Dün rüyamda gördüm yine

Çamurdan, samandan yapılma,
Tek katlı damları sazdan,
Yemek pişiren seyyar odun mangalından,
Kararmış tencereden yükselen,
Buhardan buram buram terlemiş,
Yanık tenli kadınlar görüyorum.
Kenarda katırlar yalaktan yem yiyor.
Tavuk kovalayan çocukların ayakları çıplak.
Hafiften yağmur çiseliyor...
Üç küçük çocuk çömelmiş çamur oynuyor.
Duvarların gerisinde ki incir ağaçlarının,
Dalların bazıları etrafa yayılmış,
Dağlardan hafif hafif esen esinti,
Yüzümü okşuyor...
Alçaktaki dalları her esintide titreyen,
Salkıms öğütlere doğru ilerliyorum.
Söğütler yıpranmış duvarlara her esintide,
Yer değiştiren, kıvrımlı desenlere dönüşüyor.
Arka bahçede, kurşun rengi göğün altında.
Gölcüklere dalıp, çıkan çocukları seyrettik.
Küçük evin mutfak penceresinden,
Bahçede bir nar ağacı, yaban gülleri,
Sık çalılıklar...
duvarlardan kopmuş taşlar.
Düz dama bir karga konuyor.
Bir şeyleri gagalıyor...
Sonra uçup gidiyor...

08.07.20100

Gülseren Akdaş