçeme transfer olan sevgili Pelin ve Eren' le birlikte. Sadece maksat eğlenmekti, bir de baktım Pelin bana verilebilecek en güzel hediyeyi almış hiç üşenmeden. Zaten paketi görünce delirdim sevincimden; bir de o paketin içinden Can Dündar' ın Yüzyılın Aşkları adlı kitabı çıkmaz mı! Belki de elmastan daha değerli bir hediyeydi benim için. Buradan da bir kez daha teşekkür ederim canım arkadaşım.

Çok eğlendik akşam. Şamdan yine tıklım tıklımdı, bizim masayı sahnenin önüne ayırmışlar, müzisyen arkadaşlarımla da bol bol hasret giderdik. 8 yıldır göremediğim bir arkadaşımı görmemse, bir doğumgünü hediyesi daha oldu bana. Sahnede BBG den de tanıdığımız Özlem vardı. Birden bir sessizlik ve çıtırdayan bir maytap ve mumlar eşliğinde bir pasta geldi. Ben hiç üstüme alınmazken Özlem bir anda iyi ki doğdun Melda diye şarkı söylemeye başladı ve oradaki bütün gözler üstüme düştü bir anda. Şaşkınlık, sevinç ve utanma duygusunu aynı anda yaşadığım ender durumlardan biriydi. Doğumgününde bana pasta alınması uzun zamandır hiç bu kadar heyecanlandırmamıştı çünkü ilk defa hiç beklemiyordum. Şamdan yine yapacağını yapmış, doğumgünümü unutmamış ve bana böyle ince bir sürpriz yapmıştı. Çok teşekkür ediyorum tekrar kendilerine bir kez daha.

Özlem' den sonra sahneye Harun çıktı, beni de davet etti. Özlemişim, sahne almıyordum epeydir. Ayakta alkışlanmak apayrı bir hazdı tabii. En sevdiğim düetlerden biri olan Bile Bile yi de söyledikten sonra indim sahneden. Bir süre daha eğlendik ve evlere dağıldık.

Gündüz pek hoş geçmemişti aslında birtakım sebeplerle; en güzel günlerimin içine etmeyi adet edinmiş kişiler dolayısıyla ama akşamı böyle güzeldi işte. Herkese teşekkürlerimi borç biliyorum. İyi ki doğmuşum; iyi ki doğmuşum da bu güzellikleri yaşayabiliyorum. Daha nice güzel günlere inşallah, hep birlikte...