Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Haziran '07

 
Kategori
İzmir
 

Dün üç, bugün altı, yarın belki onbeş..

Dün üç, bugün altı, yarın belki onbeş..
 

Pelin Kalyoncu'ya 'Saniye farkı ile :) en eski İzmir'li blog yazarı senmişsin, Muzaffer (CELLEK) abi ile de tanıştık. Üç olduk, sayıyı arttıralım' demiştim. "Diğer İzmir'li arkadaşlarımıza telefon, e-mail, Milliyet Blog aracılığı ile mesaj iletmek yolu ile bir duyuru yapalım" diye yanıt vermişt. Pazartesi konuştuk, Salı günü Narlıdere'de idim, görüşemedik. Çarşamba "Ne yaptın, nerede, nasıl toplanacağız" gibilerden sorayım diyorum, ne telefonu açıyor ne e-maile yanıt veriyor. Sonunda görüşebildik. Çok az o da telefonla görüşebildiği bir kaç kişiye haber iletebildiğini söyledi. "İş yine bana kaldı" diye düşündüm.

Pelin ve Muzaffer Abiden başka kimseyi tanımadığım için İzmirli blog yazarlarına Milliyet Blog aracılığı ile mesaj göndererek buluşma yeri ve tarihini bildirdim. Yirmisekiz kişi kadar. Ana sayfada arama sahası var ya, oradan yola koyularak İzmir'de yaşayan, aktif blog yazarlarına zamanım elverdiğince (o nedenle sayı 28 dir) yukarıda bahsi geçen çağrı içerikli mesajımı ilettim.

İletemediklerimden özür dilerim. Geç iletmemden dolayı gelemeyeceklerini gerek mesaj, gerek telefonla haber veren Tijhal , Alahattin Öztekin, Muzaffer Cellek (Marmaris'te olmasından dolayı), Ahmet Üstündağ * Alev Meissel, Doğa, Şükrüye, İzmir Mavilim, ay_canzmr, NajElda'ya gösterdikleri ilgiden teşekkür ederim. Bu arkadaşlarımızın duygu ve dileklerini gelebilen arkadaşlarımıza ilettim. Gelemeyen, yanıt veremeyen arkadaşlarımızdan da özür diliyorum, bu çağrının gecikmesinden ötürü.

Ancak, bir yılı aşkın zamandır birbirlerini sadece blog yazılarında tanıyan, selamlaşan, paylaşan kişilerin yavaş yavaş da olsa bir araya getirilmesi için güzel bir başlangıç yapıldığına inanıyorum.

Demek ki bir kıvılcım bekleniyordu. Bu oluştu, gerisi de gelecektir. Daha henüz küçük bir halka olan bu birlikteliğin içinde yer alamayan arkadaşlarımız başka duygu ve düşünce içine girmesinler. Katılımın artması ile halka büyüyecek ve çember olacaktır. Dün Bostanlı'da idik, bir başka gün Göztepe sahilindeki kafelerin birinde belki de başka bir yerde tekrar bir araya geleceğiz.

Ha, n'aptınız, kimler vardı derseniz, Erol Aslan benim görevlilerden birisiyle yer ayarlama konusunu duymuş ilk onunla tanıştık. Sonra sırasıyla Sevim Özkan, Pelin Kalyoncu, Üç Nokta ve Semih Özer geldi. Hepsinin ayrı hikayesi var. Onları kendi ağızlarından dinlemek çok güzel. Bir kez daha dinlemekten biz de mutlu oluruz.

Sadece bu kadar, çay içtik, konuştuk. İzmir'de yapmayı düşündüğüm İzmir Rüyası'nın ana teması hakkında kendilerini bilgilendirdim, ancak;

Sevim Özkan'ın gülen şarapçısı,

Erol Aslan'ın çalıştığı kurumda başlattığı ve uyguladığı sigara yasağı ve uymayanlara verdiği ceza :)

Üç Nokta'nın bir GSM şirketine iş başvurusu ve yaşadığı olaylar,

Semih'in sol kolunun neden alçıda olduğu konuları dikkatlerimizi dağıtınca :) anlatacaklarım sadece ana başlıklarda kaldı.

Bu arada Pelin'le sinemaya giderken dikkat edin derim. Yanınızda her ihtimale karşın bir koltuk boş kalsın, patlamış mısır ve içeceğinize de sahip olun. Yaptıklarını ve yaşadıklarını ancak bir blog yazarak anlatabilir. Bir de Sevim Hanım ile Pelin, Neşe diye birinden bahsettiler, Neşe Karaböcek mi neydi :) hatırlamıyorum. Hepsi bu kadar, Saat 22.00 ye yaklaşıyordu ki vedalaşıp ayrıldık.

Pazar günü ÖSS sınavı var bildiğiniz gibi. MB'da tanıdığım, henüz tanışmadığım her kim varsa, dolaylı-dolaysız bu sınavla bağlantısı olan herkese başarılar diliyorum.

Resim : www.forumaniax.net ten alınmıştır.

 
Toplam blog
: 240
: 2494
Kayıt tarihi
: 13.04.07
 
 

6 Mayıs, bir Hıdırellez günü "Merhaba dünya" demişim. Geçen elli küsur yıl. Bir şarkı vardır Osma..