Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Sonsuzluk (Osman Özeker)

http://blog.milliyet.com.tr/yasev

11 Ocak '12

 
Kategori
Siyaset
 

Dünün Silivrisi Bekirağa Bölüğü

Dünün Silivrisi Bekirağa Bölüğü
 

MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında Genel Kurmay eski başkanlarından İlker Başbuğ’un tutuklanmasına, Silivri cezaevini mütareke yıllarında muhaliflerin kapatıldığı İstanbul Beyazıt’taki Bekirağa Bölüğüne benzeterek “Bundan sonra tek eksik var. O da yeni bir Malta sürgünü için kolların sıvanmasıdır” sözleriyle tepkisini dile getirmiştir.

Bahçeli konuşmasında 2007 Yılından bu yana çeşitli adlar altında darbe iddialarının gündeme geldiği, AKP zihniyetinin “kendisi için tehlike gördüğü kim varsa statükocu ve vesayetçi olarak yaftalayarak, dünün mağdurları bugünün zalimleri haline dönüştürülmüştür” sözleriyle TSK üzerinde oynanan oyunlara dikkat çekmiştir.

“Bugün geldiğimiz aşamada, Silivri’nin mütareke yıllarındaki Bekir Ağa Bölüğünden, hukuku iğfal eden yüzsüzlerin de Binbaşı Bekir’den hiçbir farkı kalmamıştır.” Sözleriyle de yargının siyasallaşmasının önünün açıldığına dikkat çekmiştir.

TSK’nin eski Genel Kurmay Başkanlarından İlker Başbuğun “İnternet Andıcı” soruşturması kapsamında tutuklanarak Silivri Cezaevine konulması özellikle de tutuklama gerekçesinde “silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek” iddiası ile suçlanması kamuoyunun büyük tepkisini çekmiş, muhalefet parti liderleri tarafından eleştirilmiştir.

Sayın Bahçeli’nin Başbuğ!un tutuklanmasını “mütareke yıllarının Bekirağa Bölüğünün” o günlerine benzetmesi, ister istemez akıllara  bu bölüğün yapısı ve görevleri gelmiştir.

Mondros Mütarekesi sonrası Anadolu işgal altındadır. İstanbul’da ise “İngiliz Yüksek Komiserliği” iş başındadır. İttihat ve Terakki Partisi hükümetten uzaklaştırılmış, yerine “Hürriyet ve İtilaf Partisi”nin kurduğu kukla bir hükümet vardır.

1918 yıllarının en karanlık günleridir. İngiliz Komiserliğinden talimat alan “Kukla hükümet” işgal güçleri ve hükümet için tehlike arz eden kim varsa “tutuklanması”  talimatı vermektedir.

Tutuklananlar ise Beyazıt’ta bulunan ve adı Bekirağa Bölüğü” olan askeri cezaevine tıkılır. Osmanlı Devleti’nin son anına kadar askeri cezaevi olarak kullanılmıştır. Meşrutiyetten önce cezaevi memurluğu yapan (1908) Bekirağa daha sonraları tahsilli olmamasına rağmen binbaşı rütbesiyle bu askeri cezaevinin komutanı olmuştur.

KİMLER TUTUKLANDI

1919 yılının ilk aylarında İstanbul’da ilk dalga olarak cephelerde ki Türk subayları hedef alınır.

İktidardan düşen İttihat ve Terakki Partisi mensupları, Kuva-i Milliyeciler,Ermeni Tehciri ile suçlananlar ve ülkeyi savaşa sürüklediği iddia edilen askeri komutanlar “Bekirağa Bölüğünde” tutuklu kalmış burada günlerce işkenceden geçmiş, daha sonrada bu insanlar Malta’ya sürgün edilmişlerdir.

Bekirağa Bölüğünde tutuklu olan bazı isimlere gelince;

İlk dalgada tutuklanan subaylar arasında 6. Kolordu Komutanı Ali İhsan (Sabis) ve diğer kumandanlar içeri alınmıştır.

Eski sadrazamlardan Sait Halim Paşa, eski Şeyhülislamlardan Musa Kazım Efendi ve Hayri Efendi,eski Hariciye Nazırı Ahmet Nesimi,Adliye Nazırı İbrahim,Maarif Nazırı Şükrü, Mebuslardan Hüseyin Cahit Yalçın, Mithat Şükrü Bleda, Ahmet Ağaoğlu, Süleyman Nazif, İsmail Canpulat, Mehmet Emin Yurdakul, Yunus Nadi, Ziya Gökalp, İzmir Valisi Rahmi Bey.

Bu isimlerden birçoğu daha sonraları Malta’ya sürgün edilmişler, Cumhuriyetin ilanından sonra ise bu insanlar ancak yurda dönebilmişlerdir.

Bekirağa Bölüğünde tutuklular arasında ise “Ermeni Tehciri ile suçlanan Boğazlıyan’ın genç Kaymakamı Kemalettin Bey’de bulunmaktadır. İşgal güçlerinin kontrolündeki mahkemeye çıkarılan genç kaymakam bütün savunmalarına rağmen idam cezası alır ve Bekirağa Bölüğünde idam edilir. Boğazlıyan Kaymakamı Kemalettin Bey daha sonraları “Türkiye Cumhuriyetinin ilk milli şehidi” olarak ilan edilecektir.

Bekirağa Bölüğü ve Mustafa Kemal

Bekirağa Bölüğünde mütareke döneminde tutuklu bulunanların yanında İstanbul’a çağrılan Mustafa Kemal Paşa vardı.

Mustafa Kemal Paşa, ordusunun dağıtılması üzerine İstanbul'a çağrılmış, 13 Kasım 1918 günü de İstanbul'a gelmişti. İşgal devletleri ve İşbirlikçi Damat Ferit'in öyle bir baskısı vardı ki, o hapishaneye kapatılmış olanların isimlerini bile anmak suçtu. Ama o Mustafa Kemal Paşa idi.

Zaman, zaman inadına Bekirağa Bölüğü'ne gidiyor ve o eski arkadaşlarını ziyaret ediyordu. İngilizler ve Damat Ferit ise bu duruma çok kızıyorlar, bir an önce Mustafa Kemal’i Anadolu’ya yollama hesapları yapıyorlardı. Bu da Mustafa Kemal Paşa'nın işine geliyordu...

Mustafa Kemal Paşa, Anadolu'ya tayin belgesini almıştı. Son defa arkadaşlarına gidecekti. Ve gitti.

Mustafa Kemal Paşa artık Anadolu'ya geçecekti. İstanbul teşkilatlanmasını da o arada tamamlamış, İstanbul Kuvvesi’nin ilk teşkilatını harekete geçirmişti. Oradaki arkadaşları ile koğuşlarında sohbet etti. Durumu konuştular.

Mustafa Kemal Paşa, Bekirağa Bölüğü'nden ayrılmadan. "...Bekleyiniz” diyerek Anadolu yollarına düşmüş, mütareke sonrası verilen kurtuluş mücadelesi esnasında birçok İngiliz komutanı esir alarak bu esirlerle Bekirağa Bölüğünden Malta’ya sürgün edilen birçok ismi “esir değişimi” yoluyla geri almasını bilmiştir.

Gerçektende mütareke yıllarında Bekirağa Bölüğüne tıkılan ne kadar vatansever, işgale direnen asker, yazar, siyasetçi kim varsa daha sonraki yıllarda Mustafa Kemal’in yanında yer almış ve Vatan savunmasında mücadele vermişlerdir.

MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli işte Osmanlı döneminde ve işgal yıllarında bir çok vatanseveri, bir çok paşayı bünyesinde toplayan Bekirağa Bölüğüyle bugünkü Silivri Ceza evini aynı kefeye koymasını ve “tek bir eksiğin kaldığını, onunda Malta sürgünlerinin başlatılması olduğunu vurgulaması” değerlendirmesinin yorumunu ise siz değerli okuyucularıma bırakıyorum.

Osman Özeker ..11.01.2012

 
Toplam blog
: 287
: 3107
Kayıt tarihi
: 11.07.08
 
 

1949 Konya Ereğli doğumlu olup, halen İzmir'de oturmaktayım. A.Ü. Eğitim Fakûltesi mezunuyum  Ata..