Dün ile bugün arası saat dokuzu beş geçe

DÜN İLE BUGÜN ARASI
SAAT DOKUZU BEŞ GEÇE

Pek moda da değil di o günlerde ne yeşil, ne çevrecilik
Nede Atatürkçülük
On kasımlarda sirenler çınılar,
Birahaneler, gazinolar kapanır,
Safiye Ayla rahmetliden radyodan, Atatürk şarkıları çalınır...
............
Dün ile bugün arası
Saat dokuzu beş geçerken
Adın sıkça anılır.....
.......
Sağcılık, solculuk, o zamanlar atılan temellerdi, tarikatçılık
O zamanlarda solcusuyla gençlik,
O zamanlarda sağcısıyla gençlik,
O zamanlarda, sıkça konu da edilmezdi, Atatürk
Ulus'ta ata binmiş heykelinin dibinde,
Üç şarklı genç söyleşiyorlardı,
Hani baktıkça orta okul yıllarımızdaki,
Hani eski coğrafya kitabımızdaki resmine,
"Lan oglum aynen benziyor"
"lan bu Atatürk'ün essahı !"
Ali olanı, kancık mı/erkek mi atı, dedi,
"Lan Atatürk erkek adam deel mi ?"
Atı da erkek tabim ki diye onayladı, diğeri...
.......
Dün ile bugün arası
Saat dokuzu beş geçerken
Adın sıkça anılır.....
.......
Ölenler ölmüş. Kalan sağlar bizim mi olmuş.
Ölenler ölmüş, çıkarlar tamamen yaşam tarzı olmuş.
Ölenler ölmüş, dindarı - dini darı,
Aydını, karanlığı, enva-i çeşit Atatürk rozetleriyle,
Kimi görsek, Atatürkçü olmuş....
........
Çarşıda, pazarda, ihalede, mecliste,
Yerde, gökte, derinde,
Yakada altın rozet, yürekte kinli ve paslı,
Halk içinde halktan uzak,
Bakışları sahte, yaşama tuzak,
.........
Dün ile bugün arası
Saat dokuzu beş geçerken
Adın sıkça anılır.....
.........
Dostlar
Onlardan sıra gelmeyecek bizlere,
Ben o Atatürk' çü değilim.
Onların olduğu yerlerde
Ben Atatürk' çü de değilim
Ben Atatürk' ün kendisiyim
Korkun yüreğimden/beynimden...
Korkun keskin bakışlarımdan
Korkun silahı, aydınlığım olan
Asla satılamaz, kalemimden.......

Öner SAMANLI
MERSİN, 09.09.1999