Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Ekim '07

 
Kategori
Güncel
 

Dünün doğruları, bugünün yanlışları oluyorsa eğer !

Dünün doğruları, bugünün yanlışları oluyorsa eğer !
 

Dünün doğruları, bugünün yanlışları oluyorsa !

Olaylara bakış açımızı değiştirmeliyiz. Dün karşı çıktığımız bir olaya, bugün evet diyebiliyorsak, kendimizi sorgulamamız gerekiyor.

En azından önyargılarımızdan kurtulmamız için en önemli bir neden.

Kamuoyu yaratmaya, gündem oluşturmaya, topluma gaz vermeye çalışanlara karşı uyanık olalım.

Atatürk'e, Osmanlı yönetimi yakalama, idam emri vermişti. Atatürk daha sonra ülkemizin kurtarıcısı oldu. O dönem yakalansa, idam edilseydi, bugün Atatürk'ten bahsetmeyebilirdik.

Bir kavram kargaşası içindeyiz. Birileri bizi yönlendiriyor ve hemen gaza geliyoruz..

Madalyonun hep bir tarafına bakar dururuz yıllarca.

Deniz Gezmiş ve arkadaşları yetmişli yıllarda idam edilmişti. 1980'li yıllarda Nokta Dergisi'nin, Sayın Süleyman Demirel'e sorduğu bir soruyu, Sayın Demirel şöyle cevaplandırmıştır: . "Deniz Gezmiş ve arkadaşları idam edildiler, şimdi yargılansaydılar, 10- 15 yıl hapis cezasıyla kurtulurlardı". Demiştir.

Bu doğru ve adaletli işleyen bir durum değil. Bugün yargıladıklarımızı, suçladıklarımızı yarın affedebiliyorsak, bugün yaptıklarımız o kadar doğru değildir demektir. O zaman sağlıklı düşünemiyoruz demektir. Erken doğmuş olmak, o devreyi yaşamış olmak suç oluyor.

Ülkemizde, bir Kürt gerçeği var. Bu gerçeğin yüzünü kapatamayız.

12 Eylül döneminde uydurulan, kart,kırt, kurt sonra Kürt hikâyelerine kimse inanmıyor.

Kenan Evren'in şimdiki söylemleri, 12 Eylül 1980'den çok daha farklı. Eyalet sistemi isteyenleri, 1980'li yıllarda yargılayan, idam eden anlayış, şimdi eyaletten bahsedebiliyor.

Günü kurtarmak, günü yaşamak, temel anlayış olduğu sürece bu yanlışlara düşeceğiz.

Ülkemizde çok büyük acılar yaşıyoruz. Esiyoruz, gürlüyoruz, patlıyoruz. Sonra tekrar acılar yaşayana kadar her şeyi unutuyoruz. Bu kısır döngü yıllardır devam ediyor.

Toplum olarak paranoyak olduk. Her şeyden kuşku duymaya başladık. Gitgide Dünya'da yalnızlaşıyoruz.

Kendimizi dört bir yandan kuşatılmış zannediyoruz. Kuşatılmışlık duygusuna mahkum olmuş durumdayız.

Ülkemizin gerçeklerini, sorunlarını cesaretle çözebilecek siyasi bir anlayışa ihtiyacımız vardır. Sorunları kaderine , zamana bırakmakla daha çok acılar yaşıyoruz.

Dünün doğruları , bugünün yanlışları olabiliyorsa, çok akıllı ve mantıklı düşünmek zorundayız. Bazı şeyleri yarın yapacaksak, bugün yaşadığımız acılar, bizden hesap soracak, en azından vicdani yönden böyle olacak. Geleceği görebilecek, uzak görüşlü bir anlayışa sahip politikacılar ülkemize yön vermelidir.

Atatürk Devrimlerine baktığımız zaman, geleceği görebilen, uzak görüşlü bir anlayışın ürünü olduğunu görürüz.

Günü değil, geleceği kurmak ve kurtarmak dileğiyle...

 
Toplam blog
: 1410
: 1053
Kayıt tarihi
: 04.11.06
 
 

Emekli öğretmenim ve  emeklemeye devam ediyorum.  Emeklilik yaşamın sonu değil, yaşama yeni amaçl..